Bıçak Sanatı - Forum
Forum Muhabbeti => Haber Ajansı => Konuyu başlatan: emrekipmen - 16 Aralık 2010, 17:15:50
-
Günümüz ustalarından Ford Hallam'ın (http://fordhallam.com/index.html (http://fordhallam.com/index.html)) ünlü Japon sanatçısı Hagia Katsuhira'nın yaptığı eş Kaplanlı Tsubalarından kayıp olan şaheserini bir siyah beyaz fotograftan yola çıkarak yeniden yaratmasının detaylı belgeseli:
Birinci Kısım:
http://www.youtube.com/watch?v=wGMj7o6AwnM (http://www.youtube.com/watch?v=wGMj7o6AwnM)
İkinci Kısım:
http://www.youtube.com/watch?v=pM0VnL30rDc (http://www.youtube.com/watch?v=pM0VnL30rDc)
Mutlaka izleyiniz, basit gibi görünen, sade bir sanat eserinin 4 ay kadar süren yaratımına şahit olunuz...
Kaynak: http://forums.dfoggknives.com/index.php?showtopic=18533 (http://forums.dfoggknives.com/index.php?showtopic=18533)
-
Emre ustam harikulade paylaşım için teşekkürler. :2up
hayranlıkla, kendimden geçmiş yarı baygın izledim. :-X
birazda kıskandım :o
-
Haklısın, sinir bozucu derecede üst düzey bir ustalık :-X
-
Abilerim siz hiç sordunuzmu bilmiyorum ama ben hep soruyorum... Bu yabancı ustalar bu kadar güzel eserleri nasıl yapıyor... ???
-
Abilerim siz hiç sordunuzmu bilmiyorum ama ben hep soruyorum... Bu yabancı ustalar bu kadar güzel eserleri nasıl yapıyor... ???
seçim derdi yok, geçim derdi yok,
bişey üretip satsa hakkının karşılığını fazlasıyla alıyor, hem maddi hem manevi.
ekipman sıkıntısı yok, malzeme sıkıntısı yok
Eee başarılı olmak dışında kalan dert ne ola ki Berke?
-
Anlıyorum...
-
Dikkat ederseniz ömrünün ilk zamanlarını almış,hayatını düzene oturtmuş insanlardır.
Yarın sabah 4 de ssk da sıraya gireyim,evsahibini nasıl atlatayım,benzinin litresi 4 lira olmuş dertleri yok.
Yaratıcılığını engelleyen birşey olmadığında geriye kültür kalıyor.Şöyle ki aynı şartlarda bizim ihtiyarlarımız zamanlarını kahvede,cami bahçesinde,evde soba yanında geçirirken adamlar yaşlanmamak için mutlu olmak için yaratmaları ve mutlu olmaları gerektiğini biliyorlar.Böylece hayata tutunuyorlar.Kültür böyle birşey.
-
Genco söylediklerinin her kelimesine katılıyorum.
Bu arada Emre Usta sen bu forumun en tehlikeli adamısın ;) Böyle şeyleri bulup beynimizi dürtüklüyorsun, ve kurt kemiriyor içimizi C:-)
-
Genco bey çok güzel özetlemişsiniz, elektrik faturasını zor ödeyen sanatkardan anca bukadar................ :2up :2up :))
-
Genco bey çok güzel özetlemişsiniz, elektrik faturasını zor ödeyen sanatkardan anca bukadar................ :2up :2up :))
dünyanın en pahalı (gelire oranla) benzinini, suyunu, elektriğini, doğalgazını ve tamgaz kdv.ötv v.g.v tüketirsen tabii ödeyemezsin..
çok lüks adamlarsınız siz de canım, bu kadar pahalısından kullanmayın siz de >:D
-
Aslında kendimi dürtüklerken arada size de kaçıyor galiba :P
Genco söylediklerinin her kelimesine katılıyorum.
Bu arada Emre Usta sen bu forumun en tehlikeli adamısın ;) Böyle şeyleri bulup beynimizi dürtüklüyorsun, ve kurt kemiriyor içimizi C:-)
Genco Beye katılmamak elde değil, kütürü sanatçısına, bilim adamına vs. para veren zengin kısım üretir kapitalist toplumlarda. Bizim zenginimiz çoğunlukla bayağı şeylere para verdiğinden genelde serpilen de bayağı bir kültür oluyor :-\
-
Herşeyin pahalı ve zor bulunur olmasının yanı sıra biz millet olarakta yan gelip yatmayı severiz. Kolay yolu biraz basit olsa da tercih ederiz. Köyde tek ürün ekip 3 ay uğraşıp kalan 9 ay onunla yetinen bir milletiz. Çocuklarımızda el işlerine karşı becerisi olsa dahi okusun kolay para kazansın diye zorlayan biziz. Zanaatkar babaların işini devam ettirmeyen çocuklar yine biziz. Bir bıçağı dahi kurbanda kendi bilemeyip "Amaaaan ne uğraşacağım, veririm 2 lira " diyen ama 100 yıl öncesine kadar ataları dünyanın en iyi kılıç ustaları olan yine biziz.
İngiliz asıllı Türkleri araştıran ve Osmanlı hayranı bir sosyologa göre; şu anda bizim imrendiğimiz, her işin üstesinden gelen, bir çok dalda ilerlemiş, cesur, vurdumduymaz olmayan, sanaatkar ve zanaatkar, işten kaçmayan kısacası hep andığımız üstün meziyetlerle dolu olan neslimizi savaşlarda kaybetmişiz. Geride kalan çoğunluk (yaşlı,hasta, kaçak, düşmandan yana) gibi türlü bahanelerle hayatta kalmayı başarmışlardan oluşuyor.
"Delikanlılar Çanakkale de öldü" denilmesi boşa değilmiş.
-
Hayri Bey'e katılıyorum, "güzel" adamlar Çanakkale'de kaldı, aynı zenci ırkının dayanıksız olanlarının kölelik zamanında ölmesi gibi. bu gerçi biraz komplo teorisi gibi de gözüküyor, hani vicdani bir rahatlama için sarfedilmiş cümleler gibi...
toplum mühendisliğini de göz ardı etmemek lazım. kitle iletişim araçlarının küçük yaştan itibaren modern çağın insanlarına empoze ettiği, nakış gibi işlediği bir takım algılar söz konusu. önceliklerimiz değişmiş durumda. yaşamak bir telaşa dönüşmüş, özellikle büyük şehirlerde. :(
kazanmak ve her zaman mevcut olanı arttırmak için var olan tüm enerjiyi sarfetmek, bir insan olarak en onurlu yaşam olarak görülmeye başladı. "ne kadar çalışkan adam" denmesi için tek yol sermaye arttırımı gibi artık. varlık artışına sebep olmayacak her uğraş boşa zaman geçirme sebebi olarak algılanıyor. oysa hayat bittikten sonra geriye kalan şey sadece ürettiklerimiz.
bir tasarımcı olarak yaptığım işlerin kalıcı olmayışı beni ziyadesiyle rahatsız eder. bir konferans veya sergi için hazırladığım afişin hayatı ancak 3-5 hafta olur. sonrasında ise benim ve bir kaç meraklının arşivinde yer alır. oysa tür olarak kitap kapağı tasarımları öyle değildir. kişinin evinde ve elinde yıllarca kalır. bunun sebebi elbette kitapların muhteviyatıdır. bilgi kalıcı olan ve en kolay paylaşılabilien değerdir.
"baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş" der divan edebiyatı şairi Bâkî. bu ömür bittiğinde geriye kalan ancak gelecek nesillere aktardığımız tecrübe ve birikimler olacak. şöyle bir şey duymuştum: bir ev sana iyi yetiştirilmiş bir çocuk veremez. ama iyi yetiştirilmiş bir çocuk bir çok ev sahibi olabilir/satın alabilir. öncelikle insan olarak sonrasında da içinde var olduğumuz toplumun geçmişte var olan değer yargılarımızı kaybettiğimiz için biraz bu durumdayız. sivil itaatsizlik diye bir kavramı bırakın uygulamaya geçirmeyi, teorik olarak öğrenmeye bile ihtiyaç duymayacak kadar hayatın mengenesinde sıkıştırılmış bireyler olduğumuz için, her zaman umutsuzca mutlu olmak için çırpınmaya devam edeceğiz gibi geliyor bazen. sanat arada bir nefes almamızı ve kendimize gelmemizi sağlıyor, kıymetli oluşu da bundan galiba...
-
Bence böyle şeyleri takmayın kafaya.
Bir iki sene öncesine kadar bu çapta bir çabamız, bu sanata gönül verip de birbiri ile iletişimde olan kaç kişi vardı ki aralarından çok büyük ustalar çıkmış olsun. Şimdi ortamı ve usta çokluğunu sağlamış bile olsak zaten meyvesi yıllar sonra gelir.
-
Bence böyle şeyleri takmayın kafaya.
Bir iki sene öncesine kadar bu çapta bir çabamız, bu sanata gönül verip de birbiri ile iletişimde olan kaç kişi vardı ki aralarından çok büyük ustalar çıkmış olsun. Şimdi ortamı ve usta çokluğunu sağlamış bile olsak zaten meyvesi yıllar sonra gelir.
Haklısın, dert etmeye gerek yok bence de, daha ilk adımlarımızı atıyoruz, bundan 10 yıl sonra filan güzel sonuçlar çıkmaya başlayacaktır bu camiadan...
-
Umarım... Şahsen ben elimden geleni yapacağım...
-
Umudumuz sensin Berke.
-
aynen :2up
-
Emre ustam öncelikle böyle güzel paylaşımları yapıp bizleri de bu güzel paylaşımlara ortak ettiğiniz için çok teşekkür ederim. hakikaten yapamasam da bir sanatcının sanatını icra ederken izlemek bile çok keyif verdi bana.
-
Selamlar Eylem bey'e yürekten katılıyorum. Kendi adıma bundan iki yıl önce bıçak yapma işini daha basit bir iş zannederdim .Formu takip ettikten sonra bunun o kadarda kolay olmadığını daha grift komplike oldugunu gördüm. Kendi başıma bu işleri yapamıyacağımı anladım. Ancak yapan ustalara da saygım bir okadar arttı. belki sonraki günlerde imkanım ve cesaretim artarda bir şeylere başlayabilirim.
Tabii ki diger arkadaşların görüşlerine de yürekten katılıyorum. Hayatının birinci dönemini tamamlamışlar ve garantiyie almışlar ondan sonra ürün vermeye başlamışlar. teşekkürler.
-
Haklısın, sinir bozucu derecede üst düzey bir ustalık :-X
valla emre hiç sinirin bozulmasın zira bu adam normal degill :'(
-
Aslında adam bakırla çalışmış, bakırla benzer bir iş denemeye değer gibime geliyor usta, ne dersin biraz anormalleşelim mi ;) rezil olurmuyuz? aslında bu işlere en yakın olan Fatih usta.
-
Bir meydan okuma hissediyorum sanki >:D
-
Yok yahu ne meydanı, ben haddimi bilirim. Belki daha basit birşey bakırla denenebilir ama hepsi o kadar yani ::)
-
Ben anlamam hocam,meydan okudunuz en az o kadar güzel bir iş yapmak zorundasınız.
Eserin orjinalinde kaplanın tüylerini ustası nasıl ince ince işlemişse öyle bir işçilik bekliyoruz.
-
Sn. Theseus siz adama mesleği bıraktırırsınız :D
-
Ben anlamam hocam,meydan okudunuz en az o kadar güzel bir iş yapmak zorundasınız.
Eserin orjinalinde kaplanın tüylerini ustası nasıl ince ince işlemişse öyle bir işçilik bekliyoruz.
Yok artık.. ???
-
Gaz vermek değil de (Ne haddimize) biraz moral desteği-heyecan vermek istemiştim hocam.Evet 1e1 kopya yapmanız çok zor-imkansız demiyorum- ama sitemizin herbiri kendi alanında diğerinden daha uzman en az 4 sanatçısı var.
Bu ustalar bugün bir hedef koysalar ve her biri o eser üzerinde kendi ustalığıyla ayrı bir konusunda,detayında çalışsa ve ortaya harika bir eser çıkarsa fena mı olur?
Aklıma Kuzey Japonyadaki geriye kadar orjinal birkaç cevher ocağı geldi.Bunlardan en iyisi günlerce ateşte erittiği cevherden en iyi parçaları yıllardır çalıştığı demirciye gönderdi.O cevheri işleyerek çeliğe çevirdi.Defalarca katlayıp-ekleyip uzattı.Ortaya çıkan ham katanayı şekil versin diye başka bir ustaya gönderdi.Usta son şekli verip kılıcı biley için başka bir ustaya gönderdi.
4-5 herbiri kendi dalında uzman sanatkarın haftalarca uğraşmasından sonra ortaya tek bir eser çıktı.
Dediğim gibi böyle bir eserin zamanı gelmedi mi,yoksa benimkisi şimdilik bir hayal mi?
-
Düşünce güzel, kollektif üretim tarzı. Öneriler de akla yatkın ancak mantıklı gelse de bana uymuyor. Söyleyeceklerim kesinlikle kişisel ( belki de biraz içsel) aklımdan geçen bir işi aklımdan geçtiği gibi planlayabiliyorum, her aşamasında rota değiştirme şansım va, bu konuda asla kendimi kısıtlamıyorum, işin ne olduğunun da çok önemi yok, her şey olabilir. Ama ne zaman birine ait bir işe birşey yapmam gerekirse, geriliyorum hele de bu estetiği değiştiren yada estetik müdehale gerektiren bir şeyse. Aynı şekilde kendi işimin herhangi bir yerinde, bu konuda benden çok daha yetenekli ve becerikli de olsa, herhangi bir müdehale yaptırmaya kalksam o zaman da o işi kendime ait hissedemiyorum. Tuhaf bir egoizm ama böyle. Belki Japonyadaki geleneksel kılıç üretimi tarzı hep bu şekilde olduğundan, kılıç görece neredeyse hep benzer iş olduğundan ustalar bunu yadırgamayıp, yöntemi sahiplenmiş olabilirler. Kimbilir belkide ben böyle bir süreçte takım çalışmasına uygun kişilikte değilim. anlatabildiğimi sanmıyorum ama umarım sen anlamışsındır. Ekleme yapmakta yarar var; ucu belli bir işse durum değişiyor, örneğin bir resim olsa ve işte bunun burasını sen yapacaksın deseler ( yada desek) o zaman sorun yok, bundan rahatsız olmuyorum.
-
:) Peki hocam,düşüncelerinize büyük saygı duyuyorum.Herkes bunu tam olarak anlamasa da kendinizi rahat hissetmiyorsanız bunu yapmamanız gerekmektedir.Ben böyle düşünürüm.Açıklayamasam da;rahatsız oluyorsam yapmayacağım demektir.Hissettiğim şey bazen mantığımdan güçlüdür ve dinlemek lazımdır.Açıklaması olması şart değil.Önemli olan iyi hissetmek.
-
Sefa hocam, seni çok iyi anladım. bu duygu çok normal, sanatçının genlerinde var bu duygular :2up
benim emeğim diyebilmek için.
ama kollektif çalışmalarda işin kalitesini herzaman arttıran bir faktör. sebep, bıçağı bıçak ustası, gravürü gravür ustası vs. vs. bu açıdan bakıncada Genco beye katılmamak elde değil
peki ben sizden buna benzer bir çalışma yapmak istediğimi söylersem bana model konusunda ne gibi yardımlarınız olur .
sonunda ölüm yok ya bi deneriz.............
-
ama kollektif çalışmalarda işin kalitesini herzaman arttıran bir faktör. sebep, bıçağı bıçak ustası, gravürü gravür ustası vs. vs. bu açıdan bakıncada Genco beye katılmamak elde değil
Fatih kesinlikle haklısın aynen katılıyorum. Genco'ya da hak veriyorum, olması gerekeni söylüyor zaten. Ben sadece kendi duygularımı söyledim ;)
Bak işte bence bu konuda doğru adam Sensin ^-^ biz zaten seni tezgaha getirmek için uğraşıyorduk :D Örnek olarak Buraktan ( circassian) bir öneri beklemek daha iyi olur sanırım, eminim o bizden çok daha fazla didiklemiştir örnekleri.
-
yurdum insanı, gaza çabuk geliyor :P :P
Sefa hocam, beni böyle bir şeye layık görmenizden onur duydum :)
bu kadar detaylı olmasada benzer bişeyler yapabileceğime inanıyorum ( inanmak başarmanın yarısıdır ) öbür yarısınıda bi şekilde halledeceğiz artık :)) :))
burak yardııııım...!
-
Hocam; diğer ustaların-modların da izniyle ayrı bir başlık oluşturup,belirlenen isimlerle ortak bir proje geliştirilemez mi?
Hatta yapılacak bıçak satılıp parası sitenin yıllık masrafı vs için de kullanılabilir :)
-
Böyle bir niyetimiz var zaten önümüzdeki yıl için ama sanırım bu bir bıçak olur, kılıç olmaz ;)
Fatih Burak gelene kadar istersen bakabilirsin.
http://www.google.com.tr/images?hl=tr&q=tsuba%20collection&um=1&ie=UTF-8&source=og&sa=N&tab=wi&biw=1003&bih=567
-
Sefa hocam teşekkür ediyorum :)
( ayölyemdeki masa üstü arıza yaptı , bir süre gündüzleri takip edemeyeceğim :'( :'( )
-
Bu is Fatih'in isi aslinda tabii. Ama tsuba denen sey tek basina bir sey ifade etmez aslinda. Geleneksel olarak tsuba, menuki ( kabzanin ortasinda bagin altinda duran sus ) , tsuka-gashira ve fuchi ( kabzanin iki ucundaki metal parcalar) ile beraber belirli bir temayi ifade ederler. ve apayri bir kultur ve ustalik gerektirirler. Geleneksel olarak da bunlar beraberce Fatih'in japon meslekdaslari tarafindan yapilirlardi.
Filimdeki ustanin da soyledigi gibi - gerci biz de "kalem" diyoruz ya -celik kalemlere japonlar "celik firca " diyorlar. ( japonlar kalem denen seyi bilmezlerdi, yazilari da fircayla yazarlardi ) Bunu sunun icin soyluyorum, bu is resim gibi , basli basina apayri bir ustalik. Sanatci bu konuda kilic gibi belirli bir form izlemek zorunda degil.
Tsuba nedir, biliyorum ama isciligi ile ilgili hic bir bilgim yok. Ben de ilk defa boyle bir saheserin nasil yapildigini detayli olarak goruyorum. Usta burada - kafayi siyirmis bir bicimde - geleneksel iscilige bagli kalmis gozukuyor. Eger bu ise Fatih bizzat girmez ise biz ancak boyle bir isi dokumle filan halledebiliriz, orada da mum modelin yapilmasi zor biraz. ama mumu kazimak daha kolay. Ayrica bu sekilde inley parcalarin tutunmasi da zor. Ilk aklima gelenler bunlar , ama su isteki oran ve iscilik bana hic ama hic de fena gozukmuyor.
-
Ha, daha iyilerini yapamaz miyiz, yapariz, evelallah. Ama bu islerde ustalasmaya calismak adami tamamen celikten ayirip, baska bir mecra uzerine goturuyor. Kendi adima baslangic icin soyle bir tarzin ( inleysiz, kakmasiz filan) nisbeten kolay olabilecegini dusunuyorum. Civa amalgami ile patinasyon filan kakmaya gore daha kolay isler.( Ama bu da cok gosterissiz tabii ) Daha ucuk ornekler icin bkz.http://japanese-samurai-swords-koshirae.com/samurai_sword_omori_eishu.html
-
Sefa Hocamın neyi kastettiğini ben de çok iyi anlayabiliyorum. bir tasarımın her aşaması elimden çıkmamışsa, güzel olsa bile içime tam olarak sinmiyor, benimdir diyemiyorum. ama şöyle bir durum var. zaten bu ürünün kollektif bir çalışma sonucu ortaya çıkacağı kararlaştırılmışsa, orada insan eser sahipliği gibi bir mana pek aramıyor. ve bu arayış olmadığında da ürün tamamlanınca tarifi imkansız, garip biz haz alıyor ^-^
Sefa ustamın ve diğer ustalarımızın böyle bir psikoloji ile meseleye bakmaları halinde daha rahat ve gerginlikten uzak çalışabileceklerini düşünüyorum. çorbada tuzum bulunsun anlayışı ;)
-
Üstatlar bu tsubayı Türkiye de yapabilecek birini tanıyorum. 8) Ankara kalesinde bakırcı Muammer usta. :2up
-
Sn. Berke Boyacı,
"Abilerim siz hiç sordunuzmu bilmiyorum ama ben hep soruyorum... Bu yabancı ustalar bu kadar güzel eserleri nasıl yapıyor..." diyorsun.
Belki geçimsıkıntısı yok*
Fakat, asıl;
"İdare et abi ..."
"Boş ver abi ..."
"Biz hep böyle yapıyoz abi ...."
"Böyle daha kolay oluyo abi ..."
ve benzerleri yok.
*Bu gibi çalışmaları yapan bir adamın tabii ki geçim sıkıntısı olmaz.
Ayıptır sorması, siz bu ve benzer ustalara gökten zembille para, malzeme, gıda indiğine mi inanıyorsunuz.
O kaplana o çizgileri, o post kıllarını böyle işleyince beğenen biri de çıkıyor.
Eskiden bizde de Avrupa'da da dünyanın gerisinde de "iyi" ustalar eserlerini padişahlara, krallara, asillere, zenginlere yaparlamış.
"Yalapşap" çalışanlar da ya onbaşılara ya kent silâhhanelerine ..........
Bir düşünün; "Kanuni'nin o enfes yatağanı neden Kanuni'nin de Sarı Çizmeli'nin değil.
Saygılar,
alikozanoglu
-
Sn. emrekipmen,
Son Bodrum'dan geçtiğimde (25 sene önce filân. Muhtemelen halâ da vardır.) sandaletçi Bilmemne Usta vardı, önünde meşhurların, zenginlerin sıra olduğu. Bu izdihamın sebebi sadece adı değildi sanırım. Kullandığı deri, kesimi, dikişi, her şeyi farklıydı.
Bir de gündelik ucuz turistlerin aldığı, hevenkler halinde dükkânların tentelerinden sarkan sandaletler vardı.
Sanırım Bilmemne Usta'nın da fazla bir geçim derdi yoktu o sayede.
Bunu size hitaben yazdım, yanlış anlaşılması diye. Bodrumlu olduğunuz için bahsettiğim ustayı, şöhretini filân belki bilirsiniz, iyi işçilik yapmak için önce paralı olmak gerektiğini sananlara daha kolay anlatabilirsiniz diye.
Kaplanlı tshuba klipleri için çok teşekkürler.
Saygılar,
alikozanoglu
-
Ali Ağabey, ne güzel söylediniz, öyle bir usta vardı gerçekten, adını unuttum ama Bodrum sandaletini ünlü eden de onun eserleriydi. Sanata aşkla sarılmaktır işin aslı. Ford Hallam başka gerçek ustalar bu işi para için yapmaz, ne kadar imkanı olduğunun bir önemi de yok, sadece videolardaki adamın yaptığı işe ve orjinal Japon ustaya duyduğu saygı ve sevgiyi hissetmek gerek, bunun dışında usta Hagia Katsuhira'nın tarzını içselleştirme çabasını da anlamak lazım bu videoları izleyip anlamak için.
-
Dikkat ederseniz ömrünün ilk zamanlarını almış,hayatını düzene oturtmuş insanlardır.
Yarın sabah 4 de ssk da sıraya gireyim,evsahibini nasıl atlatayım,benzinin litresi 4 lira olmuş dertleri yok.
Yaratıcılığını engelleyen birşey olmadığında geriye kültür kalıyor.Şöyle ki aynı şartlarda bizim ihtiyarlarımız zamanlarını kahvede,cami bahçesinde,evde soba yanında geçirirken adamlar yaşlanmamak için mutlu olmak için yaratmaları ve mutlu olmaları gerektiğini biliyorlar.Böylece hayata tutunuyorlar.Kültür böyle birşey.
Daha güzel anlatılamazdı....
Teşekkürler.
-
Ford Hallam ustanın hakkını teslim etmekle beraber... sizce de orijinal parçadaki kaplanın verdiği his daha farklı değil mi? Daha tehlikeli, daha oyuncu, daha... canlı!
Yeni yapılan ise daha munis, daha besili :)
Defalarca seyrettim bu geç keşfettiğim videoyu, çok teşekkür ederim.
Loop'ların, mikroskopların, güçlü ışık kaynaklarının olmadığı, her türlü imkanın çok daha az olduğu zamanlarda bu tür sanat eserlerinin verilmiş olması, bugüne ilham veriyor.
Saygılarımla
-
Bence böyle şeyleri takmayın kafaya.
Bir iki sene öncesine kadar bu çapta bir çabamız, bu sanata gönül verip de birbiri ile iletişimde olan kaç kişi vardı ki aralarından çok büyük ustalar çıkmış olsun. Şimdi ortamı ve usta çokluğunu sağlamış bile olsak zaten meyvesi yıllar sonra gelir.
bu bıçağa sevdalı insanlar arasında bu çalışmayı bir kaç sene sonra yapabilecek insanlar aramızda mevcut
bekir abi
emre abi
sefa hoca
taner abi
not:isimler alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir ;)
-
^-^ valla buna bir tebessüm edilir. Yinede insanın hoşuna gidiyor.
-
^-^ valla buna bir tebessüm edilir. Yinede insanın hoşuna gidiyor.
hocam mütevaziliğinize ayrı hayranım ama ben sizlere gerçekten inanıyorum
-
ali ne yaptın ??? beni listeye dahil etmen çok hoş . ancak ben daha emeklıyor sayılırım ;)
-
ali ne yaptın ??? beni listeye dahil etmen çok hoş . ancak ben daha emeklıyor sayılırım ;)
abicim sende bu inat bu hırs bu azim varken kendine sadece bir kere yapıcam demen yeterli ;)
-
Listeye ben de inanıyorum. Hatta ismi listede olmayan ama kendisinde o ruh olan başka ustalar da var. Sinan Abi gibi sanatçı ruhlu, Eylem abi gibi araştırmacı ruhlu, Gökhan Abi gibi "Türk Burgusu" yapacak kadar dededen gelme becerilere sahip ustalar var.
Ben fazlasıyla umutluyum artık. Forumu tam tanımdan önceki zamanlarda bir umutsuzluk vardı kabul ; bıçak-kılıç geleneğimizin ölmüş olması üzüyordu beni. Ama şimdi inanıyorum ki bu geleneği tekrar diriltecek ustalar var burada. Çünkü ilerleme çok hızlı gidiyor. Hergün yeni arkadaşlar katılıyor ve herkeste aynı heyecan aynı tutku. O günleri hep birlikte yaşayıp göreceğiz inşallah. Yeterki destek olmaktan, paylaşım yapmaktan(maalesef ben de dahil) gerektiğinde eleştirmek ve eleştirilmekten, en azından bir merhaba demekten kaçınmayalım.
Saygılar
-
Listeye ben de inanıyorum. Hatta ismi listede olmayan ama kendisinde o ruh olan başka ustalar da var. Sinan Abi gibi sanatçı ruhlu, Eylem abi gibi araştırmacı ruhlu, Gökhan Abi gibi "Türk Burgusu" yapacak kadar dededen gelme becerilere sahip ustalar var.
+1 Aynen Hayri, ben asıl Sinan'dan umutluyum, o bir Türk Rusnak'ı olacak eminim :)