Bıçak Sanatı - Forum

gülüşü yaralı şizofren

DUMRU

  • Hüseyin DUMRU 1982
  • ***
  • 1025
    • www.bozkirgezgini.com
  • Meslek: Eczane teknisyeni
  • Yer: Konya/Bozkır
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #20 : 05 Kasım 2012, 02:34:21 »
Ali kardeş, seninle aynı mesleği yaptığımız için bazı noktalarda hissettiğin sorunlarınların arkasında mesleki sıkıntıların da yattığını bilmeni isterim. Bu bende de olduğu gibi bir çok meslektaşımızda da var. Bunu gözlemleye bilirsin.


Fiziksel yetersizlik konusunda da bence kendini zorlama. Her insanın yapısı farklıdır. Benim bir arkadaşım var, bundan 8 yıl önce silahla kolundan yaralandı kolu kopmuştu. Ameliyat ameliyat üstüne koluna 3 cm kadar ( parçalanan bölge) eksik haliyle  yeniden kavuşmuştu. Bu insan ücra bir köyde geçimini   bahçe işleri ile sağlıyor. Yıllardır ağaç budama meyve toplama gibi işlerle uğraşıyor. Evlendi, üç çocuğu var. Ve şu an kendi köyü ve Bozkırda bu adamı bilek güreşinde yıkan hiç olmadı. Çünkü iki kol ile yapılması zor ve yorucu olan  bir çok işi sağlam kolu ile yapmak ZORUNDA kaldı ve sağlam kolu çok kuvvetli.

Senin anlattığın ailevi sorunlarında senin kurşun yiyen kolun olmalı. Ve bunun üstesinden gelmenin yolu ailenle yaşadığın olumsuz anıları çağırıp durmak değil, güzel günler yaşamaya çalışmaktır. Kötüde olsa hayatta bir anne baba, kardeş dünyaya bedeldir. Bunu aklından  çıkarma.

Bu forumda paylaşımda bulunan insanlar çok noktada ortak değerlere  sahip insanlar olmalı ki forumun bir düzeyi var. Fakat bu insanların imkanları ve becerileri farklı farklı. Bu nedenle bende çok zaman kendimde çok konuda yetersizlik hissediyor üzülüyorum. Galiba sorun "kendimiz gibi değilde çok beğendiğimiz gibi" olma arzusunda. Bu arzuyu yenmenin yolu ise tatmin etmese de başardığımız işlerdir diye düşünüyorum.

Ben Bozkır'da dernek faaliyetleri de yürütüyorum. Yerel bir gazetede yazılar yazıyor doğama ve insanlarımıza faydalı işler peşinde koşuyorum. Çok zaman ailemi dahi ihmal ettiğim anlar oluyor. Buna karşın yaptığım hizmetlerin   takdirini hizmetlerimden birebir yararlananlardan göremeyince  hevesim kırılıyor. Sonra bir gün hiç tanımadığınız birisi size ulaşıp "ellerinize sağlık, çok güzel" dediği zaman dünyalar benim oluyor. Diktiğim her fidan, ektiğim her tohum, düzelttiğim her kırık dal  benim efkarlı anlarımda öyle bir elimden tutuyor ki anlatamam.

Askere gitmeden önce bir sevda meselesinden intihara kalkışmıştım. Yaşadığım bu sürecin sonunda bende "algılamada geçlik"  oluşmuştu  Askere gittiğimde bunu komutanlarımla paylaştım. Bana ne yaptığım zaman rahatlama hissettiğimi sordu komutanım. Bir düşündüm, acemi birliğinde iken  yürüyüş kararı sayılırken bağırırken kafam çok rahattı. Komutana anlattım. Bana kapasitemin çok üstünde bir yükümlülük verdi ve kafan bozulursa "çık şu dağa beni, ben gelene kadar çağır " diye emretti. İşimi bazen söverek ama çok zaman severek yapıyordum. Çünkü kolay olmayan bir işi "arıza" gözüyle bakılan ben kendi sistemimi kurup çok başarılı bir şekilde yapıyordum. Komutanlarımdan takdir görüyordum.Bir müddet ilaç kullandım ve o eski günleri silip attım kafamdan.

Seni mutsuz eden sorunları tespit etmen çok önemli. Bu nokta da  tecrübeli bir kişiden yahut bir hekimden yararlanmak  iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Tespit edebildiğin sorunların çözümü içinde yardım alman yararına olacaktır.

Ve sana bir kaç  tavsiyem, doğayı dinle ve yaşa.. Toprakla uğraş, tohumdan bir şeyler yetiştir. Canlılara  saygı duy, böcekleri EZME. Dini görüşünü bilmem  ama inancın varsa da yoksada çok kafan attığı zaman abdest al. Sorunlarının yıkadığın uzuvdan akıp gitmesini düşün ve  iste. Efkarlı iken alkolden uzak dur. Matematik problemleri çöz. Bıçağını sev. Sevgilin saçlarını okşuyormuş hayal et...

Unutma ki mutsuzlukta mutlulukta kaynağı sende olan bir sudur.




Yiğidin harman olduğu yerde doğmuşsam. Şu Uluçay'dan su içmişsem.. Namerdin sofrasına bağdaş kurup oturmam. Hüseyin DUMRU

Ahmet31

  • *
  • 2
  • Meslek: pazarcı
  • Yer: istanbul
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #21 : 13 Kasım 2012, 22:06:44 »
bunları neden yazıyorum bilmiyorum ama sanırım bir parça paylaşma isteği duydum en yakın arkadaşım 41 km uzakta oturuyor biraz asosyallik var :)
kendimi bildim bileli olayı bende 3 yaşında başladı 3 yaşındayken yaşadıklarımı bile hatırlarım 26 sene geçti o zamandan bu günlere
şimdilerde 30 a gün sayıyorum ama hep etrafımdaki insanlara göre ufak tefek minyon tipli birisi olarak kaldım şimdi alinin saçmalama zamanı geldi diyeceksiniz ama ilk okuldan tutun orta lise derken hep ufak tefek normalin biraz altında çelimsiz bir çocuktum o zamandan beri de hep kendimi ispatlama ihtiyacı ile gerekli gereksiz ,iyi kötü , doğru yanlış bir çok yola sürüklendim.
Bir gün eczacı hanımın 12 yaşındaki kızı ile bilek güreşi yaparken ona da yenilince iyice çileden çıktım :( bilek gücü olan bir insan değilim bu yüzden vücut geliştirme yapayım dedim 3 ay oldu geçen aylara nazaran ölçümde bölgesel olarak 2-3 cm gelişme gördüğümde çok mutlu oluyorum ama yinede salonda diğer insanlarla kendimi kıyasladığımda kaçasım geliyor :D insan ne kadar kendiyle barışık olsa da karşılaştırma yaptığında bir yerlerde illa ki bazı eksikleri hissedebiliyormuş ama ben asıl kendimi kötü hissettiğim noktayı keşfettim
Büyük harfle yazıyorum ; AYAKKABILARI OLMAYAN ADAM ASLINDA AYAKLARI OLDUĞU İÇİN DEĞİL SAKATLIK BELASI BAŞKASINI VURDUĞU İÇİN MUTLU :( hep bana birşey olmasın da kime olursa olsun bilinci var insanlarda kendimize yakıştıramadığımız birşey başkalarının başına geldiğinde kendimizi şanslı hissediyoruz aslında o kişiye üzülmemiz kendimizle empati yapmamızdan kaynaklanıyor hislerimizin derinine indiğimizde dürüst olmadığımızı hissettiğimiz anda aslında kendimizi kandırdığımızı farkediyorum
Sanırım felsefe bölümü okumak bana yaramadı :)
çelimsiz birisi olduğumdan dolayı savunma mekanizması olarak ara sıra aynada gözlerime baktığımda kendisiyle konuştuğum bir canavar yarattım içimde ama işin aslı her 100 kişiden birinde olan şizofreni adında bir rahatsızlığım var :D
sizden ricam hepiniz yetişkin ve aklı başında insanlarsınız çocuklarınızla lütfen çok iyi iletişim kurun onları anlamaya çalışın çünkü duygusal  olarak sizden uzak kaldıkça kendi içlerindeki dünyada kayboluyorlar ne yazık ki :(
sizlerin buna karşı zaten bilinçli olduğunu ve çocuklarla iyi iletişim kurduğundan şüphem yok ben sadece bu iletişim koptuğunda sonuçları ne oluyor göstereyim istedim :) şimdi atımı getirin ordum da hazırsa viyanaya gidiyoruz...

kaç yıl psikolojik tedavi gördünüz

BAM_35

  • ***
  • 589
  • Murat ARIKUT
    • ma | d tasarım ve danışmanlık (sadece iletişim bilgileri)
  • Meslek: Endüstri Ürünleri Tasarımcısı
  • Yer: İzmir, Konak
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #22 : 14 Kasım 2012, 20:06:25 »
Arada bazı üyelerde "susturulmuş" ibaresini görüp, niyeki diye düşünüp dururdum. Şimdi resim netleşiyor. Gerçi tedavi görmek ve/veya danışmanlık almak artık gerek ve ihtiyaç. Ancak burada amaç bunu vurgulamak değil sanki :-[
Gönderen de ifade konusunda sıkıntıları olan bir katılımcı anlaşılan. Neyse Ali İzmir'de olsan sana isim tavsiye edebilirim zira bazen kendimizi anlamak tek başına uğraşınca yıpratıcı oluyor. Rahmetli büyük dedemin bir lafı varmış, annemden pek sık duyarım "parayla alınabiliyorsa ucuzdur" bazen çok iyi oturuyor duruma. Sevgiler
Sabır bittiğini düşündüğümüz yerde başlar...
Ve bireylere verdiğimiz değerle ters orantılı olabilir ;)

ali rıza

  • ***
  • 1066
  • geçtiğimiz yüzyılın insanı - 1983
  • Meslek: Eczacı Kalfası
  • Yer: SAKARYA
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #23 : 15 Kasım 2012, 11:52:33 »
Arada bazı üyelerde "susturulmuş" ibaresini görüp, niyeki diye düşünüp dururdum. Şimdi resim netleşiyor. Gerçi tedavi görmek ve/veya danışmanlık almak artık gerek ve ihtiyaç. Ancak burada amaç bunu vurgulamak değil sanki :-[
Gönderen de ifade konusunda sıkıntıları olan bir katılımcı anlaşılan. Neyse Ali İzmir'de olsan sana isim tavsiye edebilirim zira bazen kendimizi anlamak tek başına uğraşınca yıpratıcı oluyor. Rahmetli büyük dedemin bir lafı varmış, annemden pek sık duyarım "parayla alınabiliyorsa ucuzdur" bazen çok iyi oturuyor duruma. Sevgiler
;) çok sağolasın abicim geçti gitti zaten seneye yada yaza yine 2-3 günlüğüne tekrarlar :D
İki Kişilikliyim İkiside Canavar

Kaya

  • ***
  • 2867
  • Meslek: technik
  • Yer: Frankfurt
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #24 : 27 Kasım 2012, 22:16:17 »
Ali riza sana bir davetiye gonderiim burdan baslariz amsterdam ,bruksel,paris filan gezeriz hic bir seyciin kalmaz kardesim benim olmadi sona eigerwand ,tirol dolomiten  olmadi alpleri tavaf ederiz ,atta buluruz sana kardesim sen yeterki uzulme ha hadi :)
Alimler seyre dalar ,cahil olan dostluk düsmanlik arar

Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #25 : 27 Kasım 2012, 22:49:21 »
eigerwand ,tirol dolomiten  olmadi alpleri tavaf ederiz ,
Ben de isterim  ^-^

ali rıza

  • ***
  • 1066
  • geçtiğimiz yüzyılın insanı - 1983
  • Meslek: Eczacı Kalfası
  • Yer: SAKARYA
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #26 : 28 Kasım 2012, 10:40:34 »
Ali riza sana bir davetiye gonderiim burdan baslariz amsterdam ,bruksel,paris filan gezeriz hic bir seyciin kalmaz kardesim benim olmadi sona eigerwand ,tirol dolomiten  olmadi alpleri tavaf ederiz ,atta buluruz sana kardesim sen yeterki uzulme ha hadi :)
vallaha çok iyi olur bu yaza evlenmeden önce bi interrail macerası düşünüyorum zaten :D
İki Kişilikliyim İkiside Canavar

Kaya

  • ***
  • 2867
  • Meslek: technik
  • Yer: Frankfurt
Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #27 : 28 Kasım 2012, 19:03:14 »
Hocam   Siz en iyisi  Ali Riza'yi alip gelin iki kisi ancak teselli ederiz .baksana adam at filanda istiyor. Tek kisi yakalamak zor olur.
Alimler seyre dalar ,cahil olan dostluk düsmanlik arar

Ynt: gülüşü yaralı şizofren
« Yanıtla #28 : 28 Kasım 2012, 19:07:41 »
Yok ben at mat istemem, tırmanışa götürürsen gelirim  ;)