Bıçak Sanatı - Forum
Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: ali rıza - 03 Kasım 2012, 14:42:35
-
bunları neden yazıyorum bilmiyorum ama sanırım bir parça paylaşma isteği duydum en yakın arkadaşım 41 km uzakta oturuyor biraz asosyallik var :)
kendimi bildim bileli olayı bende 3 yaşında başladı 3 yaşındayken yaşadıklarımı bile hatırlarım 26 sene geçti o zamandan bu günlere
şimdilerde 30 a gün sayıyorum ama hep etrafımdaki insanlara göre ufak tefek minyon tipli birisi olarak kaldım şimdi alinin saçmalama zamanı geldi diyeceksiniz ama ilk okuldan tutun orta lise derken hep ufak tefek normalin biraz altında çelimsiz bir çocuktum o zamandan beri de hep kendimi ispatlama ihtiyacı ile gerekli gereksiz ,iyi kötü , doğru yanlış bir çok yola sürüklendim.
Bir gün eczacı hanımın 12 yaşındaki kızı ile bilek güreşi yaparken ona da yenilince iyice çileden çıktım :( bilek gücü olan bir insan değilim bu yüzden vücut geliştirme yapayım dedim 3 ay oldu geçen aylara nazaran ölçümde bölgesel olarak 2-3 cm gelişme gördüğümde çok mutlu oluyorum ama yinede salonda diğer insanlarla kendimi kıyasladığımda kaçasım geliyor :D insan ne kadar kendiyle barışık olsa da karşılaştırma yaptığında bir yerlerde illa ki bazı eksikleri hissedebiliyormuş ama ben asıl kendimi kötü hissettiğim noktayı keşfettim
Büyük harfle yazıyorum ; AYAKKABILARI OLMAYAN ADAM ASLINDA AYAKLARI OLDUĞU İÇİN DEĞİL SAKATLIK BELASI BAŞKASINI VURDUĞU İÇİN MUTLU :( hep bana birşey olmasın da kime olursa olsun bilinci var insanlarda kendimize yakıştıramadığımız birşey başkalarının başına geldiğinde kendimizi şanslı hissediyoruz aslında o kişiye üzülmemiz kendimizle empati yapmamızdan kaynaklanıyor hislerimizin derinine indiğimizde dürüst olmadığımızı hissettiğimiz anda aslında kendimizi kandırdığımızı farkediyorum
Sanırım felsefe bölümü okumak bana yaramadı :)
çelimsiz birisi olduğumdan dolayı savunma mekanizması olarak ara sıra aynada gözlerime baktığımda kendisiyle konuştuğum bir canavar yarattım içimde ama işin aslı her 100 kişiden birinde olan şizofreni adında bir rahatsızlığım var :D
sizden ricam hepiniz yetişkin ve aklı başında insanlarsınız çocuklarınızla lütfen çok iyi iletişim kurun onları anlamaya çalışın çünkü duygusal olarak sizden uzak kaldıkça kendi içlerindeki dünyada kayboluyorlar ne yazık ki :(
sizlerin buna karşı zaten bilinçli olduğunu ve çocuklarla iyi iletişim kurduğundan şüphem yok ben sadece bu iletişim koptuğunda sonuçları ne oluyor göstereyim istedim :) şimdi atımı getirin ordum da hazırsa viyanaya gidiyoruz...
-
(http://www.bidepo.com/images/at15575.jpg)
;D ;D ;D
-
eee..! sonbahardayız ;D ocakta doğmama rağmen kış ve sonbaharı sevmem. yağmur kara kara bulutlar her tarafın sararıp solması beni iyice depresifleştiriyor. yaşasın ilkbahar ve yaz. ;)
ali ayrıca bazen cüsse hiçbir işe yaramaz . yanında koca bır yürek gerekir :)
-
at hakkaten güzelmiş ama pek bi uysal daha hırçını lazım :)
taner abi yürek evelallah mangal gibi hiaaa köpek miydi o :D
-
at hakkaten güzelmiş ama pek bi uysal daha hırçını lazım :)
taner abi yürek evelallah mangal gibi hiaaa köpek miydi o :D
şaha kalkmış attan daha hırçını nasıl olurki :) köpek korkum var deme sakın :D
-
Yine arıza yaptın , A.Rıza kardeşim
-
yaşadığın müddetçe hiçbir şey için geç değildir Ali. sorunun ne olduğunu biliyorsan çözümün önündesin demektir. rahat ol. akıl sana verilmiş en muteber değerlerden bir tanesi. onu akıllıca kullanırsan hiçbir sorun kalmayacaktır. bu hayatta bizden çok daha iyileri ve elbette bizden çok daha kötüleri her zaman olacak. sen kendinle barışık olduktan sonra, derisi üç beş günlük dünya meşgalesinden ibaret.
-
Yine arıza yaptın , A.Rıza kardeşim
düşünmek bana hiç yaramıyor mehmet abi 5 dakka kendimi boş bıraktım yine acayip yerlere saplandı kaldı aklım :)
-
yaşadığın müddetçe hiçbir şey için geç değildir Ali. sorunun ne olduğunu biliyorsan çözümün önündesin demektir. rahat ol. akıl sana verilmiş en muteber değerlerden bir tanesi. onu akıllıca kullanırsan hiçbir sorun kalmayacaktır. bu hayatta bizden çok daha iyileri ve elbette bizden çok daha kötüleri her zaman olacak. sen kendinle barışık olduktan sonra, derisi üç beş günlük dünya meşgalesinden ibaret.
emin abi aynen dediğin gibi aslında genel insanlığın durumu da üzüyor beni bizlerden kötü durumdakilere çok üzülüyorum beni hiç alakadar etmeyen konularda zarar görmüş insanlara ve sokak hayvanlarına ağlıyorum bazen hıçkıra hıçkıra son bahar yaramadı dicem ama 4 mevsim böyleyim
-
Yola çıkınca her sabah;
Bulutlara selam ver
Taşlara, kuşlara
Atlara, otlara
İnsanlara selam ver
Ne görürsen selam ver
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selamda kendine ver
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünyada sende varsın
Üleştir dostluğunu varlığa
Bir kısmı senide sarsın
Üstün Dökmen
-
Güzel bir mekanda bir şeyler yuvarlamadan zor muhabbet bunlar be kardeş.
-
Ali Rıza,
Samimiyetle cevaplamanı istediğim 2 sorum var;
1- Sevebiliyormusun? Herşeyden bağımsız bir insanı, bir bitkiyi, bir hayvanı ya da bir nesneyi, mesela bıçakları, kukrileri...
2- Çalışabiliyormusun? Birşeyler üretebiliyormusun, bir işi kotarabiliyormusun?
-
Ali Rıza,
Samimiyetle cevaplamanı istediğim 2 sorum var;
1- Sevebiliyormusun? Herşeyden bağımsız bir insanı, bir bitkiyi, bir hayvanı ya da bir nesneyi, mesela bıçakları, kukrileri...
2- Çalışabiliyormusun? Birşeyler üretebiliyormusun, bir işi kotarabiliyormusun?
hocam seviyorum herşeyi seviyorum dükkanda kendime ait semenderim,kurbağam 2 tane de kaktüsüm var bıçaklarımı da çok severim arada alıp bahçede su şişesi bidon falan keserim uğraşmak hoşuma gidiyor
çalışabiliyormusun kısmı şöyle ki eczaneden arta kalan zamanlarımda spor ve açık öğretim dersleriyle uğraşıyorum ve zihinsel olarak çok fazla yoruluyorum
-
Sevgili Alirıza,
Cevabının bu şekilde olacağından emindim. O yüzden bu soruları rahatlıkla sordum. Tıpta bir kural vardır; basit fakat faydalı: eğer bir kişi sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruhen sağlıklıdır. Bunun dışında herkesin bir mizacı vardır; kimi neşeli, kimi depresif, kimi çekingen, kimi girişken.... Liste bu şekilde uzar gider. Ayrıca herkesin zaman zaman farklı ruh halleri de olabilir.
Benim inandığım şudur: doğuşta herkesin kulvarı belirlenmiştir ve azığı yanına verilmiştir. Bize düşen bu kulvarda eldeki azıkla ne kadar yol alabildiğimizdir. Yoksa farklı yol ve yönlerdeki farklı kulvarda, değişik azıklarla yola çıkmışlarla yarışmak değil. Hayatta gerçekten başarılı olan kişi hergün kendini bir adım ileri götürebilendir.
Güneşli bir pazar (umarım Sakarya'da da böyledir) daha keyifli bir güne uyanmış olduğunu ümid ediyorum.
Sevgi ile...
-
iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim hocam
hakikattende güne güzel başladım kız arkadaşım kahvaltıya geldi beraber kahvaltı yaptık peşinden yazdıklarınızı okudum birazdan da kukrilerle budanan incir dallarını kesmeye çıkıcam :)
-
Sevgili Ali Rıza,
Bazı akılların rahatsız olmaya eğilimli olduğu bir gerçek, bence güzel bir durum. Zira sanat bu sayede var. Bu durumun sıklıkla mevsim değişiklikleri ile eş zamanlı akutlaştığı da. Bir sürü açıklama yapılmış bu durum için, en sık yakıştırılan kimyasal dengesizlikler. Ben hiç birine itibar etmiyorum. Ama deneyip gördüğüm bir şey var. Düşünübiliyorsak (ki göründüğü kadarı sende bu konuda bir sıkıntı yok)çözebiliriz, kontrol edebiliriz. Bir metod kendi turnusol kağıtlarımızı tariflemek. Kişisel öncelikleri, değerleri (bir kısım olabildiğince bağımsız) kriterlere bağlamak. Benim kriterlerim (örnek vermek için söylüyorum) Huzur bulmak ve Öğrenmek. Bu koşulları sağlayan durumlara olumlu yaklaşırım. Ruh halimiz, hava durumu, mevsim geçişleri, aşk hayatımız, vs, vs, vs bu tepkilerimizi, algımızı farklılaştırabilir ancak aslında durum tüm bu koşullardan bağımsızdır. Bu arada tek değerler bunlar değil, aile, ulus, ülke, insan, canlı, cansıza olan bağlılık ve/veya saygı, sevg, takip edebilir... Eğer düzen ve temel kararlarımızı kendimize biçtiğimiz hedeflere göre değerlendirebilecek sağduyuyu yakalarsak, durumlar ve olaylar karşısındaki tepkilerimiz duygularımız (dikkat duygularımız dedim hislerimiz değil) tarafından daha az bulandırılır. His konusu ayrı ve karışık zaten tartışabilecek kadar hakim olamadım henüz ;). Güzel günün tadını çıkarmak, b.ktan günün verimliliğini arttırmak, sevmek, durumunun değerini idrak etmek, fayda yaratmak ve bir kaç şey daha. Her gün en az biri için fırsat var. Zaten bu da o günü değerli yapmaya yeter.
Esen kal.
-
ne yalan söyliyim murat abi ilk başta azıcık karışık gibi gelse de dikkat verince anlatmak istediklerini çok iyi anladım çok teşekkür ederim
sanırım benim problemim ruhsal olarak çabuk olgunlaşıp fiziksel olarak geç ergenliğe girmemden kaynaklanıyor :D
-
Gavurcan var mı, bilmiyorum, ama. égood things come in small packages" diye bir lafları vardır. Pek severim.
Bu arada yazı dilim konusunda haklısın. Eh naapalım, zaten bir kaç tahta eksik, kalanlar da asıl yerinde değil. Bu birazda hocalık alışkanlığı. Bilgimi seve seve paylaşırım ama karşımdakinden de anlamak için çaba gösterecek kadar değer vermesini ve/veya özen göstermesini beklerim.
Bir de ilginç bir saptama dile getireyim. genellikle olduğumuzu, aştığımızı, becerdiğimizi sandığımız başlıklarda geri kalırız. Oysa geride olduğumuzu, beceremediğimizi, bilmediğimizi düşündüğümüz konularda ise sürekli ilerlemeye çalışırız. Sen sen ol durmaya meyletme, durunca geri kalıyoruz, arkadan gelen gençler çok sağlam ;)
Sevgiler,
İyi haftalar,
-
arkadan gelen gençler çok sağlam ;)
Sırf merakımdan soryorum, ne bakımdan ?
-
arkadan gelen gençler çok sağlam ;)
Sırf merakımdan soryorum, ne bakımdan ?
Öncelikle fiziksel olarak gençlik kaynaklı bir avantajları var. Bizden çok daha çeşitli durum ve olayla (içinde bulunduğumuz dönem ve iletişim avantajı kombinasyonu ile) çok daha erken yaşlarda tanışıp algıladılar. Onlar için sağlıksız erken olmuş olsa da bizim neslimizin büyüklerin tepkisini sorguladıkları ve sosyal çevreye uyum sağlama-baş kaldırma ikilemi yaşadığı dönemde onlar gelecekleri için kaygı duymaya başladılar. Genel olarak güvenli bir dünyaya doğup kaygan zemine sonradan uyum sağlamaya çalışan melezler değiller, direk kokuşmuşluğu soludular ilk nefeslerinde.
Bu arada, tabii ki bir iki ;) önemli eksikleri var (ikiside tv, internet vb medya kaynaklı) öykündükleri yüksekliklerin anlamlılığını, gerçekliğini (veya değilliğini) pek sorgulamıyorlar, bilgi ve tecrübenin değerini küçümsüyorlar ama önlerine o dünyayı koyan (sen ben değilse bile yine biziz) bilgiyi bu kadar erişilebilir kılıp, sulandıran, kıymetsizleştiren de sistem. Aynı sistem henüz hiç görmediğim ve belki de tanımamış olacağım sizinle (ki bu benim açımdan iyi şans) fikir alış verişi yapmamı sağlıyor.
Not: Sanırım BSF'unu özel yapan gelişimin faydası ile geleneğin değerini aynı potada eritebilmesi.
-
Ali kardeş, seninle aynı mesleği yaptığımız için bazı noktalarda hissettiğin sorunlarınların arkasında mesleki sıkıntıların da yattığını bilmeni isterim. Bu bende de olduğu gibi bir çok meslektaşımızda da var. Bunu gözlemleye bilirsin.
Fiziksel yetersizlik konusunda da bence kendini zorlama. Her insanın yapısı farklıdır. Benim bir arkadaşım var, bundan 8 yıl önce silahla kolundan yaralandı kolu kopmuştu. Ameliyat ameliyat üstüne koluna 3 cm kadar ( parçalanan bölge) eksik haliyle yeniden kavuşmuştu. Bu insan ücra bir köyde geçimini bahçe işleri ile sağlıyor. Yıllardır ağaç budama meyve toplama gibi işlerle uğraşıyor. Evlendi, üç çocuğu var. Ve şu an kendi köyü ve Bozkırda bu adamı bilek güreşinde yıkan hiç olmadı. Çünkü iki kol ile yapılması zor ve yorucu olan bir çok işi sağlam kolu ile yapmak ZORUNDA kaldı ve sağlam kolu çok kuvvetli.
Senin anlattığın ailevi sorunlarında senin kurşun yiyen kolun olmalı. Ve bunun üstesinden gelmenin yolu ailenle yaşadığın olumsuz anıları çağırıp durmak değil, güzel günler yaşamaya çalışmaktır. Kötüde olsa hayatta bir anne baba, kardeş dünyaya bedeldir. Bunu aklından çıkarma.
Bu forumda paylaşımda bulunan insanlar çok noktada ortak değerlere sahip insanlar olmalı ki forumun bir düzeyi var. Fakat bu insanların imkanları ve becerileri farklı farklı. Bu nedenle bende çok zaman kendimde çok konuda yetersizlik hissediyor üzülüyorum. Galiba sorun "kendimiz gibi değilde çok beğendiğimiz gibi" olma arzusunda. Bu arzuyu yenmenin yolu ise tatmin etmese de başardığımız işlerdir diye düşünüyorum.
Ben Bozkır'da dernek faaliyetleri de yürütüyorum. Yerel bir gazetede yazılar yazıyor doğama ve insanlarımıza faydalı işler peşinde koşuyorum. Çok zaman ailemi dahi ihmal ettiğim anlar oluyor. Buna karşın yaptığım hizmetlerin takdirini hizmetlerimden birebir yararlananlardan göremeyince hevesim kırılıyor. Sonra bir gün hiç tanımadığınız birisi size ulaşıp "ellerinize sağlık, çok güzel" dediği zaman dünyalar benim oluyor. Diktiğim her fidan, ektiğim her tohum, düzelttiğim her kırık dal benim efkarlı anlarımda öyle bir elimden tutuyor ki anlatamam.
Askere gitmeden önce bir sevda meselesinden intihara kalkışmıştım. Yaşadığım bu sürecin sonunda bende "algılamada geçlik" oluşmuştu Askere gittiğimde bunu komutanlarımla paylaştım. Bana ne yaptığım zaman rahatlama hissettiğimi sordu komutanım. Bir düşündüm, acemi birliğinde iken yürüyüş kararı sayılırken bağırırken kafam çok rahattı. Komutana anlattım. Bana kapasitemin çok üstünde bir yükümlülük verdi ve kafan bozulursa "çık şu dağa beni, ben gelene kadar çağır " diye emretti. İşimi bazen söverek ama çok zaman severek yapıyordum. Çünkü kolay olmayan bir işi "arıza" gözüyle bakılan ben kendi sistemimi kurup çok başarılı bir şekilde yapıyordum. Komutanlarımdan takdir görüyordum.Bir müddet ilaç kullandım ve o eski günleri silip attım kafamdan.
Seni mutsuz eden sorunları tespit etmen çok önemli. Bu nokta da tecrübeli bir kişiden yahut bir hekimden yararlanmak iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Tespit edebildiğin sorunların çözümü içinde yardım alman yararına olacaktır.
Ve sana bir kaç tavsiyem, doğayı dinle ve yaşa.. Toprakla uğraş, tohumdan bir şeyler yetiştir. Canlılara saygı duy, böcekleri EZME. Dini görüşünü bilmem ama inancın varsa da yoksada çok kafan attığı zaman abdest al. Sorunlarının yıkadığın uzuvdan akıp gitmesini düşün ve iste. Efkarlı iken alkolden uzak dur. Matematik problemleri çöz. Bıçağını sev. Sevgilin saçlarını okşuyormuş hayal et...
Unutma ki mutsuzlukta mutlulukta kaynağı sende olan bir sudur.
-
bunları neden yazıyorum bilmiyorum ama sanırım bir parça paylaşma isteği duydum en yakın arkadaşım 41 km uzakta oturuyor biraz asosyallik var :)
kendimi bildim bileli olayı bende 3 yaşında başladı 3 yaşındayken yaşadıklarımı bile hatırlarım 26 sene geçti o zamandan bu günlere
şimdilerde 30 a gün sayıyorum ama hep etrafımdaki insanlara göre ufak tefek minyon tipli birisi olarak kaldım şimdi alinin saçmalama zamanı geldi diyeceksiniz ama ilk okuldan tutun orta lise derken hep ufak tefek normalin biraz altında çelimsiz bir çocuktum o zamandan beri de hep kendimi ispatlama ihtiyacı ile gerekli gereksiz ,iyi kötü , doğru yanlış bir çok yola sürüklendim.
Bir gün eczacı hanımın 12 yaşındaki kızı ile bilek güreşi yaparken ona da yenilince iyice çileden çıktım :( bilek gücü olan bir insan değilim bu yüzden vücut geliştirme yapayım dedim 3 ay oldu geçen aylara nazaran ölçümde bölgesel olarak 2-3 cm gelişme gördüğümde çok mutlu oluyorum ama yinede salonda diğer insanlarla kendimi kıyasladığımda kaçasım geliyor :D insan ne kadar kendiyle barışık olsa da karşılaştırma yaptığında bir yerlerde illa ki bazı eksikleri hissedebiliyormuş ama ben asıl kendimi kötü hissettiğim noktayı keşfettim
Büyük harfle yazıyorum ; AYAKKABILARI OLMAYAN ADAM ASLINDA AYAKLARI OLDUĞU İÇİN DEĞİL SAKATLIK BELASI BAŞKASINI VURDUĞU İÇİN MUTLU :( hep bana birşey olmasın da kime olursa olsun bilinci var insanlarda kendimize yakıştıramadığımız birşey başkalarının başına geldiğinde kendimizi şanslı hissediyoruz aslında o kişiye üzülmemiz kendimizle empati yapmamızdan kaynaklanıyor hislerimizin derinine indiğimizde dürüst olmadığımızı hissettiğimiz anda aslında kendimizi kandırdığımızı farkediyorum
Sanırım felsefe bölümü okumak bana yaramadı :)
çelimsiz birisi olduğumdan dolayı savunma mekanizması olarak ara sıra aynada gözlerime baktığımda kendisiyle konuştuğum bir canavar yarattım içimde ama işin aslı her 100 kişiden birinde olan şizofreni adında bir rahatsızlığım var :D
sizden ricam hepiniz yetişkin ve aklı başında insanlarsınız çocuklarınızla lütfen çok iyi iletişim kurun onları anlamaya çalışın çünkü duygusal olarak sizden uzak kaldıkça kendi içlerindeki dünyada kayboluyorlar ne yazık ki :(
sizlerin buna karşı zaten bilinçli olduğunu ve çocuklarla iyi iletişim kurduğundan şüphem yok ben sadece bu iletişim koptuğunda sonuçları ne oluyor göstereyim istedim :) şimdi atımı getirin ordum da hazırsa viyanaya gidiyoruz...
kaç yıl psikolojik tedavi gördünüz
-
Arada bazı üyelerde "susturulmuş" ibaresini görüp, niyeki diye düşünüp dururdum. Şimdi resim netleşiyor. Gerçi tedavi görmek ve/veya danışmanlık almak artık gerek ve ihtiyaç. Ancak burada amaç bunu vurgulamak değil sanki :-[
Gönderen de ifade konusunda sıkıntıları olan bir katılımcı anlaşılan. Neyse Ali İzmir'de olsan sana isim tavsiye edebilirim zira bazen kendimizi anlamak tek başına uğraşınca yıpratıcı oluyor. Rahmetli büyük dedemin bir lafı varmış, annemden pek sık duyarım "parayla alınabiliyorsa ucuzdur" bazen çok iyi oturuyor duruma. Sevgiler
-
Arada bazı üyelerde "susturulmuş" ibaresini görüp, niyeki diye düşünüp dururdum. Şimdi resim netleşiyor. Gerçi tedavi görmek ve/veya danışmanlık almak artık gerek ve ihtiyaç. Ancak burada amaç bunu vurgulamak değil sanki :-[
Gönderen de ifade konusunda sıkıntıları olan bir katılımcı anlaşılan. Neyse Ali İzmir'de olsan sana isim tavsiye edebilirim zira bazen kendimizi anlamak tek başına uğraşınca yıpratıcı oluyor. Rahmetli büyük dedemin bir lafı varmış, annemden pek sık duyarım "parayla alınabiliyorsa ucuzdur" bazen çok iyi oturuyor duruma. Sevgiler
;) çok sağolasın abicim geçti gitti zaten seneye yada yaza yine 2-3 günlüğüne tekrarlar :D
-
Ali riza sana bir davetiye gonderiim burdan baslariz amsterdam ,bruksel,paris filan gezeriz hic bir seyciin kalmaz kardesim benim olmadi sona eigerwand ,tirol dolomiten olmadi alpleri tavaf ederiz ,atta buluruz sana kardesim sen yeterki uzulme ha hadi :)
-
eigerwand ,tirol dolomiten olmadi alpleri tavaf ederiz ,
Ben de isterim ^-^
-
Ali riza sana bir davetiye gonderiim burdan baslariz amsterdam ,bruksel,paris filan gezeriz hic bir seyciin kalmaz kardesim benim olmadi sona eigerwand ,tirol dolomiten olmadi alpleri tavaf ederiz ,atta buluruz sana kardesim sen yeterki uzulme ha hadi :)
vallaha çok iyi olur bu yaza evlenmeden önce bi interrail macerası düşünüyorum zaten :D
-
Hocam Siz en iyisi Ali Riza'yi alip gelin iki kisi ancak teselli ederiz .baksana adam at filanda istiyor. Tek kisi yakalamak zor olur.
-
Yok ben at mat istemem, tırmanışa götürürsen gelirim ;)