Bıçak Sanatı - Forum
Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: kendoka - 22 Aralık 2014, 12:08:40
-
Konuyu ana konudan çok fazla dağıldığı ve bu sorunun kendi başına önemi olduğu için böldüm.
Eylem
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Peki havayı emip vakum ortamı yaratırsak ısıyı kim iletecek?
Basınca dayanıklı tüp vakum pompası yerine sadece oksijeni tüketecek bir madde koymak daha kolay gibi
Işık Güneş'ten bize gelirken boşluktan geçiyor. ;)
uzay boşluğunda argon olmak üzere bir çok gaz bulunuyor. Eger o boşlukta gazlar bulunmasaydı uzay mekikleri tepki sağlayıp ilerleyemezlerdi. Havanın olmadığı ortamda ısı iletilmez. Sadece bazı dalga boyu ışıklarla iletilebilir. Ama bizim kullandığımız rezistanslar ışınım ile ısıtmıyorlar. Güneşin ısıtma sistemi ile rezistans farklıdır. Mesela güneş ışığını ayna ile bir yere yansıtın yansıttığınız yerde ısınma gözlemlenir. Fakat bizim rezistansları yansıtsanız bir ısınma olmaz.
Ha ben fırın içinde oksijn miktarını çözmenin en iyi yolu olarak bir miktar kağıt veya baska bir malzeme yakılmasını görüyorum. fırının ücra bir yerine bir miktar saman gibi yanacak bir madde koyarsak önce yanar ama oksijen bitince yanma durur. ortamdaki tüm oksijen karbondioksit ve monoksite dönüşür. Ortamın k.d gazı ile dolması çeliği nasıl etkiler bilemiyorum. Ama pek bir sıkıntı çıkmaz sanırım. Ustalar ne der bilemiyorum tabi
-
karbondioksitin ısıyı daha iyi ileteceğini düşünüyorum. normalde rezistans 1000 dereceye geldiğinde içinde metal anca 900 oluyor. yani rezistans ile metalin aynı ısıyı bulması ısı iletkini gaza baglı biraz da. Bu açıdan k.d gazı uygun bence.
-
uzay boşluğunda argon olmak üzere bir çok gaz bulunuyor. Eger o boşlukta gazlar bulunmasaydı uzay mekikleri tepki sağlayıp ilerleyemezlerdi. Havanın olmadığı ortamda ısı iletilmez. Sadece bazı dalga boyu ışıklarla iletilebilir. Ama bizim kullandığımız rezistanslar ışınım ile ısıtmıyorlar. Güneşin ısıtma sistemi ile rezistans farklıdır. Mesela güneş ışığını ayna ile bir yere yansıtın yansıttığınız yerde ısınma gözlemlenir. Fakat bizim rezistansları yansıtsanız bir ısınma olmaz.
Ha ben fırın içinde oksijn miktarını çözmenin en iyi yolu olarak bir miktar kağıt veya baska bir malzeme yakılmasını görüyorum. fırının ücra bir yerine bir miktar saman gibi yanacak bir madde koyarsak önce yanar ama oksijen bitince yanma durur. ortamdaki tüm oksijen karbondioksit ve monoksite dönüşür. Ortamın k.d gazı ile dolması çeliği nasıl etkiler bilemiyorum. Ama pek bir sıkıntı çıkmaz sanırım. Ustalar ne der bilemiyorum tabi
Yazdıklarınızda vahim hatalar var. Örneğin uzay konusunda. Lütfen iyice bilmediğiniz konularda -ağır bir ifade olacak ama kullanacağım- atıp tutmayınız.
-
Buyrun düzeltin
-
Kendoka(beraat), teşpihte hata olmaz, sizin kabınız fazla dolu, üzerine bir şey eklenmiyor. O:-)
Fırın konusunu konu dışı anlatımla çok fazla doldurmamak adına karbondioksit, Newton'un 3. hareket yasası (*) ve ışıma konularına hiç girmiyorum. Bilgilenmek isterseniz andığım konular için başlık açabilirsiniz.
----------------------------------------------
*: Kırmızılı olan yeri sonradan ekledim.
-
uzay boşluğunda argon olmak üzere bir çok gaz bulunuyor. Eger o boşlukta gazlar bulunmasaydı uzay mekikleri tepki sağlayıp ilerleyemezlerdi. Havanın olmadığı ortamda ısı iletilmez. Sadece bazı dalga boyu ışıklarla iletilebilir. Ama bizim kullandığımız rezistanslar ışınım ile ısıtmıyorlar. Güneşin ısıtma sistemi ile rezistans farklıdır. Mesela güneş ışığını ayna ile bir yere yansıtın yansıttığınız yerde ısınma gözlemlenir. Fakat bizim rezistansları yansıtsanız bir ısınma olmaz.
Ha ben fırın içinde oksijn miktarını çözmenin en iyi yolu olarak bir miktar kağıt veya baska bir malzeme yakılmasını görüyorum. fırının ücra bir yerine bir miktar saman gibi yanacak bir madde koyarsak önce yanar ama oksijen bitince yanma durur. ortamdaki tüm oksijen karbondioksit ve monoksite dönüşür. Ortamın k.d gazı ile dolması çeliği nasıl etkiler bilemiyorum. Ama pek bir sıkıntı çıkmaz sanırım. Ustalar ne der bilemiyorum tabi
Yazdıklarınızda vahim hatalar var. Örneğin uzay konusunda. Lütfen iyice bilmediğiniz konularda -ağır bir ifade olacak ama kullanacağım- atıp tutmayınız.
her insan gibi yazdıklarımda hatalar bulunabilir.
bu kadar agır konusmanızıın sebebi nedir. Birileri bildiği söylediğinde tavrınız atıp tuttu demek mi oluyor. Evet yanlış bilgi vermiş olabilirim. Siz de doğrusunu söylersiniz biz de öğreniriz. Bu forumun amacı da bu değil mi zaten.
Bir çok insan yanlış seyler biliyor ve öğreniyor. Niyetiniz iyi ise siz de öğreterek konusun hakaret ederek değil.
uzay boşluğunda bir çok gaz bulunur. nebula adı verilen ve yılzdızların patlamasıyla salınan gazlar vardır mesela. iyonize olmus gazlar da bulunur. uzay mekikleri momentum ile ilerler. Fırlattıkları yakıtın kendilerini itmesi ile.
Zaten burada konu bu ayrıntılar değil. konumuzun amacı hava vakumlanırsa ısı iletilir mi. Örnek olarak güneç verildi ve bu yanlış örnekç Çünkü bizim ısınmamız termaldir. yani önce rezistans ısınır rezistans havayı ısıtır sonra haca çeliği ısıtır. burada ışıma olayı yok. Fakat güneş önce boşluğu ısıtır sonra dünyayı ısıtır diye bir şey yok.
-
Kendoka(beraat), teşpihte hata olmaz, sizin kabınız fazla dolu, üzerine bir şey eklenmiyor. O:-)
Fırın konusunu konu dışı anlatımla çok fazla doldurmamak adına karbondioksit ve ışıma konularına hiç girmiyorum. Bilgilenmek isterseniz andığım konular için başlık açabilirsiniz.
konumuz dısında bir sey değil. Fırın içindeki oksijenden kurtulmanın yolunu arıyoruz. Önce ısınmanın nasıl oldugunu söyledim sonra bu oksijenden kurtulmanın yolunu. Hata da etmiş olabilirim. Yanlış bilgi vermiş olabilir. Genelde böyle durumlarda "kardeşim bak burası doğru olmamış" denir. ve doğrusu söylenir.
Bana birisi bir bilgi vermek istedi de ben mi almadım.
-
tamam edilen agır sözleri duymazlıktan gelip bu başlığa yazmayı bırakıyorum.
-
Beraat Bey kimse size hakaret etmiyor .Siz öyle algılıyor olabilirmisiniz.Zaten var olan yapılmış bir konuda konuşuyoruz .Vakuumlu fırınlarda havanın tamamen dışarıya çıkarılması durumu sözkonusu değildir .asıl mesele yüksek sıcaklıklarda oksijenin metal yüzeyinde yaptığı tahribattır .Bu tahribatı önlemek için bir çok koruyucu gaz ve karışımı vardır ayrıca tahribat yüzeyini oksijenden korumak için folyo sıvı folyolar ,boyalar ve macunlar mevcut .Bu konu defalarca konuşuldu .Bir çok insanın gelip buradan zahmetsizce bilgilenip sonra bir daha hiç uğramadığını defalarca gördük .Doğru nilgileri değil sadece olan kanatimizi bilgi gibi paylaşmamız burada insanların bilgi alımına parazit oluşturuyor .Biz herhangi bir konudaki tartışmalarımızı genel muhabbet konusunda rahatça yapıp öngörü ve kanaatlerimizi sunabiliyoruz,konu başlıklarında da kesin yapılmış tespitler ve denemelere yer vermeye gayret ediyoruz.
-
"atıp tutmak" sözü bir hakaretttir.
Varsayımlarımı bilgi gibi vermedim. o bahsettiğiniz bütün yöntemlerden daha basit olduğunu düşündüğüm bir yolu "ustalarım ne der ki" diyerek yazıp yorum bekledim.
Evet bu konuyu burada dile getirmek yerine farklı bir başlık daha iyi olabilirdi.
Evet bilgi olarak yazdıklarımda yanlış bilgiler de olabilir.
Ama ben benim için" atıp tutmak" sözünün kullanılmasından rahatsız olduğumu söylüyorum kimse ilgilenmiyor ve ben alınganmışım gibi gösteriliyor.
Ben iyi niyetimle faydalı olabileceğini düşündüğüm bir konuyu "kesinlik olmadan ve ustalarım ne der ki" diyerek dile getirdim.
Benim iyi niyetime karşılık yapılan bu agır sözden rahatsız olduğumu söylüyorum. Yani konuyu yanlış yerde dile getirmişsem bu " kardeş bu konuyu farklı başlıkta inceleyelim" denebilir.
-
Hakaret olarak algılamayın tanıdıkça insanları sizde seveceksiniz...
-
Hakaret olarak algılamayın tanıdıkça insanları sizde seveceksiniz...
hakaret demedim.((yukarıda bir defa bu söz hakarettir dediğimi gördüm.*)) Agır söz dedim. Beni uyarmadan ve forumda yeni olduğumu bilerek herkesin görebileceği şekilde böyle ağır konusan insanları sevebileceğimi zannetmiyorum. Şahsım adına olması bir yana bir forumda bilgi vermek ve uyarmak söz konusu olmadan " atıp tutmak" sözü gerçekten forum kültürüne aykırıdır. Sizin rahatsızlığımı anlayacagını sanmıştım bu yüzden yazdım. Ama yine de "atıp tutmak" sözünü savunuyorsunuz. Siz söylemeseniz bile söylenilmesi konusunda yanlış olduğunu dile getirmeden hala bana bir şeyler söylüyor olmanız sizinde bu söze katıldığınız manasına gelir... Sukut ikrardır. Evet konu çok dışına çıktı. moderatör mesajlarımı silerse konu bütünlüğünü bozmamış oluruz.
-
Konuyu ana konudan çok fazla dağıldığı ve bu sorunun kendi başına önemi olduğu için böldüm.
Eylem
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Belli sıcaklıklara gelen cisimler ışıma yapmaya başlarlar. Özellikle de kızılötesi (eski kaynaklarda kızılaltı diye geçer ki alt kelimesi "infra" kelimesinin doğru karşılığıdır. İngilizcesi infrared) ışıma. Ortamdaki havayı alıp da konveksiyonu sıfırladığınızda zaten dirençler ısıyı konveksiyon ile atamadığından daha yüksek sıcaklığa çıkarlar ve daha çok kızılötesi ışıma yapar.
Normal bir ısıl işlem fırınına, fırın 1000 derecelerdeyken çok uzun süre bakamazsınız, uzaktayken bile sizi ışımayla ısıtır, gözünüzü rahatsız etmeye başlar. Buradan da kızılötesi ışımanın etkisini anlayabilirsiniz.
Kabaca söylemek gerekirse; fırının için aydınlıksa bilin ki ışımayla iletim var.
-- o --
Fırın işini mutlak vakumda da görebilir, yalnızca sıcaklık dengesinin oluşmasına dikkat etmek gerekir. Çünkü ışıma çeliğin dirence bakan yüzeylerinin daha sıcak olmasına neden olur. Ancak sıcaklık illa ki dengelenir. Ki zaten bu basit bir mutfak fırınında akkor rezistansa bakan bir şeyi pişirirken bile geçerlidir.
-- o --
Roketler, boşlukta Newton'un etki tepki kanunu çerçevesinde boşlukta da ilerler. Roketin içinden atılan kütlenin (egzoz gazı) momentumu roketin momentumuna eşit ve zıttır.
Dış uzaydaki madde yoğunluğunun azlığı, bizim vakumlarımıza parmak ısırtır.
-
...
Lütfen iyice bilmediğiniz konularda -ağır bir ifade olacak ama kullanacağım- atıp tutmayınız.
Muhterem, biraz oto sansür iyi olurmuş, söz gerçekten de bir tık ağır olmuş. O:-)
-
Benimde dilimin ucuna gelip yazmadığım, yazıp ta sildiğim çokça olmuştur.
Yazılı anlatıma dayalı bir ortamda biraz daha itidalli davranmakta fayda var. ;)
-
Arkadaşımız adına ben bir özür dileyeyim ,kendiside gereğini en iyi şekilde yapabilecek birisidir .birbirinizden bir helallik alırsınız konu kapanmış olur..
-
durun yav.. konuyu kaçırdım. Uzay boşluğunda gaz varmıymış şimdi :)
-
...
Normal bir ısıl işlem fırınına, fırın 1000 derecelerdeyken çok uzun süre bakamazsınız, uzaktayken bile sizi ışımayla ısıtır, gözünüzü rahatsız etmeye başlar. Buradan da kızılötesi ışımanın etkisini anlayabilirsiniz.
...
Kızılötesinin gözler için ciddi zararları olabilir; retina yanması, katarakt belki körlük gibi etkileri olabilmekteymiş. Güvenlik başlığında söylenmesi gerekecek önemli bir konu. Uzun süre fırına bakanların kesinlikle tedbir almaları gerekir.
-
Oksijen kaynağı gözlükleri bayağı faydalı oluyorlar .koruma faktörü 7-8 gibi kafi görüntü veriyor..
-
Forum camiasından özür diliyorum, yanlış deyimi kullandım. Böyle teknik bir hata yapmamalıydım. Bu deyim burada kullanılmıyormuş, maksadı aşmış.
Üyeye hakaret amacım asla olmamıştır. Hatalı deyimi kullandığım için alınmış, haklıdır.
Ama; insanların bilgi almak için referans olarak kullandığı bir ortamda, kendi vahim derecede hatalı kanaatlerini, kesinleşmiş veriymiş gibi ifade etmesine izin veremezdim. Ve vermeyeceğim.
Cahilin bilgesi, bilmediği konuda susandır.
-
Hepinizi seviyorum ahali.
durun yav.. konuyu kaçırdım. Uzay boşluğunda gaz varmıymış şimdi :)
Yok abi. Olsaydı gök cisimleri milyonlarca yıl boyunca durmadan aynı yörüngede duramazlar, sürtünmeden dolayı yavaşlar ve sonra en güçlü çekim kaynağına doğru düşmeye başlarlardı. Biz de Dünya olarak çoktan Güneş'in üstüne kapaklanmıştık.
-
Aslında uzayda gaz var. Plasma da var. Özellikle galaksilerin iç bölgelerinde mutlak vakuma rastlamak zordur. Mutlak vakuma en çok yaklaşılan yerler, galaksilerarası devasa boşluklardır.
Şunu da belirteyim; galaksi içi hacimlerdeki boşluklar bile, bizim laboratuvarlarda elde edebileceğimizden daha fazla vakumludur.
Vakumlu boş uzay bilinen en iyi termal yalıtkandır. Ama; orada bile ışıma ile ısıl iletim olur. Ve tüm dalga boylarında olur. Kara Cisim Işıması Kanunu nedeniyle "insani sıcaklıklarda" ısı büyük oranda görünür ve kızılötesi dalgaboylarında iletilir. Bu nedenle demir ısındıkça rengi kırmızıdan beyaza kayar. Beyaz renk demek, tüm görünür spektrumda birden yayınım yapıyor demektir. Eğitimli bir göz bu kesin fizik kanunu yüzünden metalin renginden sıcaklığını iyi tahmin edebilir.
http://en.wikipedia.org/wiki/Black-body_radiation
-
Dünyanın etrafını saran atmosfer, uzay boşluğunda değil mi? ya da bu atmosfer neden dünyayı yavaşlatmıyor?
-
Dünyanın etrafını saran atmosfer, uzay boşluğunda değil mi? ya da bu atmosfer neden dünyayı yavaşlatmıyor?
Dünya ile beraber hareket ettiği için yavaşlatmıyor.
-
Houston! Houston!, we have a problem... ;D
yazılanlar konu dışı ama süper bir söyleşi :)
-
Aymosfer, dünya ile birlikte hem Güneş çevresinde ilerliyor, hem de dünya'nın kendi etrafındaki dönüşüne eşlik ediyor. Eğer hava dünya ile birlikte günlük dönüşü yapmasaydı, sabit kalsaydı saatteki hızı ekvatorda 1666 km/s olan bir rüzgarı yerdik. ???
-
Dile fazla dalınca ne bilgliler gözden kaçmış; paylaşım için saolunn. En güzel dostluklar bazen kavga ile başlar ;)
-
Kanatlerimi kesin bilgi gibi ifade etmedim. Biz bu konuda üniversite okumus insanlar değiliz ve bu konuda bilgili gördüğümüz bize bunu öğreten insanlara tabi oluruz. Lisedeyken burada yazan bilgileri hocalarıma sormuştum. Mesela uzayda gaz var mı yoksa tamamen boşluk mu. bu soruya cevap olarak "var bir çok gaz ve plazma " şeklinde cevaplar aldım. Belki cevap verenlerin kastı baskaydı ama hayatımın hiç bir alanında pratiğe dönüşmeyecek bir bilgi üzerinde düşünmedim. Uzayda gazlar var veya yok düşünmem gereken bir konu değildi o gün. ve bize öğretmenlik yapsın diye gönderilen kişi var demişti.
Yine bizim kullandığımız ısıtıcılar güneş gibi ısıtma yapabilir mi diye sormuştum ve olumsuz yanıt almıştım. Yani bizim kullandığmız rezistanslarda yayılma yoluyla ısıtılma oldugu söylendi. Ufolar var dedik ama anlamayacagımız bir kaç şeyden bahsetti ve konu rezistansların ışıma yaparak ısıtmayacagı görüşünde kapandı.
Aradan yıllar gecti. Bugün sokağa çıkıp sorsak bir çok insan benim düşündüğüm gibi düşünecektir eminim. Çünkü okullarda verilen bilgiler hep bu tarz oluyor.
Ve bu forum neden var. Herkes bilgisini paylaşacak ve sonucta doğru olan bulunacak.
İlim öğrenme yolları farklıdır.
Sorarak öğrenilebilir.
Veya sadece okuyarak öğrenilebilir.
Ya da kimse sormaz ama bir kişi anlatır ve diğerleri dinler ve öğrenir.
Sohbet ederek de öğrenilebilir.
Bir kişi bir konuda bildiğini söyler daha bilgili bir buna itiraz eder ve konuyu derinlemesine acıklar.
işte yukrıda verdiğim metodlar içinde en akılda kalıcı ve faydalı olan birilerinin bildiklerini söylemesi başka birinin de bu konuyu aydınlatması.
Utanılacak veya kızacak hiç bir şey yok.
cahilin bilgesi susan değil öğrenmek isteyendir. Benim ne bildiği düşündüğümü bilmeden bana bişeyler öğretilemez. Ben bu konuda doğrudur diye bir blok site yapmadım ya da bana doğrusunu söylendikten sonra "yok efendim olmaz "demedim.
İnsanlar bildiğini söyleyecek ve doğruyu bulacak. Ha diyeceksiniz ki bilmediği konuda konusmasın. Ya tamam da zaten bu konuyu bilmediği bilseydim okulda verilen bu bilgilerin irdelenmesi gerektiği bilseydim gidip araştırırdım.
-
Meşgul ettiğim insanlar kusuruma bakmasın.
-
bende vakumlu fırın yapmayı düşünüyorum,fırının bi resmi varmı.?