Sn. ratbertovich,
"İşlevsel aletlerin güzel objeler olmasına karşı değilim ama mutlaka öngörülen işini yapmasını beklerim" sözünüzdeki beklentiden daha haklı ne olabilir?
Sn. emrekipmen,
Geçenlerde bir mesajımda yazdığım; bazı özel ve nadir gereken işçilik branşlarında uzmanlarına havale edilebilme imkânı olması ihtiyacını; "..., bazı şeylere çok özeniyorum, gravürdü, işlemeydi, taş kakma filan, isteyen, talep eden de var. Ama kendi açımdan nerede bıçakçıyım nerede kuyumcu, bunun sınırı nedir, bunu çizmek lazım" diyerek ne kadar iyi anlatmışsınız.
Sn. Sefa Çabuk;
"Ne kadar teşkilat, o kadar müşkülat" deyiminiz/aktarınız ne kadar doğru. Her tarafı çeşitli alet dolu bir Wenger veya Victorinox bunların hakkını ne kadar verir. (Meselâ bendeki bir Victorinox'un ufak pensesinin dişleri o kadar yuvarlatılmışki temizlik sırasında, sıktığı parçayı kaydırıp atıyor, tutmak yerine).
Sn. gökhan bakla,
"Ama bunun bir çizgisi olmalı gibi geliyor. Yani sizce kullanışlı bir bıçakta sanat nereye kadar olmalı, nereden sonra bıçak kullanılamayacak bir noktaya gelir?" derken siz de aynı düşünceleri vurgulamıyor musunuz?
Belki kendi zevklerini tatmin etmek veya marifetlerini gösterebilmek için çok fikir ve zaman harcıyor kabiliyetli kişi. Sonra da yaptıkları bozulmasın diye o eseri kullanmaya çekiniyor.
Hani, bilhassa ABD'li bazı koleksiyoncular için bir çakının açılıp/kapanmamasının, bir tabancanın sürgüsünün çekilip/çekilmemesinin o eserin "çilliğine" halel getirip getirmeyeceği kanaatleri gibi.
Cidden bir vitrin eseriyle, kullanmalık bir ürün arasında bir çizgi olmalı.
Olmalı da, nerede . . . . . .
Kim, nasıl karar verecek ? ? ?
Saygılar,
alikozanoglu