Merhaba değerli ustalarım,doğaya tabiata değer veren forum üyeleri.
Kafamı çok kurcalayan bir konuyu sizlerle paylaşmak,sizlerinde fikirlerini almak istiyorum.
10-15 yıl oldu, o zamanlar koşuya merak sarmıştım,hafta sonu 8 gidiş 8 dönüş olan 16 km lik bir koşu parkurum vardı. Keçilerin gide gele patika yolu haline getirdiği sık meşelerin arasında ilerleyen bir yol.Bir gün yolumu çok hafif değiştirdim. Yol bu defa beni yıllardır hiç kimsenin uğramadığı orman içerisinde unutulmuş bir çeşmeye götürdü.Kimselerin bilmediği,gelmediği bir yerdi. Sıradan 3 yalağı olan çeşmenin başında ulu bir söğüt ağacı etrafı çayır çimen ve beyaz papatyalar bezeli. O zamanlar daha tekil gezdiğim için sırt çantama çay malzemesini koyup elime de bir kitap alıp güzel günler geçirdim. Bir nevi saklanma odasıydı insanlardan. Sonra bu güzelliği sevdiğim bir arkadaşım ile paylaştım, daha sonra bir kaç arkadaşımla pikniğe geldik. Sonra sonra burayı bilen,dolayısı ile gelen ve kirleten çok insan oldu. Zaman geçti ve bilinçsiz insanlar katletti o gizli mabedi...Ve ben pişman oldum bir başkasına gösterdiğim için.
İlçemde yöremde bu ve benzeri doğal güzellikler mevcut ki bunun bir çoğunu sizlerle de paylaştım. Misal Aygır Gediği dediğim, Uluçay'ın çıktığı su gözü var.Bir tarafı ladin diğer tarafı meşe olan çok güzel bir yer. Buraya yakışır bir yol yapılıp daha çok insanın bu güzelliği görmesi için yazmadık kurum koymadım. Yapmaz olaydım, yol düzelince gelen gidende arttı savrulan çöplerde. Sonra insanlara tuvalet ihtiyaç oldu,mescit ihtiyaç oldu, çeşme ihtiyaç oldu, iş makinesi girdi ve olanlar oldu.....
Geçtiğimiz haftalarda bir gezi esnasında muhteşem güzellikte ve çok zor girilen dar bir alanda insandan korunmuş yeşil bir alan keşfettim. Şimdi korkuyorum bu güzelliği insanlarla paylaşmaya. Bir yarım korkar iken diğer yarım ise keşfedilen bir güzelliğin insanlara sunulması gerektiğini söylüyor.
Siz olsanız ne yapardınız?