Bu konu biraz uzun bildiğim kadarı ile anlatacağım .Verdiğiniz açılar normal bir bıçak için mantıklı değil .
https://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=8490.0http://i.hizliresim.com/7qp3pW.jpg (Ağızlara dikkat . )
Bıçak kalın olunca daha sağlam olur , ama o kadar kalın bir sırta ihtiyaç yoktur bundan dolayı ''taşlama'' diyerek tabir ettiğimiz yer bıçağın ağızındaki açıyı azaltmak içindir .Kesici ağız ise bildiğin gibi kesmek için .(Burdan emin değilim ama kesici ağızın başladığı yerdeki kalınlık ne kadar fazla olursa o kadar sağlam olur .) Genelde taşlama , kesici ağız açısından daha az açıya sahip olur (sanırım her zaman ).
Sınıflandırmak için de bıçağın ağız yapısına göre adlar verilmektedir .(Görsel sırasına göre değil .)
1-Burda taşlama yok sadece kesici ağız var (2. bir açı yok )
2-Bunda bıçağın ortalarına doğru taşlama başlar ,genellikle 1mm kalana kadar devam eder , ondan sonrada kesici ağız başlar.
3-Bunda ise taşlama ortadan değil bıçağın sırtından başlar , genellikle 1mm kalana kadar devam eder , sonrada kesici ağız ...
4-Bunda ise taşlama iç bükeydir, gerisi 2 yada 3 ile aynı .
5-Bunda ise taşlama dış bükeydir , gerisi 2 yada 3 ile aynıdır , çoğunlukla balta gibi aletlerde kullanılır .(Burdaki amaç kesmekten çok 2-3 mm kestikten sonra taşlama malzemenin arasına girer ve malzemeyi ayırır. Kendi fikrim emin değilim .)
Ayırmaya örnek :https://www.youtube.com/watch?v=A6XEZ9tpz6A Burda baltanın ağızlarının önemini görüyorsun .
Sınıflandırdığım yerde adlarından çok mantığı var .
Taşlama açısının çok da bir önemi yoktur amaç kalınlığı azaltmaktır. Kesici ağızda ise açı ne kadar az olursa o kadar keskin ve güçsüz , ne kadar çok olursa o kadar kör ve sağlam olur.
Açı arttıkça ↑ , sağlamlık artar ↑ , keskinlik azalır ↓ .
Açı azaldıkça ↓ , sağlamlık azalır ↓ , keskinlik artar ↑ .
Örnek açılar (Kesici ağız açıları )
5:Fileto
15: Ustura
20:Mutfak , kelle bıçakları
25:Av ve cep çakıları
30:Satır , balta , tahra vb.
45:Tercihe göre balta.
İlk bu tarz açıklamam umarım faydaşı olmuşumdur , hatam var affola !
9 Yanıt
1991 Gösterim