Bugün, uzun zamandır yapımına uğraştığım minyatür Yatağan'ın ısıl işlemini yaptırmaya Ostim'e gitmek üzere arabaya bindim... Tanıdık ısıl işlemci yoktu, sağa sola sorup birini bulmaya ve yapacağı işin sonucuna razı olmaya hazırlanarak kontağı çevirdim ve soluğu Gölbaşında, Mogan Bıçak'ta aldım...

Neden böyle manyakça bir iş yaptığımı merak ettiğinizi varsayarak açıklayayım... (merak etmiyorsanız bu paragrafı okumayın) Tanıdık ısıl işlemci olmadığını söylemiştim ya az önce, Mogan Bıçağı da tanımıyordum ama en azından Turhan Usta adını biliyordum ve uzun süredir de tanışmak istiyordum... Bir bahanesi de varken ne gidicem Allahın Ostimine diye düşündüm ve dönüp tam ters istikamete, Gölbaşı'na gidip Ostim'i ters köşeye yatırdım...

(Ne de olsa Fenerbahçeliyiz, Kralex'i seyrede seyrede bizde ters köşe kompedanı olduk Allaha şükür...)
Neyse uzatmayayım (!), 1968 yılının sıcak bir Ağust... pardon ya, o kadar geri gitmeye gerek yok di mi?

Mogan Pıçağa (biz bıçağa pıçak deriz arkadaş, ne var???) gittim, içerde 3 kişi var, biri Turhan Usta... Sağolsun, beni son derece kibar karşıladı, ben soramadan "istersen bırak bunu, ısıl işlemini yapalım" diyerek beni zahmetten de kurtardı amaaa, ya işte, işin birde aması var arkadaş; ben hiç o kadar 440C'yi birarada görmemiştim hatta Türkiyede o kadar 440 çelik olacağını da düşünmüyordum ama var vallaha

Karacadan Mandaya, Dağ Keçisinden Fildişine dünyanın kemiği, Abanozdan Gül Köküne, Ceviz Kökünden Wengeye dünyanın ağacı... Mevlam verdikçe vermiş, verdikçe vermiş, gözümüz yok tabii... (Haşırrrrt, Allah, çarpıldık olm...)
Dünya tatlısı bir insan Turhan Usta ve harbiden de usta... O işlemeler, o balçaklar, o finishing, o kombineler (çelik+fildişi+abanoz+gümüş+altın+deri gibi) rüya gibiydi vesselam... Birde oğlu var, o da usta ama ilk görüşte sanki dükkanda dün çalışmaya başlamış çırak sanırsınız... O derece yani...
Sayelerinde bugün çok kaliteli 5-6 saat geçirdim ama buradan tekrar uyarıyorum; Bıçak yapmaktan zevk alıyorsanız, Mogan Bıçağa gidip sinirlerinizi zıplatmanın anlamı yok, sonra sorgulamaya başlıyorsunuz zira "eğer benim yaptıklarım pıçaksa bunlar ne, eğer bunlar pıçaksa ben naapıyorum?" diye...

Turhan Ustam, saygılar...
Sevgiler,