Bıçak Sanatı - Forum

ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI

huseyinmertturk

  • ***
  • 135
  • Meslek: Çakı Bıçak İmalatçısı
ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« : 21 Ocak 2010, 15:11:09 »
Abilerim arkadaşlarım ustalarım benim bir kaç zamandır düşündüğüm bir ısıl işlem sistemini  size sormak istiyorum yani sitede gördüğüm kadarıyla teknik bilgisi olan abilerim çok . soru indüksiyon makinası ile ısıl işlem yapılabilirmi yapılırsa eğer nelere dikkat etmek zorundayız.Ben bu düşünceyi geçende yatağanda bir keser imalatçısı abimin atelyesinde gezerken aklıma yattı bana mantıklı geldi ama teknik bilgim olmadığı için çok fikir yürütemedim ama olacağına inandığım taktirde yaptırmayı düşünüyorum.Sitedeki ustalarımızın işinede yarayacağına eminim ...saygılar...

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #1 : 21 Ocak 2010, 17:03:34 »
Keserler olsa olsa 1040-1040 gibi bir karbon çelik yada daha da iyisi 4140 gibi derin sertleşebilen bir çelikten yapılıyordur.

Bu ısıtma yöntemi keserde işe yarıyorsa bıçakta da yarayacaktır. Sonuçta bıçağın da asıl maddesi demir. Ve bu fırın demiri ısıtmaya yarar. Bakır, pirinç vs'de sonuç vermeyecektir.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #2 : 21 Ocak 2010, 20:16:00 »
Bölgesel ve fazla iyi kontrolü olmayan bir pratik olur. Ben hiç bir kaliteli bıçakta indiksiyon kullanılmasını istemezdim. Eğer 3-5 liralık basit bir bıçaksa olabilir, ancak çeliğin nispeten basit karbon çeliği olması daha mantıklı. Kompleks alaşımlarda indiksiyon işe yaramayacaktır, en azından o kadar az zamanda tüm alaşım elementlerini çözeltiye  katman imkansız...

Unutmayın forumun adı "bıçak sanatı". Özellikle elle yapılmış, tek örnek, yavaş ve mükemmellik peşinde eserlerden bahsediyoruz. Endüstriyel bıçaklar oldukça ilgimiz dışında kalıyor. Herhalde toplu üretim malzemede kullanılabilir, ama bir el sanatçısı için hiç bir çekiciliği yok böyle uygulamaların. Bunun gibi çiziklerle dolu çeliğin hızlı keçe ve polisaj ile parlatılması, tek örnek plastik kabzalar vb. ürünler bu sanatın tamamen uzağındaki uygulamalardır. Umarım alınmazsınız Hüseyin Bey, ama bu tip uygulamalar işlemi hızlandırıp maliyeti düşürmeyi amaçlayan ve kaliteden ciddi ödünler veren uygulamalardır, bir bıçak ile günlerce hatta aylarca uğraşan bir bıçak sanatçısı için sadece 1 gün sürecek ısıl işlem en hızlı bölümlerden biridir üretim sürecinin. Bazen basit bir bıçağın sadece kabzasının şekillendirmesi için 2-3 gün harcadığım olmuştur. Ya da sadece ağzının açılması 10 - 15 saat sürebilir. Biten bir bıçağın ağzının keskinleştirilmesi ve testi için tam bir gün ayırırım. Bütün bunlar sırf mükemmele birazcık yaklaşabilmek için. Hiç bir zaman oraya ulaşamayacağımı biliyorum ama en azından deniyorum. Endiksiyon gibi kısa yollar sadece bu mükemmeliyet arayışından bizi uzaklaştıracak uygulamalardır. Bıçağı elde yapmak yavaş bir süreçtir, hiç bir bıçak bitmez sadece yapmaktan vazgeçilir. Bir bıçağa 1-2 yılını veren ustalar vardır dünya çapında, ancak onlar bile kabul eder ki, bir yıl daha ayırsalar daha iyi olurdu  :))

Endüstriyel bıçakçılık ise belli bir zaman içinde ne kadar çok bıçak bitirebileceğin ile ilgilenir. Bir defada 500-1000 bıçak çıkarmak normal birşeydir. Ancak bunun sanat olduğunu kimse idda etmesin, bu sanayidir, toplu üretimdir... Benim en ciddi toplu üretimim birbirine benzeyen parçalarda olur, bu durumda da her birisine 10'ar gün ayırmak yerine 20 günde 3 tanesini bitirebilirim. Bundan daha hızlı olsa hiç bir şekilde içime sinmezdi. İlk başladığımdan beri belki 20 tane eser çöpe gitmiştir, küçücük bir kusur bile üstünde günler harcanmış bir bıçak için tahammül edilmez olabilir. Sonuçta bitirdiğim eserin üstüne imzamı atacaksam onun arkasında durabilmeliyim. Eksik, hasarlı, problemli eserlerin arkasında durmak geleceğim için hiç iyi haberler değildir...

Geçenlerde bir disk zımpara aldım kendime, bu sayede bıçağın elle zımparalaması ciddi bir şekilde daha az zaman alacak. Ancak bunun nedeni bir kerede daha fazla bıçak çıkarabilmek değil, elle zımparalamadan kazandığım zamanı bıçağı daha güzelleştirmeye, daha geliştirmeye harcayabileceğim. Bunun yanında disk zımpara ile daha önceki perdahlarımdan daha kötü bir sonuç çıkmayacak çünkü sonuçta ince kumlarda yine elle zımparalama yapıp perdah kalitesinden emin olacağım, ancak bundan böyle 220 kuma kadar elde zımpara işlemine harcadığım zamanı belki kabzalar yada kılıflarda değerlendireceğim. Endiksiyon kullansaydım öncelikle kazandığım zamanın karşılığında kaliteden ödün vermiş olacaktım. Bu ise bu tip bir el sanatında kabul edilemez birşeydir...
« Son Düzenleme: 21 Ocak 2010, 20:40:34 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #3 : 22 Ocak 2010, 07:58:21 »
zamandır sormak ıstedigim bir soruyu yeri gelmişken sorayım. bence bunu kendi içimizde netleştirmeliyiz. seri üretm bir bıçaga göre (hadi fabrikasyon diyelim) el yapımı bir bıçak daha kalitelidir çünkü.....

   bir arkadşımla eski tarihli bir konuşmamda bir türlü neden el yapımı bıçakların daha iyi olduklarını acıklayamamıştım. zira kendisi fabrikasyon ureti bantlarında en azından her bıçagın standart oldugunu, çeliklerin onerilen standartlara yakın ısıl işlem uygulanmakta vs vs.....
ben sizin bu konudaki görüşlerinizi merak etmekteyim. evet gerçekten perdah elle yapılması zaman alıcı bir işlem. şahsen ben dövme sonucu olan asimetrileri düzeltene kadar canım çıkmkta. ama gerçekten el yapımı bir bıçak daha iyi midir? neden....

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #4 : 22 Ocak 2010, 09:55:06 »
Bu şekilde her zaman doğru olan bir kural bence yoktur. Seri üretim ile de bıçaklar şimdi olduğundan daha iyi yapılabilir ama maliyet artar. Halbuki maliyeti minimize etmek için üretimi zaman alan, kaynak tüketen, firesi, riski olan şeyler tespit edilip olabildiğince ortadan kaldırılmıştır. Bunun yanısıra kalifiye elemana olan ihtiyaç, hatta insan gücü kullanımı da asgariye çekilmiştir. Aynı sıkı maliyet politikasını atölyede biz uygulamaya çalışsak, o kalitede dahi ürün çıkaramayız.

Buna karşılık el yapımında ustasının kendi, tatmini önde hatta çok zaman müşterinin tatmininden de önde gidebilir. Maliyeti ise aynı zor prosesi ustalıkla, yardımcı aletlerle hızlandırarak düşürmeye çalışır.

Bilmem buna katılır mısınız:  El üretimi ve seri üretim farkı, düz vites ve otomatik vites farkına benziyor. Otomatik vites, bilmeyenin, usta olmayanında da vasat çözüm almasına yarar iken düz viteste işin başında olanın yeteneği alınan sonucu belirler, makine sonucu sınırlamaz.  (Bir de düz vitesten hiç geri kalmayacak kadar iyi olan otomatik vites ancak Porshe, Ferrari'de gibi pahalı arabalarda olur. :D :D :D )
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

huseyinmertturk

  • ***
  • 135
  • Meslek: Çakı Bıçak İmalatçısı
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #5 : 22 Ocak 2010, 10:32:16 »
Benim bu yöntemde anlatmak istediğim işte işin tekniğini biledğimden çeliğin alaşımlarının kaynaması için zamanın faktör olduğunu bilmiyordum mesela benim asıl yapmak istediğim biz şimdiki ısıl işlem fırınlarında çoklu ısıl işlem yaptığımız için gözlemledim aynı fırından aynı ısıdan çıkmasına rağmen rokwell aynı çıkmıyor ama indiksiyonla zaman ve fırındaki tüketim ekonomiyi  düşündüğüm için yaptığım doğru ama sadece ekonomik düşünmüyorum yada sadece zaman kazanmak için değil indiksiyonda kaliteyi arttırabilmeyi düşünü yordum yani ısıl işlemli bölgelerin hepsi veya her malzeme aynı kalitede çıkar diye düşünmüştüm.Yoksa el emeğine el sanatına zeval vermek değil teknoljiyle el sanatını birleştirmeyi hesap etmiştim.Ama  emre abinin söylediklerinden anladığım çeliğin alaşımlarının karışması için belli bir zaman ısıl işlemde durması lazım diye anladım doğrumu emre abi öyle bişeyse gerek yok ben yoksa kaliteyi düşürme amacım yok.saygılar..

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #6 : 22 Ocak 2010, 11:33:15 »
Açıkçası çelikten çeliğe göre değişir Hüseyin, eğer CK80 kalitesinde bir çelik kullanırsan zaman nerdeyse hiç önemli değildir, bu çeliğe ötektoid çelik denir ve karbona doymuş ama fazlası olmayan çok özel bir çeliktir. Sertleştirme ısısı tam manyetizmayı  kaybetme noktası civarındadır. Tam olarak ısıl işlem lüksü, sadece 1 dakika kadar çeliğin ısıda dengelenmesini beklesen yeter. Ancak mesela senin elindeki 440B (T5) çeliği içinde bol miktarda krom ile paslanmaz hale gelir. Ancak kromun çözülmesi çok zaman alan bir olaydır. 10-15 dakika en azından beklemezsen yapıda sadece belli bir miktar karbonu çözmüş ve sertleştirmiş olursun. Halbuki elindeki çeliğin içinde birsürü başka alaşım elementleri de var ve onlar yapıya katılmazlarsa sertleştirme sırasında ne istediğin sertliği alabilirsin ne de paslanmazlığı. Sertleşmiş yapıya bağlanan yeterince krom olmayacağı için bıçak paslanmazlığını yitirir bölge bölge paslanma yapar....

Fırından çıkan bıçakların hiçbirinin aynı sertlikte çıkmamasının nedeni çok basittir. Ne kadar iyi bir fırın bile olsa fırınların çoğunda iç mekanda ısı heryerde aynı değildir. Hatta bendeki büyük seramik fırınında bir rafta 1100 derece okurken diğer raf 1000 derece civarında olabiliyor. Bu da tabii ki bıçakların farklı farklı sertlikler almasına neden oluyor. Aslında sırf bu yüzden 10cm X 10cm X 45cm iç ölçülere sahip, her yerinde çok büyük oranda eşit ısı olan bir fırın kullanıyorum. Tüm bıçaklar da ısıl işlemde hep aynı bölgede tutuluyor. Bir kerede de 2-3 bıçaktan fazlasını ısıl işleme tutmuyorum. Eğer bir sürü bıçağı bir arada ısıl işleme sokuyorsan tabii ki bu sorun çok daha ciddi boyutta. Açıkçası fırın çalışırken değişik bölgelerinden ısı ölçümü yapılması, fırında ciddi düzensizlikler varsa tamir edilmesi, eğer sadece bir bölgede istenilen ısı dengeli oluyorsa ısıl işleme sokulan parçaların sadece o bölgede tutulması gerekir.

El yapımı bıçak ile fabrikasyon bıçak arasında ciddi bir kalite farkı vardır. Bu konuda Eylem sana katılamayacağım: Eğer gerçekten ustalıkla yapılmış, yüksek fiyatlı (kaliteli) bir el yapımı bıçak kulanırsanız anlayabileceğiniz bir ayırım bu. Her bir noktası özenle yapılmış bir bıçaktan bahsediyoruz. Otomatik vites ile düz vites arasındaki fark belki bir Spyderco bıçağı ile Bora bıçağı arasındaki farkta görülebilir sonuçta ikisi de fabrikasyon, ama prosesler farklı. Ancak Elyapımı bir bıçak daha çok bir Picasso tablosu, fabrikasyon bıçak ise bir kartpostaldır. El yapımı bıçak tek örnektir, dünyada sadece tek bir tane vardır, benzeri yoktur, onunla bir usta başından sonuna kafa yormuş, her bir noktası içine sinene kadar işlenmiş, test edilmiştir. Bir fabrika yapımı bıçak test edilerek gelemez size, çünkü düzgün bir test saatler sürer. Bir fabrikasyon bıçakta kabza sizin elinize göre değil, ilk tasarımda bir tasarımcının eline göre şekillendirilir. Bir fabrikasyon bıçakta her işlem bir masraftır, harcanan her saniye kayıptır onu yapanlar için. El yapımı bıçakta harcanan her saniye bir kazanç, her işlem gerekliliktir. Fabrikasyon bıçağı yapan onu yaptığında elde etmek istediği şey paradır, el yapımı bıçak yapan sanatçı ise sadece mükemmeli yakalamaya çalışır, elde etmeye çalıştığı şey kalite ve müşteri memnuniyetidir.
« Son Düzenleme: 22 Ocak 2010, 11:37:03 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 49
  • *****
  • 9533
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: ISIL İŞLEMDE İNDÜKSİYON MAKİNASI
« Yanıtla #7 : 22 Ocak 2010, 13:03:36 »
...
El yapımı bıçak ile fabrikasyon bıçak arasında ciddi bir kalite farkı vardır. Bu konuda Eylem sana katılamayacağım:
...

Aslında ben de seninle aynı fikirdeyim, sen sadece benim otomatik vitesi hiç mi hiç sevmediğimi bilmiyorsun. (du)  ;D ;D
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben