Bıçak Sanatı - Forum

AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #20 : 15 Ocak 2010, 13:39:48 »
Açıkçası öncelikle bu tip çelikler dekarbürizasyona çok yatkındır ikincisi yüksek sıcaklıklarda uzun süreler geçirir, ısıl işlemin selahiyeti açısından mutlaka parçanın oksijenle teması tamamen engellenmelidir...
[/quote]

bu amaçla atmosfer kontrollü fırınlar tuz banyoları celık folyo yontemlerine alternatif olabilecek neler var diye bir ataştırma yaptım. bir kaç alternatif buldum onları paylaşmak isterim

birincisi benim düşüncem (denemedim yanılmadım) bıçagı kromaja göndermek. mikrometre düzeyinde ince bir krom tabaka ile kaplanırsa kromun erime ısısı celikten daha yuksek olacagı için ( yaklaşık 1800 ) oksijen temasını keseriz. sonrasında son talaş işlemleri ile bu krom tabakasıda kaldırılabilir.

ikincisi parçayı derince bir kabın içine koyup üzerine de bolda demir talaşı, tozu ile kaplarsak oksijen çogunlujkla bu tozlar ile reaksiyona girecektir. ısıl işlem parçası ya oksijenle hiç temas etmiyecek yada çok az temas edecektir.

tabi konu oldukça ilginç. dünkü denemelerinde sonra sefayı arayıp düşüncelerimi paylaştım. oda boş durmamış ve çok pratik bir çok yöntemi test etmiş. açıkcası benimkilerden daha kullanışlı olduklarını düşünüyorum. sanırım yakında sefa da yontemlerini bizlerle paylaşır....

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #21 : 15 Ocak 2010, 16:09:56 »
Hımm, kromaj garip bir çözüm. Eminim ki folyodan çok daha pahalıya gelir...

Demir talaşı fikri güzel, ancak her seferinde bir bıçağı gömecek kadar talaşı bulamayabiliriz. Sonuçta her ısıl işlem için taze talaş gerekecek...

Sefa'nın bulduğu çözümü merak ettim...

Kipmen Sanat web sitesi

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #22 : 15 Ocak 2010, 17:15:49 »
Emre saat 12'den önce kutu konusunda bir şey netleştirseydin hemen bu öğle arası yaptırıp gönderecektim. Bu gün işe resmi gidince aötlyeye hiç girmeyeyim bari dışarda bir şeyler yapayım diye niyetlenmişken senin işi aradan bir güzel çıkarabilirdim.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #23 : 15 Ocak 2010, 19:11:01 »
Emre saat 12'den önce kutu konusunda bir şey netleştirseydin hemen bu öğle arası yaptırıp gönderecektim. Bu gün işe resmi gidince aötlyeye hiç girmeyeyim bari dışarda bir şeyler yapayım diye niyetlenmişken senin işi aradan bir güzel çıkarabilirdim.

Eylem sağolasın, kusura bakma sana da cevap yazacaktım ama internet bağlantım çöktü, yeni geldi...
Ben folyo ile çok mutluyum açıkçası ve belki 50-60 tane daha bıçağı ısıl işlem yapabileceğim kadar folyom var. Aslını istersen kutu yöntemi hiç bir çözüm bulunamadı, folyomun da olmadığında son baş vurulacak bir yöntem olarak ortaya atmıştım. Geçmişte folyom yokken yapmaya giriştiğim, sonra da tepem atıp folyo aldığımdan bir kenara bıraktığım bir yöntemdi...

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #24 : 15 Ocak 2010, 19:24:54 »
Öncelikle Emrenin önerdiği, Eylemin yapmaya niyetlendiği konuyla ilgili bir şeyler söyleyeyim, Eylemin söylediğine katılıyorum, vidalı kapağı açarken ilk açışta dişler sarıp sistem bozulacaktır ( garanti), düşünülen ikinci yöntem menteşe, niyetlenmeyin bunda da aynı sorun olup menteşe saracaktır, bunları denemdim ama geçmiş deneyimlerimden ötürü konuşuyorum.
Durukan bugün aradı konuştuk, işin güzelliği bu işte demek ki herkes takıntılı ;) çözüm üretmeye çalışıyoruz hep birlikte. Durukan bir konuda söylendi, haklıydı yaptığımız işlerin hiç birini fotoğraflayıp kayıt altına almadık ama söz tüm işlemleri fotoğraflayıp ekleyeceğim, hatta testleri videoya kaydedip öyle göndereceğim, biraz hastayım o nedenle bu işi biraz geç yapabilirim.
5 tane test parçası hazırladık, boyutları 20x50x3.5 mm. 40x60x2.5 mm kutu profilden 40 mm boyunda kesip bunların tabanlarına 2.5 mm kalınlığında sac parçayı kaynakladık böylece elimizde kestiğimiz profil ölçüsünde, sadece bir tarafı açık iki tane kutu oldu. Tüm malzeme yüzeyleri zımparalandı ve numaratörle işaretlendi.1 numaralı kutunun tabanına ezilmiş cam kırıkları, araya test parçası yine kutuyu kapatacak kadar ezilmiş cam parçaları koyuldu. 2 numaralı kutuya malzemeyi koyup üzerini kapatacak kadar tuz koyup sıkıştırıldı ( mutfak tuzunun yanlış seçim olduğunu gördük olması gereken kaya tuzu). 3 numaralı parça, 05mm kalınlığında 316 kalite paslanmaz çelik zarf yapılıp kenarları ezilerek ve içerisine bir miktar yağ sıkılarak zarfa kondu, kenarları çekiçle ezildi. Ateş tuğlası ham maddesinden çamur hazırlandı ve 4 numaralı parça bir sacın üzerine konup üzeri bu çamurla sıvandı. Elimizde bulunan 10x40x2 mm ölçüsünde 316 kalite paslanmaz çelik profilin bir tarafı çamurla sıvandı ( aslında kaynaklanabilirdi bunu unuttuk) içerisine 5 numaralı test parçası yerleştirilip, bir miktar yağ sıkıldıktan sonra diğer tarafı da  çamurla sıvanıp kapatıldı. Bu işlemlerden sonra hepsi cümbür cemaat fırına yollandı 1030 C de yarım saat östenitlendi.
SU VERME:
Fırının kapağını açtığımızda tuz koyduğumuz 2 nolu kaptaki tuzun tamamen sıvı halde olduğunu ve sürekli buharlaştığını gördük ve genzimizi yakan bir klorür kokusu aldık, Hızlıca 15 numara yağa daldırdık, yüzeyde çok az kabuklanma var, malzemenin görsel durumu iyi.
 1 numaralı kaptaki cam tamamen erimiş külçe halinde, açık turuncu renkte ve test parçası içerisinde seçilmiyor, parçayı hızlıca kaptan çıkarmaya çalıştık ama başaramadık, önce suya daldırdık, camın yüzeyi soğuyunca ( parça hala kırmızı) hızlıca yağa daldırdık ve çıkarıp camı kırdık, parçanın yüzeyi ilk koyduğumuz gibi, pırıl pırıl duruyor.
3 nolu parçayı fırından alıp doğrudan alüminyum bir parçanın altına koyduk ve 5-6 saniye bekleyip  suya daldırdık, zarfı açtığımızda yüzey oldukça temiz.
4 nolu parçayı çıkarıp hemen üzerindeki tuğlayı kırdık ve hızlıca yağa daldırdık, yağın ardından daha soğuk olan suya daldırdık, yüzey çok temiz, kabuklanma yada oksidasyon yok.
5 nolu parçayı çıkarıp hızla örse vurunca pişmiş toprak hemen kırıldı ve parça düştü, üzerini alüminyumla kapatıp yine 5-6 dak soğuttuktan sonra suya daldırdık.
SONUÇ:
-   parça tuzla kapatılacaksa daha dirençli olan kaya tuzu kullanılmalı, sofra tuzu hem çabuk eriyor hem de çok yoğun duman-buhar çıkartıyor, ama beklide bu duman içeride oksijen eksilmesine neden oluyor, bu konu düşünülmeli, deneme yapmak lazım. Ayrıca bu buhar solunmamalı, araştırmadım ama solunum yolu tahrişi muhtemel ( Durukan daha iyi bilecektir )
-   Camla yalıtım yapılacaksa yalıtım yapılacak kap iyi tasarlanmalı, kesinlikle malzemeyi içerden alırken sorun çıkarabilecek kare, dikdörtgen prizmatik kap kullanılmayıp, piramit formlu, hatta daha iyisi konik bir kap olmalı ve kalın bir paslanmaz çelikten olmalı
-   Paslanmaz çelik zarf iyi bir çözüm ancak her seferinde boşa giden malzeme maliyeti var, 0.5 mm kalınlığında paslanmaz çelik saclar iş görür, folyoda çalışmadım ama bu zarfı yaparken hiç zorlanmadım, yapılması kolay, yakında defalarca kullanılabilecek bir zarf yapmaya niyetim var, paylaşırım.
-   Üzerini çamurla sıvadığımız parçanın altında yüzey kalitesi düşünülerek çelik sac değil paslanmaz çelik kullanılmalı, hatta parçanın her yanı ince çamurla kaplanmalı.
-   Kullandığımız 10x40 paslanmaz çelik profil çok iyi iş gördü, çalışması çok sorunsuzdu, parça içerisinden çok rahat çıktı, bence uygulanabilecek en iyi çözüm gibi göürünüyor.
TEST:
      Malzemelerin ikisini180C de birini 150 C de ikisini de 200C de menevişledik ( yarım saat) ardından tüm malzemelerin ağızlarını 30 derece eğimle 100 kum bantta suyla soğutarak biledik. Mengeneye bağladığımız adi karbonlu bir lamanın kenarına keski gibi kullanarak ve ağır darbelerle çentik açtık, parça kopardık, zorlamada en az 6mm derinliğinde çentikler açtık, ya da bu derinlikte parça kopardık, bunu her parça için defalarca denedik. Sonuç tek kelimeyle mükemmel, hiçbir parçada farklı davranış gözlemedik, hiç birisinin ağzında en küçük bir iz, çentik vs olmadı. Mengeneye bağlayıp darbe testi de yapacaktık ( malzemeyi yarısından bağlayıp kırma yönünde çekiçle vuracaktık) ama zaman yetmedi, başka işlerimiz de vardı. Bunu da yapınca yine paylaşacağım.
Durum bu arkadaşlar, aslında Rc ölçümü de yapmak lazım ama elimizde olmadığından şimdilik ancak bu kadar. Malzemeleri sakladım, ilk fırsatta Rc testi de yapacağım.

 

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #25 : 15 Ocak 2010, 19:44:40 »
Bravo Sefa,  :2up mükemmel bir çalışma...

Sofra tuzunun buhar çıkarması olayını ilk kez duydum, NaCl normalde kaynama noktası 1400'ler. Ancak az biraz klorin iyonu çıkıyor olabilir ancak bu kadar yoğın olması ilginç. Belki de karışımda florin ve kalsiyumlu bileşikler filan vardır. Kata tuzu daha saf bir bileşik anlaşılan. Bu önemli bilgi için teşekkürler sefa...

Kille kapanmış profil tekniğini çok tuttum, gerçekten pratik görünüyor. Yakın zamanda ben de yapacağım bakalım neler olacak...
Östenizasyon ısısı olarak ne seçtin ustam?
Yarım saat menevişi test parçaları için uygulanabilir, ancak en az 2 tane 2şer saat tavsiye edilen meneviş. İlki temperlenmemiş martensit için, ikincisi de ilk temperde oluşan martensiti temperleme için....
30 derece kullanışlı bir açı değil, 22 derece civarında bir de test yapabilirsen gerçek bıçağın ağız tutuşunu test edebilirsin.

Kendi adıma çok teşekkür ederim Sefa, bu tür testler hepimiz için sonderece önem arzediyor. Ellerinize sağlık. Çalıştırdığın zavallı çıraklarına da teşekkürlerimizi sun bizim adımıza  ;)

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #26 : 15 Ocak 2010, 19:53:26 »
Usta östenitleme 1030 derece, yazmıştım zaten ;) aklımdan geçen bileme açısı 15 dereceydi aslında ama sonuçtan çok emin olmadığımdan biraz tırstım. Şimdi 15 dereceye bileyip tekrar deneyebilirim.
İki kez temperleme aklımdaydı ama önce şu sonucu bir almak istedik, acelemiz oydu, onu da ayrı bir tette yaparız.
Valla arkadaşlar sağolsun ellerinden geleni yaptılar,  sürekli desteklediler.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #27 : 15 Ocak 2010, 20:19:23 »
Usta östenitleme 1030 derece, yazmıştım zaten ;) aklımdan geçen bileme açısı 15 dereceydi aslında ama sonuçtan çok emin olmadığımdan biraz tırstım. Şimdi 15 dereceye bileyip tekrar deneyebilirim.
İki kez temperleme aklımdaydı ama önce şu sonucu bir almak istedik, acelemiz oydu, onu da ayrı bir tette yaparız.
Valla arkadaşlar sağolsun ellerinden geleni yaptılar,  sürekli desteklediler.

15 derece biraz aşırı olur ama sen yine de dene ustam. Eh hadi hayırlı olsun AEB-L çeliğin. Kaliteli çelik de bir başka oluyor canım  8)

Kipmen Sanat web sitesi

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #28 : 16 Ocak 2010, 00:46:47 »
bende şahsen çam işine hayrankaldım. bu hem oksijen temasını kesiyor hemde martempelemedeki mantıkla ısıl işlem uygulanacak malzemenin her yerinin eşit sıcaklıklara ulaşmasını saglıyor.  bu sayede sıcaklık farklarında oluşan ısıl işlem kazaları kırılmalar, çarpılmalar onlenmiş oluyor. sanırım bunu sadece palanmalzlara değil aynı zamanda homojen ısı istedigimiz diger çeliklerde de kullanabiliriz.  tabi camın içinde olupta çeliğin yüzeyi ile reaksiyona girecek bir madde olup olmadıgını bilme lazım. 
tuz ile iilgii olarak clorurun reduktan etkisinin krom paslanmazlarında yüzey filmini zeeleyip zedelemediğine de bakmak lazım olabilir..
 
emreciğim meiline karşılık olarak kromajın çok pahalı tutacagını sanmıyorum. elektrotlarla yapılan bir kplama değilmiydi bu. belki onun yerine nikelajı da deneyebiliriz. ostenizasyon ısısının 1000 altında oldugu çeliklerde bakır kaplamada br yontem ama genellikle zaen o tür çeliklerde oksitlenme riskidebulunmamakta.  demir talaşı ie iiiilgili olarak pota çeliği denemek için bir ara bir demir dogrma atlyesinde torba torba demir tozu demir talaşı edinmiştim. gerekebilir diye soyluyorum.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #29 : 16 Ocak 2010, 20:21:26 »
bende şahsen çam işine hayrankaldım. bu hem oksijen temasını kesiyor hemde martempelemedeki mantıkla ısıl işlem uygulanacak malzemenin her yerinin eşit sıcaklıklara ulaşmasını saglıyor.  bu sayede sıcaklık farklarında oluşan ısıl işlem kazaları kırılmalar, çarpılmalar onlenmiş oluyor. sanırım bunu sadece palanmalzlara değil aynı zamanda homojen ısı istedigimiz diger çeliklerde de kullanabiliriz.  tabi camın içinde olupta çeliğin yüzeyi ile reaksiyona girecek bir madde olup olmadıgını bilme lazım. 
tuz ile iilgii olarak clorurun reduktan etkisinin krom paslanmazlarında yüzey filmini zeeleyip zedelemediğine de bakmak lazım olabilir..
 
emreciğim meiline karşılık olarak kromajın çok pahalı tutacagını sanmıyorum. elektrotlarla yapılan bir kplama değilmiydi bu. belki onun yerine nikelajı da deneyebiliriz. ostenizasyon ısısının 1000 altında oldugu çeliklerde bakır kaplamada br yontem ama genellikle zaen o tür çeliklerde oksitlenme riskidebulunmamakta.  demir talaşı ie iiiilgili olarak pota çeliği denemek için bir ara bir demir dogrma atlyesinde torba torba demir tozu demir talaşı edinmiştim. gerekebilir diye soyluyorum.

Aman atma onları  :2up Acaip işe yarayacak wootz çalışmalarımızda. Ben de biriktirmeye başladım ama çelik tipleri karışık. Sanırım bunları önce "tatara" ile saf karbonlu çelik yapmam gerekecek. Zaten etrafta wootz için uygun hammadde bulmada sorun yaşayacağım anlaşılan. Bir sürü alaşım var her dökme demirde, sanırım çoğu geridönüşüm malzemesi olduğundan. Aslında ihtiyacım oldukça saf pik demir (%3 ve üstü karbon) ve CK10 gibi oldukça düşük karbonlu çelik. Bunları karıştırıp antik pota çeliğine yakın karakterde "yumurtalar" elde edebilirim, ama "tatara" işlemi de keyifli görünüyor...
« Son Düzenleme: 16 Ocak 2010, 20:31:00 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #30 : 16 Ocak 2010, 21:52:03 »
sana pik demir gönderebilirim istersen....

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #31 : 17 Ocak 2010, 00:31:11 »
Demir talaşı lazım olursa bir hafta önceden haber verirseniz, o hafta temizlikten çıkacak olan 2-3 kiloyu biriktirir yollarım.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #32 : 17 Ocak 2010, 00:42:46 »
Saf demir bulabilir miyim diye sorabileceğim olası bir kaynak aklıma geldi. Kısmet...
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #33 : 17 Ocak 2010, 00:48:17 »
yada aklıma dekarbürizasyon geldi, adi karbonlu demir talaşını incecik yayıp yüksek ısıda uzun süre bıraksanız içerikteki karbonun epeyce bir miktarını yakmış olursunuz

berdohan

  • Mr. Bilge ERDOHAN (47)
  • ***
  • 581
  • Meslek: Elektronik Müh.
  • Yer: Ankara
Ynt: AEB-L faz grafiği üstüne (Ynt: Ck 75 1.5 mm)
« Yanıtla #34 : 31 Ocak 2011, 11:29:09 »
Usta östenitleme 1030 derece, yazmıştım zaten ;) aklımdan geçen bileme açısı 15 dereceydi aslında ama sonuçtan çok emin olmadığımdan biraz tırstım. Şimdi 15 dereceye bileyip tekrar deneyebilirim.
İki kez temperleme aklımdaydı ama önce şu sonucu bir almak istedik, acelemiz oydu, onu da ayrı bir tette yaparız.
Valla arkadaşlar sağolsun ellerinden geleni yaptılar,  sürekli desteklediler.
Sayın hocam
Şu bileme açısı hangi açı acaba?grafik, şekil filan var mıydı?Size zahmet.
Tecrübe dünyanın en pahalı şeyidir.
Bilge ERDOHAN