Açıkçası çelikten çeliğe göre değişir Hüseyin, eğer CK80 kalitesinde bir çelik kullanırsan zaman nerdeyse hiç önemli değildir, bu çeliğe ötektoid çelik denir ve karbona doymuş ama fazlası olmayan çok özel bir çeliktir. Sertleştirme ısısı tam manyetizmayı kaybetme noktası civarındadır. Tam olarak ısıl işlem lüksü, sadece 1 dakika kadar çeliğin ısıda dengelenmesini beklesen yeter. Ancak mesela senin elindeki 440B (T5) çeliği içinde bol miktarda krom ile paslanmaz hale gelir. Ancak kromun çözülmesi çok zaman alan bir olaydır. 10-15 dakika en azından beklemezsen yapıda sadece belli bir miktar karbonu çözmüş ve sertleştirmiş olursun. Halbuki elindeki çeliğin içinde birsürü başka alaşım elementleri de var ve onlar yapıya katılmazlarsa sertleştirme sırasında ne istediğin sertliği alabilirsin ne de paslanmazlığı. Sertleşmiş yapıya bağlanan yeterince krom olmayacağı için bıçak paslanmazlığını yitirir bölge bölge paslanma yapar....
Fırından çıkan bıçakların hiçbirinin aynı sertlikte çıkmamasının nedeni çok basittir. Ne kadar iyi bir fırın bile olsa fırınların çoğunda iç mekanda ısı heryerde aynı değildir. Hatta bendeki büyük seramik fırınında bir rafta 1100 derece okurken diğer raf 1000 derece civarında olabiliyor. Bu da tabii ki bıçakların farklı farklı sertlikler almasına neden oluyor. Aslında sırf bu yüzden 10cm X 10cm X 45cm iç ölçülere sahip, her yerinde çok büyük oranda eşit ısı olan bir fırın kullanıyorum. Tüm bıçaklar da ısıl işlemde hep aynı bölgede tutuluyor. Bir kerede de 2-3 bıçaktan fazlasını ısıl işleme tutmuyorum. Eğer bir sürü bıçağı bir arada ısıl işleme sokuyorsan tabii ki bu sorun çok daha ciddi boyutta. Açıkçası fırın çalışırken değişik bölgelerinden ısı ölçümü yapılması, fırında ciddi düzensizlikler varsa tamir edilmesi, eğer sadece bir bölgede istenilen ısı dengeli oluyorsa ısıl işleme sokulan parçaların sadece o bölgede tutulması gerekir.
El yapımı bıçak ile fabrikasyon bıçak arasında ciddi bir kalite farkı vardır. Bu konuda Eylem sana katılamayacağım: Eğer gerçekten ustalıkla yapılmış, yüksek fiyatlı (kaliteli) bir el yapımı bıçak kulanırsanız anlayabileceğiniz bir ayırım bu. Her bir noktası özenle yapılmış bir bıçaktan bahsediyoruz. Otomatik vites ile düz vites arasındaki fark belki bir Spyderco bıçağı ile Bora bıçağı arasındaki farkta görülebilir sonuçta ikisi de fabrikasyon, ama prosesler farklı. Ancak Elyapımı bir bıçak daha çok bir Picasso tablosu, fabrikasyon bıçak ise bir kartpostaldır. El yapımı bıçak tek örnektir, dünyada sadece tek bir tane vardır, benzeri yoktur, onunla bir usta başından sonuna kafa yormuş, her bir noktası içine sinene kadar işlenmiş, test edilmiştir. Bir fabrika yapımı bıçak test edilerek gelemez size, çünkü düzgün bir test saatler sürer. Bir fabrikasyon bıçakta kabza sizin elinize göre değil, ilk tasarımda bir tasarımcının eline göre şekillendirilir. Bir fabrikasyon bıçakta her işlem bir masraftır, harcanan her saniye kayıptır onu yapanlar için. El yapımı bıçakta harcanan her saniye bir kazanç, her işlem gerekliliktir. Fabrikasyon bıçağı yapan onu yaptığında elde etmek istediği şey paradır, el yapımı bıçak yapan sanatçı ise sadece mükemmeli yakalamaya çalışır, elde etmeye çalıştığı şey kalite ve müşteri memnuniyetidir.