Kainatın, Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından yoktan var edildiğine iman ediyorum (ve O'nun gönderdiği vahyin tamamına). Bu inancım bana ne atalarımdan miras ne de ordan burdan derlenmiş bilgi kırıntılarından ibaret. Yirmibeş seneyi aşkın bir zamandır devam eden ve muhtemelen son nefesime kadar devam edecek olan, sancılı, sakallarıma karlar yağdıran bir tefekkür çilesinin (ve tabii Elhamdulillah bana bahşedilen hidayetin) neticesi. Bu sayede, benimle taban tabana zıt düşüncelere sahip olup, kendi düşüncesini ifade etmede benden çok daha üstün yetenekleri ve bilgi birikimi olan insanlarla konuştuğum zaman dahi inançlarım zedelenmiyor, aksine her seferinde tefekkür dünyamda yeni bir pencere açılıyor, aydınlanmama katkıda bulunuyor. Yeterki tartışma esnasında kıymetlilerime açıkça saldırı, hakaret olmasın...
Resmimde ve imzamda, bir nebze olsun tanıtmaya çalıştığım Nikola Tesla bu durumuma basit bir örnek olabilir. Zira kendisiyle aramızda mevcut olan uçurum kabilinden farklılıklar (din, dil, ırk, siyasi görüş vb. ) ona olan hayranlığımı azaltmıyor. Çalışmalarını inceledikçe ve kendisini tanıdıkça fikir dünyamda açılan kapılar beni yaratıcıma daha da yaklaştırıyor zannederim.
Kendini alim sanan cahilden daha muzır bir yaratık yoktur. Hasbel kader bir üniversiteye girip, iki tane kalın kitap okuyunca kendini allame-i cihan zanneden arkadaşın sebep olduğu zarara hepimiz şahit olduk değil mi?
selamlar...
.