Soytürk DÖNMEZ, o kadar cevap yazdım okumadın sanırım.Önceki cevaplardan alıntı yapıyorum, tekrar tekrar cevap verecek bişey göremedim.Buyrun okuyun:
"görünen o ki ısıl işlemi oksijenli ortamda yapmışsınız, D2 için yanlış bir ısıl işlem uygulamışsınız, yani o kadar emeğiniz boşa gitmiş gözüküyor " ,"15 yıldır D2 ve benzeri düşük alaşımlı (yarı paslanmaz tabir edilen çeliklere) oksijenli ortamda su veren ve çok az, kabul edilebilir kayıplarla (2-3 HRC gibi) bi arkadaşım var, ondan öğrendim bende".
"Siz kendim bir proses uyguladım diyorsunuz kendi deneyimlerime göre " ,bu proses bana ait değil, bu şekilde 15 yıldır su veren bir arkadaşımdan öğrendiğimi belirtmiştim".
"yada madem deneyimliyim diyorsunuz deneyimlerinize dayanarak soruyorum karbonda beğenmediğiniz ne varda ısrarla D2 yi karbon gibi suluyarak kullanıyorsunuz?, madem D2 yi karbon çeliği gibi sulayarak yapıyorsanız neden karbon çeliği kullanmıyorsunuz? Neyini beğenmediniz de D2 yi ısrarla yanlış sulayarak kullanıyorsunuz?", "Soytürk dönmez karbon çeliği çalışmadığımı nereden çıkartıyorsun? D2 yi ısrarla sevip karbon çeliğini kötülediğimi mi gördünüz bi yerde?1060 çeliği de uygun su verme ve menevişte harika sonuçlar çıkarır ayrıca"
"Misal 1060 la size göre sulanan D2 arasında nasıl bir fark gözlemlediniz? Körelme, darbe dayanımı arasında bariz farklar var mı? Bu gibi şeyleri merak ettim. Birde hakkı ile sulanmış bir D2 ile sizin prosesinize göre sulanmış bir D2 yi test ettiniz mi? Ettiyseniz nasıl farkları gözlemlediniz?", "D2 ile hakkıyla sulanmış 1060 arasında ki farkı merak etmek olduğunu yazmışsın ki 1060 çeliğinde uygun su verme ve menevişle harika sonuçlar çıkarır diye cevap vermiştim zaten.her ikisini gözlemleyecek kadar uzun süre bu bıçakları kullanamadım ".
vs.vs.vs..Sorduğun yada soracağın her sorunun cevabını yazmışım, ısrarla yazmadığım, yapmadığım şeyleri ben yazmışım gibi sorular sormuş durmuşsun.Ne D2 nin aşığı yada avukatayım ne de karbon çeliklerinin düşmanıyım.Ne de sana karşı herhangi birşeyi savunmak zorundayım.Yapmadığım, yazmadığım hatta aksini özellikle belirttiğim konularla ilgili kendi kafanızda kurgulayarak doğru olduğuna kendinizi inandırdığınız gibi ısrarla konu açmanız işte bu SAYGISIZLIKTIR.
Son kez bu konuda belirtiyorum, D2 ye yaptığım proses benim değil bir arkadaşımın uygulayış şeklidir, kayıpsız olduğunu da iddia etmedim aksine kabul edilebilir kayıplar olduğunu belirttim, hatta cevapları okuyan bir arkadaşım bu tezle ilgili Sefa ÇABUK hocamın bir iletisinden bahsetmiş ve bir diğer arkadaş da bu yazının url sini paylamış.Ben kendi adıma girip okudum.Gelelim son iletine,"karşılaştırma yapmadan başkasına güvenerek yaptığın yanlışı bana kabul edilebilir çok az kayıplarla sonuç alıyorum diyemezsin," demişsin, özür dilerim de sen bıçak duayeni ya da otoritesi oldun da bizim mi haberimiz yok, sana sorarak yada kabul ettirerek mi bir iş mi yapacağız.Ne yaşıyorsun kafanda bilmiyor ve ilgilenmiyorum ama herkes gibi benimde bi sabrım var.Kişisel kaygılarını kendi özelinde yaşa lütfen.Paylaşım ve bilgiye yönelik konular okumak ister insanlar, kimsenin hezeyanları ve yaşadıklarının tezahürünü okumak zorunda değil.