
Çeliğin kimyasal kompozüsyonuna göre değişiklik gösterir östenitik faza geçiş. En önemli element elbette (C) karbondur burda.
Ama iş burada bitmiyor

Bir de ayın karanlık yüzü var ki tam bir baş belasıdır. , Krom(Cr) ile başlar, mangan (Mn) ile devam eder , Nikel (Ni), özellikle de Silisyum (Si) vs. derken o geçiş sınırı bütün elementlerin kendince yarattığı etkilerden, geçiş çizgisini ileri geri oynatması ile devam eder. Kimi tutturur östeniti kararlı faza çekmeye çalışır, kimi der yok o öyle olmaz ferrit kararlı olsun diye çekiştirir sonra aralarında anlaşıp bir noktada buluşurlar, barışırlar

Büyük abileri olan Karbon ( C ) nispeten ağırlığını koyarak işi az da olsa kendine çevirir.

İşte bu yüzdendir ki ısıl işleme tabi tuttuğunuz çelikler çoğu zaman farklı sıcaklıklar da su ister.
Sonra bu element kardeşliği, menevişleme de gene ufak tefek hırlaşmalarla yine huzuru bozar.
Molibden der '' vay ben çeliğin için de şu kadar varsam, beni °C şu kadar şöyle yap, Sonra bi başkası zıplar beni de şu derece de tutarsan bak sana şöyle tokluk vericem vs. diye devam eder.
Sonra yine orta yol bulunur, insan oğlu sayesinde, yılların verdiği çalışmalar ile her elementin hangi ruh haliyle hareket edeceği literatüre tek tek işlenir ve bütün çelikler için bütün ısıl işlem parametreleri buna göre yapılır.
Konuyu çok da dağıtmadan başa dönersek manyetikliğe geçiş her çelikte faz dönüşümünden dolayı farklılık gösterir,
Bana göre de, Emre Bey'in dediklerine katılıyorum, hurafeden çok da öteye geçemez kutupsal yönelime göre su verme işlemi.
İsteyen bu hurafeyi kendince yaşasın, su verme yaptığı yerde rastgele istediği yere bir mıknatıs koyarak, ille de kuzey güney doğrultusunu bulmaya gerek kalmaz böylece
