Sevgili Dostlar,
Bu hitabı bilerek ve kalben inanarak kullandım. Forumun uzun süreli üyesi değilim ancak dahil olduğum andan itibaren iyi bir okuyucu olmaya çalıştım. Yeni mesajları, bilgilendirmeye yönelik eski sayfaları hep keyifle okudum. Söze karışmadım çünki bir meydanda söz söylemek için söylenecek sözü olması gereğine inanırım. Şu aşamada sadece takip etmek bile bana büyük keyif veriyor. Forumda gezinirken buradaki insanların nasıl sıcak, samimi bir ortam oluşturduklarını gördüm. Adeta herkes kırk yıllık dost, herkes birbirine yardımcı olmaya çalışıyor, elindekini ve en önemlisi bilgi ve tecrübesini paylaşıyor. Her ne kadar bir çoğunuz için meçhulsem de sizleri ben çok yakın dostlarım gibi görmeye başladım. Bu hislerle "Sevgili Dostlar" diye lafa girdim.
Geçtiğimiz günlerde bir toplantı için Antalya'ya yolum düştü. Gitmeden Sefa Ustayı arayıp geleceğimi ve tanışmak istediğimi söyledim. Eksik olmasın hüsn-ü kabul gösterdi. Cuma günü akşam üzeri evine gittim. Yukarıda bahsettiğim hisleri bu sefer canlı yaşama şansım oldu. Hiç yabancılık çekmeden adeta uzun süredir görüşmediğim çok eski bir dostumun evinde gibi hissettim kendimi. Konu tabii bıçak ve Sefa Usta olunca kılıçlardı. El emeği göz nuru sanat eserleri teker teker masanın üzerine gelmeye başladı. Her birini elime almak, okşama nasıl bir keyifti, anlatamam. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Kalkmak için izin istediğimde yenge hanımın sofra hazırladığını öğrendim ve nazik davetini reddetmem mümkün değildi. Sözün kısası Ustam ve eşi bana inanılmaz bir göz, gönül ve ağız ziyafeti verdiler. Forum ve üyeler için beslediğim hislerimde ne kadar haklı olduğumu bir kere daha onların şahsında görmüş oldum.
Bundan sonra gerek yaşadığım şehir olan İstanbul'da, gerek diğer şehirlerde dostlarla görüşmek arzu ederim. Ne de olsa yaş icabı yolun yarısını bir hayli geçtik, sanal ilişkilerden daha çok gerçek yüzyüze görüşmeler bizim için daha doyurucu oluyor.
Bu güzel ortamı hazırlayan herkese, emeği geçenlere en samimi teşekkürlerimi ve kalp dolusu sevgilerimi sunuyorum.
Şafak Karslıoğlu