3-4 gündür bladeforums'da bir konuyu takip ediyordum:
http://www.bladeforums.com/forums/showthread.php?t=717424Burada ilginç bilgiler ve fikirler oluştu. Açıkçası yaptığımız su verme işlemlerinin (dövme alanında - talaşlı işlemde tane düzensizliği ve karbür büyümesi yok) ne derece kontrollü ve doğru olduğunu düşünmeye başladım. Özellikle %0.8 karbondan fazla içeren hiperötektoid çeliklerde karbür büyüklüğünü yeterince kontrol edemiyoruz.
Birkaç konuda kesin fikirler edindim:
1- Normalizasyon öncesi ve dövme işlemi sonrasında özellikle hiperötektoid çelikler için karbür yapısı çok hassas. Normalizasyonun ilk adımı olarak östenizasyon ve su verme işini karbürleri küçültmek sonraki normalizasyon adımlarının hepsini kritik altı yapmak. Bu çeliklerde karbürler kritikten havada yavaş soğutulurken hızla büyüme huyuna sahip...
2- Normalizasyon ısıl döngülerinin ilk adımı olan kritik üstü alaşım elementlerini tamamen çözme işinde ısı ve tane büyüklüğü değil, tanelerin dağılımının ve büyüklüğünün homojenitesi önemli. Yani 900 derece veya 1000 derece arasında bir fark yok, hatta eğer 1100 derecede çözünebilecek bazı karbürler varsa 1100 dereceyi hedeflemek gerek...
3- Normalizasyonun son döngülerinde giderek düşen ısılarda kritik altı işlem yapıyoruz, bu karbürlerin yapısını bozmuyor. Eğer tam yumuşatma isteniyorsa kritik altı yumuşatma ("lamellar anneal") yapılabilir, bu sayede delik delip eğe işi vs rahatlıkla yaparız ancak tam küreselleştirmenin sonucu büyük karbür olayından kurtuluruz. Tabii Gerçek yumuşak çelik küreselleştirme tavından sonra elde edilir, ancak bu işlem yine uzun normalizasyon çevirimlerine ihtiyaç duyacaktır yapıyı küçültüp düzeltmek için.
Bunlar belki basit kavramlar ama hep atladığımız şeyler. Yani basitçe çeliği al döv, işin bittiğinde bir iki normalize et, sonra ısıt - yağa sok tamamdır mantığı tam olarak gerçekçi değil...