Bıçak Sanatı - Forum
Atölye Muhabbeti => Fırından Yeni Çıktı - (Eserlerimiz Galerisi) => Sabit Namlu => Konuyu başlatan: deserteagle - 08 Mayıs 2014, 01:56:40
-
Bir arkadaşımın yakında Likya yolunu yürüyeceğini öğrenince bu bıçağı çok kısa sürede yetiştirmeye çalıştım. Çok sıkışık olan programım ile mücadele ederek bunu zar zor bitirebildim. Böylece bu da teslim ettiğim (IYI) damgalı 2. bıçağım oldu.
Eldeki D2 vs. kromlu çeliğin ısıl işlemi için fırın başında geçirecek saatlerim olmadığından mecburen işe Ck67 ile girişmek durumundaydım. Arkadaşın bıçak kullanım karakterini bilmediğimden ve yol ortasında bıçaksız kalmamasını istediğimden dolayı da Ck67 öne çıkıyordu.
Yakınlarda bir hocamın woodlore/serdarkılıç isteği için düşünmeye başlamıştım ama oldum olası klişelere meydan okumadan duramam. O yüzden bu bıçağı da woodlore'dan iyi bir dağ bayır bıçağı denemesi olarak yapmaya giriştim.
Bu bıçakta sap, baştan itibaren daralıyor. Sap ağız geçişi, tek tırnaklı bir balçağa ihtiyaç duyurmayacak şekilde ağız tarafında genişliyor. Buna karşılık sırt hattı genel olarak düz denilebilecek bir hat çiziyor. Namlu, uca doğru sürekli olarak daralıyor. Bu iki daralma ve bıçağın saptan geniş oluşu eski Türk bıçaklarından aldığım ayrıntılar.
Sapın karın kısmının şişkinliği ve sapın iki yanaklı oluşu, namlunun burnunun yine düşük oluşu ve taşlamanın sadece sağ tarafta oluşu ve malzeme seçimim ise bunu geleneksellikten ayırıyor.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_01.jpg)
Bıçağın profilini çıkardıktan sonra taşlamaya desteksiz şeridin üzerinde dış bükey olarak başladıktan sonra anlık bir kararla taşlamayı tek taraftan yapmaya başladım. Sonradan kullanıcının solak olduğunu anlayınca anlık karar verdiğime pişman oldum tabi, ancak vaktim olmadığından aynı profilden bir tane daha çıkarmayı tercih etmedim.
Bununla bir şeyler yontulacağını düşünerek sırtta başparmak için uzunca bir alana diş açtım. Dişler sapta da devam etti ki burada dişleri daha sonra sap yanaklarının kendine de açtım.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_02.jpg)
Likya yolunda yapılacak trekking sırasında zaten çok yük taşınacağından ağırlık düşürmek önemli olacaktı. Namluyu 3 mm seçip sapa da fazladan delikler açarak biraz tasarruf ettim.
Sıra su vermeye yaklaşınca fırını programladım ve ısınması sırasında delik, zımparalama gibi işlerini yaptım. Bu arada beni huylandıran bir koku oldu ama nedenini çözemedim. Ancak sıcaklık neredeyse 800 olduğu sıralarda bir "foss" sesi duyup geri dönünce fırının 2. termokupl'unun SSR'ının duman işaretiyle elveda dediğini gördüm. Tamire harcayacak ve yeniden fırının ısınmasını bekleyecek vaktim yoktu. Tüplü ocağımı yakıp bıçağı ısıttım ve yağda su verdim. Ardından acilen namluyu az çok temizleyip şalümo ile ısıtarak önce sapı ve sırtı sonra yine sırtı ve namlunun geri kalanını yerine göre ayrı sıcaklıklarda menevişledim. Böylece ağız dayanımını az düşürmeme rağmen sapı ve sırtı fazlaca dayanıklı hale getirebildim.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_03.jpg)
Daha sonra namluyu yeniden temizledim. Sapı yaptım ve atölyede sapı yapıştıracak siyanoakrilat kalmadığından sadece perçinleyerek sabitledim. Yapıştırıcıyı daha sonra uygulayabildim.
Bıçak tamam oldu diye düşünürken bu namlunun bmu haliyle kolay paslanacağını düşünerek sapı patine etmeye karar verdim. İlk defa olarak hardal kullanmayı denedim. Yoğun desenler ile üç defa haldal sürerek sapı gelişigüzel bir desenle kararttım.
Ardından sıra manda derisinden ancak sadece yapıştırılmış, dikilmemiş bir kılıf yapmaya geldi. Eğer dikmeye kalksam delikleri delmek falan süreyi ikiye katlayacaktı. Kılıfın sadece kenarlarını boyadım. Malesef kenarları da atölyeye gidip de zımpara makinesinde düzeltecek vaktim yoktu. O da daha sonra yapılmak üzere atlandı.
Bıçak, 25 cm boyunda ve kılıfsız 170 küsur gram. Kılıfla beraber 263 gram.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_04.jpg)
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_05.jpg)
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_06.jpg)
Bıçak, Likya yolunu sorunsuz atlattı. Yine elime geçince sorunlarına bakıp kılıfını tamamlayacağım.
-
Yaptığınız ne olursa olsun ait olduğu bir hikayesinin olması kadar önemli yanı yok.
Elinize sağlık, güzel bir çalışmayı amacına uygun hale getirirken verdiğiniz emek her noktadan anlaşılabiliyor.
-
Yaptığınız ne olursa olsun ait olduğu bir hikayesinin olması kadar önemli yanı yok.
Elinize sağlık, güzel bir çalışmayı amacına uygun hale getirirken verdiğiniz emek her noktadan anlaşılabiliyor.
:2up :2up :2up
-
Bu bıçağın eldeki rahatlığından dolayı sonraki dağ bayı bıçaklarını da ynı tipte yapmaya karar verdim. En fazla farklı taşlamalar dilerim ama profil ve sapı değiştirmeyi düşünmem.
Kılıfa gelince. Bu kılıfın yarım olduğu zaten belli ama kılıfın tasarımında yapılacak bir iki basit değişiklik onu çok daha işe yarar hale getirebilirmiş.
-
Amacı belli olan bir bıçak eline sağlık abi :2up
-
Ellerine emeğine sağlık ustam
-
Ellerine sağlık ustam. Senin ilk tamgalı bıçağı inceliyorum da onun da ağız yapısı değişik olmuş.
-
eco, ikinde aslında sol tarafta da taşlama yapmam hata idi. Bıçakta sağ yanaktaki düz taşlamanın açısı biraz fazla olduğundan bunu yapmamam daha iyiymiş. Bunu sağ taraftaki taşlamayı yenileyerek düzelttim. Böylece bu da tek tarafı dış bükey taşlamalı bir bıçak oldu.
BD02'de ise sağda daha düşük bir açıyla sonlanan daha geniş bir dış bükey taşlama olduğundan ağız yine değişik ama birinciden farklı bir kullanım hissi var.
-
Eylem ustam öncelikle ellerine sağlık. Bıçağın formu çok hoşuma gitti. Görünüşü her ne kadar mutfak bıçağını andırsa da çok amaçlı bir bıçak olmuş. Ben bu tarzda iş gören bıçakları seviyorum. Aceleye gelmeyip perdah biraz daha özenli olsaymış, örneğin taşlama hattı daha belirgin olsaymış çok daha yakışıklı görünecekmiş. Bende böyle bir tane bıçak yapmak isterim açıkçası :2up :2up :2up
-
Taşlama hattını yok etmek artık bende adet oldu. :) Çok net belli olacak şekilde bir taşlama da yapsam sonra ortadan kaldırıyorum.
-
Bence amacı karşılayan bir bıçak olmuş, ellerine sağlık, bu fiber saplar çok yakışıyor ustam bıçaklara. Aslına bakarsan dağ bayır kullanımlı bıçaklarda tek taraflı ağız sanki daha avantajlı gibi. Bileme ve detay işçiliği daha az, üretimi daha pratik, daha da işlevsel gibi. Ne dersin?
-
Yontma ve bir şeyler dilimlemede bana avantajlı gibi geliyor bunlar.
Bir de sanki erişte kesmesi de güzel olurmuş gibi geliyor.
Fiberi özellikle seviyorum. Hem rengi güzel, hem de suya, kimyasallara, çürümeye, darbeye ve ısıya dayanıklı,
-
Ustam senin yaptığın bıçağa yorum yapacak kadar olmadık daha. Sadece çok hoşuma gitti diyebilirim. Ayrıca bu kadar ayrıntılı anlatımın benim gibi bir acemi için çok önemli. Bu sebeple ayrıyetten teşekkür ederim.
-
Likya yolunu bıçaksız yürümüş biri olarak eminim değerini anlatmıştır dostunuz çok hoşuma gitti bana Dave Canterbury adlı hayatta kalma eğitmeninin Blind Horse Knives ile yaptığı Pathfinder bicağını anımsattı elinize sağlık.
-
Çok güzel olmuş, kısa zamanda muazzam bir iş çıkmış ellerinize sağlık
-
Ellerinize emeklerinize sağlık Eylem hocam bu kadar kısıtlı zamanda bu kadar işlevsel bıçak yapmak :2up :2up :2up :2up :2up :2up
-
Bu fiber malzeme hangi kalınlıklarda bulunuyor. Benim bulduklarım baya bir kalın.
-
En son 5 mm kalınlıkta aldım diye hatırlıyorum. Ancak bir çok farklı kalınlıklarda var.
-
Ellerinize emeklerinize sağlık Eylem hocam bu kadar kısıtlı zamanda bu kadar işlevsel bıçak yapmak :2up :2up :2up :2up :2up :2up
Abi kısıtlı zamanda işlevsellik sorun olmuyormuş onu öğrendim. Farklı tecrübelerim oldu ve gördüm ki bir şekilde başarılıyor.
Buna karşılık zaman kısıtlıyken kullanılacak uygun araç gerecin el altında olmamasının önemli bir sıkıntı olduğunu gördüm. Sapı birleştireceğin anda eğer acelen varsa epoksiyi boşverip siyanoakrilat arıyorsun. Bulabilirsen sapın aralarını ve kusurlarını doldurmak, ardından bir de zımparalamayla sapı tertemiz yapma şansın da oluyor. Ancak yapıştırıcı için eve gitmen gerekirse işler aksıyor.
Aradığında yanında lekesiz bir deri yoksa bunu örtecek güzel bir boya gerekiyor. Derinin boyayı iyi alması için uğraşmak falan...
Yedek bir röle...
Özetle, acele iş yapacaksanız perdah tek sıkıntı olmuyor. Her şeyin yerli yerinde hazır beklemesi de şartmış.
-
Eylem hocam bu sıkıntılı zamanda bile paylaştıklarından;STRES ALTINDA ÇALIŞMA konulu bir ders çıkarıyoruz en azından mazeret üretmek yerine elimizdeki imkanları en iyi şekilde nasıl değerlendireceğimizi öğrenmiş olduk sağ olasın. :2up :2up :2up
-
Stresimi anlatsam anlatılmaz ama durmadan koşunca insan yorulduğunu düşünecek kadar boş kalmıyor ve devam ediyor.
-
Bıçağın yapımı film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.. Bir akademisyen gibi yapım aşamalarını anlatmanız, tam bir ders niteliğinde bizler için.. Bu sebeple teşekkürler Eylem ustam.. Bıçağınız ise ayrı bir güzel olmuş.. Ellerinize emeklerinize sağlık.. :2up
Birde bu fiber malzemenin içinde aspest mi var? yani ne kadar tehlikelidir? maske takmasına takıyoruz ancak iş bitimi atölyede, tezgahta kalan tozlar haliyle uçuşuyor.. Bunları temizlemeden başka işler yaparken de mi tehlike altındayız?
Belki konu dışına çıktım veya forumda bu konu geçti ama yeri gelmişken öğtenmek istedim..
-
Tozdan içeriğine bakmadan korkmanız lazım zaten. Bunların tozu kanserojen galiba, ancak içerikte asbest yok.
-
Atölyenin tozu, siz toz çıkaran işi bitirdiğiniz anda yere konmuyor, saatlerce havada kalıyor. Hatta üzeri tozlu eşyalar ve makinalar hareket ettikçe yeniden havalanıyor.
Silikozisi okumanızı tavsiye ederim:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Silikozis (http://tr.wikipedia.org/wiki/Silikozis)
-
Tozdan içeriğine bakmadan korkmanız lazım zaten. Bunların tozu kanserojen galiba, ancak içerikte asbest yok.
Hımm.. ahşapla bile çalışırken "organiktir bişi olmaz" dememek lazım yani ustam..
Bilgilendirme için teşekkürer ayrıca.. :)
-
Bilmiyorum, ahşap belki biraz daha masumdur ama onun bile kimileri insanı zehirliyor.
-
Tozdan içeriğine bakmadan korkmanız lazım zaten. Bunların tozu kanserojen galiba, ancak içerikte asbest yok.
Hımm.. ahşapla bile çalışırken "organiktir bişi olmaz" dememek lazım yani ustam..
Bilgilendirme için teşekkürer ayrıca.. :)
http://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=4174.msg84874#msg84874 ahşap için bu mesajdaki PDF dökümanında detaylar var.
-
iş gören bıçak her zaman makbuldür benim gözümde. şıkır şıkır olmasına hıç gerek yok. bence güzel çalışma olmuş.. ;)
-
http://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=4174.msg84874#msg84874 ahşap için bu mesajdaki PDF dökümanında detaylar var.
Yönlendirme için teşekkürler hocam.. :)
-
Geçenlerde kılıfın yanlarını şerit zımparada düzeltmiştim. Sonra daha iyi boyansın diye derinin yüzeyini elde biraz zımparaladım. Ardından kahverengiye boyadım ve balmumuyla cilaladım.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_07.jpg)
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_08.jpg)
Bıçağın başka bir fotoğrafını da vereyim.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/bd02/BD02_09.jpg)
Yakında dikişlerini de dikeceğim.
-
Kılıf çok güzel olmuş ellerinize sağlık. Sadece kemer takma yerini biraz daha inceltilse daha mı şık görünür acaba?
-
Valla çok güzel olmuş, renk ve dokuya bayıldım, ellerine sağlık.
-
Eylem ustam sadelikte şıklık yakalamış. Eline sağlık.
-
Valla kemer yerini önce yapayım sonra bir şekle sokarım dedim. Öyle kaldı. ;D Daha hâlâ da yapabilirim ama hoşuma giden bir kesim hattı belirlemeyi becerebilirsem...
-
Ben bu tür tulum kılıflarda (Pardon ya buna tulum kılıf diyemeyiz. Kafalar yorgun olunca bazen saçmalayabiliyorum ama yinede bu örnek bu kılıfa yapabilecekleriniz adına fikir verebilir.) John Neeman Tools kılıflarını sevdim ve örnek aldım. http://www.neemantools.com/en/products/wildlife-knives (http://www.neemantools.com/en/products/wildlife-knives) bir göz gezdirin bence.
4. dakikadan sonra kılıf yapımını da gösteriyorlar. http://vimeo.com/56287630 (http://vimeo.com/56287630)
-
O tipte tevazu gösteremem valla. B4 (http://www.bicaksanati.com/forum/index.php?topic=419.0)'ün kılıfı bence onlardan geri kalmaz.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/b4/kilif_10102010939.jpg)
-
Yalnız, zamanında ne b.ktan fotoğraf çekmişim yahu?
-
Bu kılıf da çok güzel ama işte tamamen zevk meselesi bir durum var ortada :)
-
Ustam sizin kılıf yaptığınızı bilmiyordum.
-
Uğraşacak vakit bulamamaktan ben bile unuttum. :)
-
Eline sağlık Eylem ustam çok güzel olmuş...