Bıçak Sanatı - Forum
Atölye Muhabbeti => Fotograf Tekniği => Konuyu başlatan: DUMRU - 13 Aralık 2010, 17:45:29
-
Bu konu ile ilgilenenlerin bir çoğu bu konuyu benden daha iyi biliyor olduğuna eminim. Fakat ola ki bilmeyen ve öğrenme gereksinimi duyan olursa bir nebze faydam olsun diye yazıyorum. Onun için ustaların hoşgörmesini rica ederim.
(http://lh3.ggpht.com/_GoXJsH4-Zhs/S0uu2nJl78I/AAAAAAAAPJQ/8oRfxytDKAo/DSC00186%20%5B800x600%5D.JPG)
Gördüğünüz fotoğrafta ki gibi ışık kaynağının keskin görünmesini istiyorsanız makinenizin diyaframını minumum f8 ayarlamalısınız.
Tabi hava karanlık yani ışıksız olunca f8 diyafram böyle loş bir ortamı zindana çevirir ve size kalsa kalsa sadece sokak lambası kalır.
Bu dengesizliği dengeye çevirmek için enstantene yani çekim süresini uzatacağız. Normal gün ışığında en düşük çekim hızı saniyenin 600de birinde gerçekleşmesi gerekir. Eğer makinenizi güneşe doğru çevirir ve enstantene değeri olarakda 600den düşük bir değer seçerseniz loş ama boş bir fotoğraf çıkar. Akşam ise yani gün ışığının olmadığı yahut az olduğu zamanlarda çekim süresini uzatmak gerekir.
Gün batarken 1/300sn de de çekim yapmak mümkündür. Ama yatsı vakti ışıklı bir ortam için en az1/30 ve daha fazla süre pozlamak gerekir.
Bu fotoğraf 20 saniye f8 kısıklığında gün ışığı modu ve 100 asa da çekilmiştir. Işıklar keskin çünkü ışık çok az bir aralıktan kırılarak geliyor. Fakat su ise tül gibi buda uzun çekim süresinin eseridir.
Obje çok uzak değilse dolgu flaşda kullanabilirsiniz..
-
Fotoğraftan görüldüğü kadarıyla, ayrıca objektifte starsix filtre kullanmışsın gibi geldi.
-
Sefa usta, ben bir garip keloğlanım makinemin yoktur filtresi, varım yoğum slrl like dır.
Dediğin nedir bilmem sefa ustam. Ama gün ışığı modu olunca tungusten ışık böyle çıkıyor:)
-
Bi de karşı evden,
Nedyyon bahem sen hele bu saatta neyn, deyip bi polis çağırsalardı Keloğlanım , ki vay vaaaayy,
göreedin hele bi o zaman keloğlanlara nasıl muamele ola, kelli felli olanlara nasıl muamele :)) :))
şakası bi yana güzel fotolar ellerine sağlık, heyecanın hiç eksilmez inşAllah
-
o da oldu ama değişik versiyonu..
Bir akşam arkadaşım ve ben evde oturuyoruz.Karlı bir kış günü. Hava ayaz mı ayaz. Gökte dolunay. Evim yüksekçe bir yerde idi. ilçenin yerleşimi dere kenarına konmuş binalar şeklinde. Neyse şehir ıldırışık ay da tam yeriinde hadi fotoğraf çekelim diye çıktık evin yukarısında ıssız bir yere...
Üçayağı kurduk çekim yapıyoruz. Ayı çekmeye çalışıyorum Uzun pozlama filan.. Arkadaş dedi ki polis geliyor. La polis ne gezer bu saatte burada...
Devriye arabası çıktı geldi yanımıza.. İhbar varmış:)
Allahtan ilçe küçük herkez birbirini tanır. Polisler çay içtiğimiz insanlar.. Dedik böyle böyle... velhasıl kelam polisler bizi tanımasa fotoğraf çektik diye nezareti bulacaktık
-
bu fotografi tripod olmadan cektiysen yanlis meslek secmissin derim, sniper filan olmaliydin
-
Üçayak kullanmadım..Tabiata adapte olmak gerekir. Ordan birkaç parke taşı alıp bankın üstüne koydum. Ama keskin nişancı olmaya hayır demem:)
-
o da oldu ama değişik versiyonu..
Bir akşam arkadaşım ve ben evde oturuyoruz.Karlı bir kış günü. Hava ayaz mı ayaz. Gökte dolunay. Evim yüksekçe bir yerde idi. ilçenin yerleşimi dere kenarına konmuş binalar şeklinde. Neyse şehir ıldırışık ay da tam yeriinde hadi fotoğraf çekelim diye çıktık evin yukarısında ıssız bir yere...
Üçayağı kurduk çekim yapıyoruz. Ayı çekmeye çalışıyorum Uzun pozlama filan.. Arkadaş dedi ki polis geliyor. La polis ne gezer bu saatte burada...
Devriye arabası çıktı geldi yanımıza.. İhbar varmış:)
Allahtan ilçe küçük herkez birbirini tanır. Polisler çay içtiğimiz insanlar.. Dedik böyle böyle... velhasıl kelam polisler bizi tanımasa fotoğraf çektik diye nezareti bulacaktık
:)) :)) :))
güleriz ağlanacak halimize,
hele bir de tanışık çıkmayaydın, vay haline :D
-
İlçemin köy köy fotoğraf arşivini çıkarmaya niyetlenmiştim.
Sıra 500-600 nufuslu bir köye geldi.
Köyün girişinde oyun oynayan çocuklar vardı. Çaktırmadan bir kaç kare alsamda hemen farkettiler etrafımda dolanmaya başladılar.
-abi beni de çek, bizide çek.
Çocuklarla güle oynaya köyün içine girdik. Orda bir yerde bir kaç çocuk daha katıldı guruba abi bir daha çek..
Bende objektifi çocuklara doğrulttum. Ama tam karşımda bir evin merdiveninin demirine başını yaslamış bir çocuk mahsun mahsun neşeli arkadaşlarını izliyordu.. O an ki çocuğun duruşu.. işte o an fotoğrafı.. Çocuğu ürkütmeden kimseye çaktırmadan çocukları çekermiş giib yapıp zoom yaparak yalnız çocuğu çekiyordum ki ordan bir ses
'-- SEN KİMSİN NİYE ÇEKİYORSUN OĞLUMUN FOTOĞRAFINI ÇEKME!!
Amca işte şöyledir, böyledir, çocuğunu çekmedim zatem.
-- Sil o fotoğrafı yoksa gafanı gırarım.
Tamam amca sildim sildim... Tabi çok net olmasa da bir karede çekmiştim. onu silmedim ve o fotoğraf hala saklıdır bende.. O çocuğun mahsun bakışı.. babasının hırçınlığı...
-
Tüm arkadaşları oyun oynarken beraberce,
o çocuk anlatabileydi de dinleseydin, neden merdivende tek başına sokağı seyreder...
işte belki de bütün mahsunluğun çözümünün anahtarı oradaydı o an..
-
o mahzun bakanların yüzüsuyu hürmetine sokaklardaki cıvıltılar hiç dinmiyor. onlar en azından tebessüm edebilecek bir şey görsünler diye sokakta, dertlerini bir lahza unutabilsinler diye, tüm mahalle çocukları farkında olmadan o minik kalp için oynarlar oyunlarını...