Bıçak Sanatı - Forum

Atölye Muhabbeti => Demircilik ve diğer metal işleri => Konuyu başlatan: YENİÇERİ - 22 Aralık 2013, 01:05:56

Başlık: 3260 ereğli çelik
Gönderen: YENİÇERİ - 22 Aralık 2013, 01:05:56
3260 ereğli çelik nedir birisi kısaca anlata bilirmi?
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Osman Kurt - 22 Aralık 2013, 01:16:21
3260 0.4 karbon içeren balta ve tarım aletlerinde kullanılan bir çelik
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: YENİÇERİ - 22 Aralık 2013, 01:22:43
kılıçta kullanılamazmı?
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: emrekipmen - 22 Aralık 2013, 03:02:49
CK 75 kullanınız, en kolay bulacağınız o olacaktır...
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Abdurrahman - 22 Aralık 2013, 10:22:36
ben kullanıyorum ısıl işlemini yağda yapıyorum bana göre güzel bi celik küçük bıcak yapacaksan ağzını döversen mükemmel bir sonuc veriyor
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: SertacMezereli - 22 Aralık 2013, 10:43:20
ben kullanıyorum ısıl işlemini yağda yapıyorum bana göre güzel bi celik küçük bıcak yapacaksan ağzını döversen mükemmel bir sonuc veriyor

Ağzını döversek nasıl bir etki yaratır artı olarak? Dövülmüş ile dövülmemiş arasında ne fark var?
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: emrekipmen - 22 Aralık 2013, 16:51:44
Dövünce uzatıp genişletiyorsun (plastik biçimlendirme), diğer türlü azaltıyorsun (talaşlı). Dövme avantajlıdır çünkü malzeme istediği biçimde olsun yapılır, ancak talaşlı üretimde kalınlık ve genişlik ham halinde önemlidir....
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: SertacMezereli - 22 Aralık 2013, 17:23:31
Yok ustam yanlış anladınız beni. O söylediklerinizi biliyorum ancak benim sormak istediğim iç yapıyla alakalı.Şöyle söyleyeyim 2 bıçak düşünelim birinin ağzını dövdük diğerinin ağzını talaşlı üretimde ki gibi yaptık. İkisininde kalitesi aynı değil midir?
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: emrekipmen - 23 Aralık 2013, 04:59:09
Yok ustam yanlış anladınız beni. O söylediklerinizi biliyorum ancak benim sormak istediğim iç yapıyla alakalı.Şöyle söyleyeyim 2 bıçak düşünelim birinin ağzını dövdük diğerinin ağzını talaşlı üretimde ki gibi yaptık. İkisininde kalitesi aynı değil midir?
Değildir genelde. Pratikte dövme bitirdiğinizin iç yapısı düzgün normalize edilmemişse diğerinden çok daha fazla allakbullaktır, karbon oranı karbon kaybından dolayı daha azdır, bu yüzden aşınma direnci daha azdır. Ancak ideal koşullarda, iyi bir usta elinde iç yapı düzgündür, karbon kaybı minimaldir (olmama ihtimali pek yok ama). Daha kaliteli midir? Çok fazla tartışılan bir konudur, çok kişi dövmenin iç yapıyı daha küçülttüğünü filan düşünür, tamamen uydurma bilgilerdir. Kristal katmanların kesintisiz uzaması hikayesi bir miktar gerçektir, ancak sonuçta dövülen malzeme de talaştı üretimden geçip zımparalanır ve parlatılır, her halukarda çeliğin "yollarında" kesilmeler olacaktır. Kişisel fikrim usta ellerde iki bıçak da eşit bir şekilde kalitelidir, aşınma direnci, ağız dayanımı vs. her türlü özelliği birbirine hemen hemen eştir. Talaşlı üretimde dövmede kullanılamayacak türden kompleks çelikler de kullanılır. Bu tarz çeliklerin büyük kısmının dövülmesi sakıncalıdır ve çeliğe zarar verir, bu tür bir çelik sözkonusu ise kesinlikle talaşlı üretim tercih edilir. Ancak daha basit yapıdaki çeliklerde dövme talaşlı üretime göre daha ekonomik bir seçenek olabilir, özellikle boyut arttıkça. Aynı zamanda fazla kalın, fazla dar, hedeflenen bıçaktan kısa çelikler kullandığımızda her halukarda çekiçle girişmek şart olmakta. Ben dövme işinden kişisel olarak hoşlanmasam da bazen elimdeki malzemeyi kullanabilmek için (mesela eğeden yapılma bıçaklarda veya sonuç bıçakta hedeflediğimden çok daha kalın çeliklerim için) mecburen dövmek durumunda oluyorum. Bu durumda çıkan bıçak daha kaliteli olmuyor kendi deneyimime göre  :)
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: SertacMezereli - 23 Aralık 2013, 15:49:37
Yok ustam yanlış anladınız beni. O söylediklerinizi biliyorum ancak benim sormak istediğim iç yapıyla alakalı.Şöyle söyleyeyim 2 bıçak düşünelim birinin ağzını dövdük diğerinin ağzını talaşlı üretimde ki gibi yaptık. İkisininde kalitesi aynı değil midir?
Değildir genelde. Pratikte dövme bitirdiğinizin iç yapısı düzgün normalize edilmemişse diğerinden çok daha fazla allakbullaktır, karbon oranı karbon kaybından dolayı daha azdır, bu yüzden aşınma direnci daha azdır. Ancak ideal koşullarda, iyi bir usta elinde iç yapı düzgündür, karbon kaybı minimaldir (olmama ihtimali pek yok ama). Daha kaliteli midir? Çok fazla tartışılan bir konudur, çok kişi dövmenin iç yapıyı daha küçülttüğünü filan düşünür, tamamen uydurma bilgilerdir. Kristal katmanların kesintisiz uzaması hikayesi bir miktar gerçektir, ancak sonuçta dövülen malzeme de talaştı üretimden geçip zımparalanır ve parlatılır, her halukarda çeliğin "yollarında" kesilmeler olacaktır. Kişisel fikrim usta ellerde iki bıçak da eşit bir şekilde kalitelidir, aşınma direnci, ağız dayanımı vs. her türlü özelliği birbirine hemen hemen eştir. Talaşlı üretimde dövmede kullanılamayacak türden kompleks çelikler de kullanılır. Bu tarz çeliklerin büyük kısmının dövülmesi sakıncalıdır ve çeliğe zarar verir, bu tür bir çelik sözkonusu ise kesinlikle talaşlı üretim tercih edilir. Ancak daha basit yapıdaki çeliklerde dövme talaşlı üretime göre daha ekonomik bir seçenek olabilir, özellikle boyut arttıkça. Aynı zamanda fazla kalın, fazla dar, hedeflenen bıçaktan kısa çelikler kullandığımızda her halukarda çekiçle girişmek şart olmakta. Ben dövme işinden kişisel olarak hoşlanmasam da bazen elimdeki malzemeyi kullanabilmek için (mesela eğeden yapılma bıçaklarda veya sonuç bıçakta hedeflediğimden çok daha kalın çeliklerim için) mecburen dövmek durumunda oluyorum. Bu durumda çıkan bıçak daha kaliteli olmuyor kendi deneyimime göre  :)

Ustam tam olarak sorumun cevabı buydu işte.Teşekkürler bilgi için. Dövme bıçak efsanesine yalnızca efsane diyebiliriz yani. :)
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: deserteagle - 23 Aralık 2013, 15:57:54
Dövmenin, eğer bıçağı su vererek sertleştiremediğiniz bir alaşımdan yapıyorsanız, iyi kötü faydası oluyor aslında... Ama bu dediğim çeliğin bulunmasına kadar muteber olan bir yöntemdi. Bu günlerde bakır ya da tunç bıçakların pek piyasası yok.  ;D
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: emrekipmen - 23 Aralık 2013, 17:44:09
Dövmenin, eğer bıçağı su vererek sertleştiremediğiniz bir alaşımdan yapıyorsanız, iyi kötü faydası oluyor aslında... Ama bu dediğim çeliğin bulunmasına kadar muteber olan bir yöntemdi. Bu günlerde bakır ya da tunç bıçakların pek piyasası yok.  ;D
Work-hardening dedikleri hikayeyi diyorsun sanırım Eylem. O konuda haklısın, su vermeyip ağzı döverek bir miktar sertleştirebilirsiniz. Su verilmiş çelik gibi olmaz ama iş görür...
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Emrah kent - 23 Aralık 2013, 18:30:23
elimden geldiği kadar bu forumu hemen hemen hergün takip ediyorum ister cepten ister evden her yeni konu acıldıgında sanki ilk defa buraya geliyormusum gıbı gelıyor hergun yeni seyler oğreniyorum iyiki bulmuşum burayı :) herkese tesskurler
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: RSM57 - 24 Aralık 2013, 08:33:05
Değerli arkadaşlar  bu dövme olayına ben de bir şeyler katmak istedim. Dövmeye uygun karbonlu çeliklerin dövme işleminde  monükül sıkışması ile daha mukavemetli ve daha dayanıklı olması sağlanır. Dövme iş  sıradan bir olay değil'dir. Bütün ağır iş makine parçaları bazı silah parçaları özellikle dövülerek yapılır'ki  (özlikle dövme isterler)  mukavemeti artsın daha dayanıklı olsun diye
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: emrekipmen - 24 Aralık 2013, 10:35:43
Rasim Ustam. Dövme'nin böyle birşey sağladığı çok söylenir ama bilimsel kaynakların hepsi bunun aksine tespitte bulunurlar. Maalesef bizim fani güçlerimiz atomları veya molekülleri birbirlerine yaklaştırmayı beceremez. Bunların birbirlerine uzaklığı değişmez. Mekanik parçalarda, mesela çark vs. gibi  kristal katmanların talaşlı imalatla yapılsa ciddi kesintiye uğrayacakları tipten objelerde tespit edilebilir bir fark oluşur gerçekten. Bıçak gibi düzlemsel yapılarda bu tarz bir fark tespit etmek çok güçtür. Dövme işinin tane yapısında düzensizliğe, karbon kaybına, karbür büyümesine, soğuk dövmeden kaynaklanabilen mikro çatlaklara neden olabildiği, pratik olarak eğer bıçak ustası dövmede işinin ehli değilse bıçakta yarardan çok zararı olduğunu monokül (tane) sıkışması efsanesinden bahsedeceğimize bahsetsek, bu camiaya yeni katılanlara daha iyi hizmet vermiş oluruz diye düşünüyorum. "Edge Packing" yani dövme ile tane sıkışması olayı tamamen bir mittir arkadaşlar, fiziksel olarak mekanik güçle atomları sıkıştırmak söz konusu değildir, bunu isterseniz bir fizik profesörüne veya bir kimyacıya sorabilirsiniz. Bunun yeri parçacık hızlandırıcıları, kara delikler ve nötron yıldızlarıdır. Atomların yoğuşması için akıl almaz güçler gereklidir, 3-5 kiloluk çekiçle sadece yapıdaki tansiyonu artırabilirsiniz. Bu da "çekiç sertleştirmesi" diye tabir edebileceğim bir algıya neden olabilir haliyle. Ancak yaptığımız bu durumda sadece yapıyı daha kırılgan hale getirmektir. Bu konumda iken kritik nokta üstünde ısıtıp ısıl işlem yaptığımızda zaten yapı sıfırlanır, çekiç vurmuş olduğumuzu hatırlamaz bile. Eğer ısıl işlem yaptıktan sonra bu işlemi yaparsak sadece daha da kırılgan ve dayanıksız bir malzememiz olur elimizde. Tek bahsedebileceğimiz katmanların düzgün obje hatlarına hizalanmasıdır dövmenin artısı. Ancak bundan bahsedip eksilerinden bahsetmemek çok yanıltıcı olacaktır.
Yine de kişisel olarak ben kılıç yapacak / yaptıracak olsam dövme yapar/yaptırırdım kendime, nedeni daha sağlam olacağı yanlış algısından değil tamamen otantik olacağı içindir.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: ecorotti - 24 Aralık 2013, 11:11:02
Namlularda dövme kullanımın sebebi parça başına maliyetinin ucuzluğundan kaynaklı.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Murat AKIN - 24 Aralık 2013, 21:40:46
Adi karbonlu çelik, karbonlu çelik, alaşımlı çelik hepsi hadde mamulü ürünlerdir.

Hadde mamülü olan ürünlerde lif şekilinde yapıda olduğunu biliyoruz.
Yani atomdan ve kristal yapısından biraz daha kaba yapısına gelirseniz lif yapısı karşınıza çıkar.

Talaşlı imalatta bu lif yapısı parçalandığından, koptuğundan daha düşük dayanımlı ürünler üretilir.

Serbest dövme veya kalıpta dövme ile yapılan üretimlerde liflerde kopma olmadığından yapılan ürünler daha dayanıklıdır.

O yüzden dayanım güvenlik katsayısı daha yüksek ürün yapmak istenirse ürünler dövme yoluyla üretilir.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: RSM57 - 25 Aralık 2013, 08:39:50
Adi karbonlu çelik, karbonlu çelik, alaşımlı çelik hepsi hadde mamulü ürünlerdir.

Hadde mamülü olan ürünlerde lif şekilinde yapıda olduğunu biliyoruz.
Yani atomdan ve kristal yapısından biraz daha kaba yapısına gelirseniz lif yapısı karşınıza çıkar.

Talaşlı imalatta bu lif yapısı parçalandığından, koptuğundan daha düşük dayanımlı ürünler üretilir.

Serbest dövme veya kalıpta dövme ile yapılan üretimlerde liflerde kopma olmadığından yapılan ürünler daha dayanıklıdır.

O yüzden dayanım güvenlik katsayısı daha yüksek ürün yapmak istenirse ürünler dövme yoluyla üretilir.

Evet Murat bey bene sizin gibi biliyorum. Ben sıcak dövme işleri yapıyorum şahmerdan ve presle çoğu zaman makine parçaları özellık'le dişliler'de dövme daha iyi olduğu söylenir. Bu yüzden hep dövülerek yapılır
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: DUMRU - 25 Aralık 2013, 08:56:02
Bu foruma girdiğim günden bu güne şahsım adına en verimli tartışma konusunu okuyorum. Ustalarımızın aklına sağlık.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: emrekipmen - 25 Aralık 2013, 14:17:05
Peki bu lifli yapının bıçaklardaki etkisi nedir? Dövme imalat sonucu bir bıçak ile talaşlı üretim bıçağın charpy, kopma veya aşınma testlerini karşılaştırdık mı?
Yukarda söylediğim gibi bu etki, evet karmaşık makine parçalarında filan oldukça barizdir. Ancak bıçak gibi düzlemsel bir alette bir fark göremeyeceğiz ya da çok çok az bir fark gözleyebiliriz. Ancak bu dayanıklılık testindeki fark yanında talaşlı üretilen bıçağın da aşınma direnci daha fazla çıkacaktır, büyük ihtimal yine çok az bir farkla. Bu farkların bıçak söz konusu olduğunda hiç öneminin olmadığını söylüyorum. Aynı zamanda "monokül sıkışması" yani tane sıkışması gibi bir kavramın sadece ağızdan ağıza aktarılan ve insanlara mantıklı gelen ama gerçekte olmayan bir olgu olduğunu söylüyorum.

Hadde mamulü olan mesela 440C'yi, D2'yi yada HSS çeliği döverek şekillendirmeyi asla tavsiye etmem. Büyüyecek karbür yapısı, tane sınırlarında büyük sorun yaratacak ve çelik kullanılamaz olacaktır. Kullanılabilir belki ancak ciddi bir karbon karbürlerce hapsedilecek ve darbe dayanımı ve aşınma direnci çok ciddi düşecektir. Hatta bazıları daha döverken dağılacaktır yüksek ısılarda bile sertliklerini korumalarından dolayı.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: bayrak - 25 Aralık 2013, 15:00:49
çelikten ve demirden pek anlamasamda bu forumdaki yazıları okuyunca sıcak demircilik ve metal işleme konusunda burayı bir okul olarak gördüğümü belirtmek isterim, her kim bu forum sitesinin kurulmasına vesile oldu ise sonsuz teşekkürler,insanların yaptıklarını gördüğümde sanki kendim yapmışım gibi mutlu oluyorum inanın.geçen hafta trt belgesel kanalında sıcak demircilik konulu hare diye bir belgesel vardı bir baktım GÖKHAN BAKLA yazıyor ,şahsi tanışmamım olmadığından sadece forumdan ismini biliyordum orada damascus çeliği ile alakalı bir demir dövmesi çalışması yaptılar biriyle, izledim çok mutlu oldum,en azından TÜRK kılıçları bıçakları vs işleri tarihte kalmayacak yaşatılacak ,burada tanıdığım, gökhan bakla'ya, emre kipmen'e,  taner salar'a, sefa çabuk hocamıza, turgut aydemir'e, mehmet genç'e ,rasim ustaya,özgür özdemir'e,ve daha şu an adı aklıma gelmeyen herkese sonsuz teşekkürler iyiki varsınız dostlar. birol aslan
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: deserteagle - 25 Aralık 2013, 15:13:21
Video izleyelim, gözümüz gönlümüz açılsın. Sayfayı hazırlayanlara teşekkür ediyorum:

http://www.metalurjigenc.org/kaynaklar/ders-notlari-mesleki-yazilar/gorsel-tane-yapisi-grain-structure (http://www.metalurjigenc.org/kaynaklar/ders-notlari-mesleki-yazilar/gorsel-tane-yapisi-grain-structure)
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: RSM57 - 27 Aralık 2013, 08:18:29
Emre bey zaten  440c,  D2,  HSS  Çeliklerde dövme işlemi yapamazsınız.Bu malzemeler sadece talaşlı imalatta kullanabilirsiniz. Ama 4140,  1050,  1075, 1095, Gibi çelikler dövme ile daha mukavemetli olacağını biliyorum.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: vözvölö - 05 Şubat 2014, 00:57:12
dövme işleminin bi faydası yoksa neden dünyanın parasını verip de çelik örs alıyoruz ki? döküm örs yapalım olsun bitsin? (Çokmu saçmaladım :P )
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Mucteba - 28 Aralık 2021, 09:53:20
Selamlar, saygılar. Peki bir müddet çekiç darbesi vurulduğunda çeliğin ısınmasının sebebi atomik düzeyde bi olaya tekabül etmiyor mu? Bende dövmenin üretilen bıçağın özelliklerine etkisi olduğuna inanmak istemiyorum ancak her darbede atomlar arasında etkileşim olmamasını aklım almıyor. Kelebek etkisi denildiğinde küçük değişimlerin büyük değişimler yarattığını düşünürsek küçük sayılmayacak darbelerin çelikte muhakkak  atomlara  etkisi oluyordur.Yada bizim küçüklük ve büyüklük ölçütümüzün, atoma göre büyük sandığımız darbelerin,atomik düzeyde niceliğini kaybettiği... Bütün bunlar sonucunda "yav" dedim. Kendi kendime. Ateşin başında terlemiş bir ustanın teri,emeği, özverisi, tecrübesi ve gözü nuru ile yaptığı bıçak tabiki dedim daha iyi olur o kadar alın teri var dedim (Sanırım bana Ayinsel geldiği için) ki bilimsellikten  uzak bir yaklaşım (hehe). Gelenekci tarafta olmayı biraz da sevdiğimden.
   İyi çalışmalar saygılar, sevgiler
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: orkunaydin350 - 28 Aralık 2021, 11:44:37
Selamlar, saygılar. Peki bir müddet çekiç darbesi vurulduğunda çeliğin ısınmasının sebebi atomik düzeyde bi olaya tekabül etmiyor mu? Bende dövmenin üretilen bıçağın özelliklerine etkisi olduğuna inanmak istemiyorum ancak her darbede atomlar arasında etkileşim olmamasını aklım almıyor. Kelebek etkisi denildiğinde küçük değişimlerin büyük değişimler yarattığını düşünürsek küçük sayılmayacak darbelerin çelikte muhakkak  atomlara  etkisi oluyordur.Yada bizim küçüklük ve büyüklük ölçütümüzün, atoma göre büyük sandığımız darbelerin,atomik düzeyde niceliğini kaybettiği... Bütün bunlar sonucunda "yav" dedim. Kendi kendime. Ateşin başında terlemiş bir ustanın teri,emeği, özverisi, tecrübesi ve gözü nuru ile yaptığı bıçak tabiki dedim daha iyi olur o kadar alın teri var dedim (Sanırım bana Ayinsel geldiği için) ki bilimsellikten  uzak bir yaklaşım (hehe). Gelenekci tarafta olmayı biraz da sevdiğimden.
   İyi çalışmalar saygılar, sevgiler

Olaya zaten subjektif bir yönden baktığınızdan. :) Bunun üzerine ne kadar da bilimsel deneyler, raporlar, sonuçlar gelse anlamayıp reddetmek kolay gelecektir. Tabi ki o kadar emek ve ter boşuna değil. Talaşlı üretimle bir bıçak çıkabilen çeliği döverek 2 bıçak çıkarabilirsiniz. Hammadde tasarrufu sağladığı kesin ama atomları mikroskopla bile göremedimizi hatırlatmak isterim. Soğan zarından mikroskopla baktığımız şeyler hücreydi. Atomu hücrelerle kıyaslayınca daha ne kadar küçük olduklarını tahmin bile edemiyorum ben kendi adıma.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: MustafaV - 28 Aralık 2021, 12:02:54
Orkun ustama ekleyeyim, çeliğin ısınması öyle mikro ölçekte olan bir şey değildir. Basitçe, sürtünmeden dolayı oluşan ısınma gibidir dersem sanırım yanlış ifade etmiş olmam.

Demir atomu dediğimiz şeyi öyle basitçe bir kaç kilogramlık veya tonluk basınçlarla sıkıştırmanın imkanı yoktur. Demir atomları evrendeki en kararlı atomlar olarak anılırlar. Demir atomlarının dev yıldızların ölümüne yakın, çekirdeklerinde sıkışırken, milyar santigrat derece sıcaklık olan bir ortamda reaksiyona girdiği, neredeyse saatte 100binkm hızla bir büzüşme gerçekleştiğini düşünürseniz bunu elimizdeki bir çekiçle sağlayamayacağımızı hayal edebilirsiniz. Bunun sonucunda demir atomları gerçekten sıkışır, elektronlar protonlar tarafından yakalanır ve elimizde nötron olur. Nötron yıldızı dediğimiz şeyler böylece oluşurlar. Bu olaylar sırasında yıldızın dış katmanlarının ne kadar büyük bir şok dalgası ile ne kadar uzağa yayıldığını süpernovaların fotoğraflarından da anlayabiliriz.

Gelenekseli benimsemenin elbette bir zararı yoktur fakat bu esnada bilimi göz ardı etmemeliyiz. Bunların dışında, ateşin başındaki bir ustanın ürünü elbette bizim gibi bıçak ile uğraşan insanlar için daha kıymetli gelebilecektir.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: dela - 28 Aralık 2021, 15:41:37
Başımıza elma düştüğünde tekrar tekrar yerçekimini bulmamıza gerek yok.
Çekiçle çeliğe vurduğumuzda tabi ki ısınma meydana gelir. Çünkü termodinamiğin 1. yasası devreye girer.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: KAZIMUGUR - 28 Aralık 2021, 18:13:54
Karışık bir kaç satır.
Bu dünya , gücü yeten yetene dünyasıdır.


Herkesin mikropskopu yok.
Dövme çelikle dövülmemiş çelik farkını bıçakta değil de tornada - frezede çok bariz görebilirsiniz.

Sıkıştırılamayan zavazingolar atomlardır ! ( şimdilik ) ,  moleküller ya da kristal yapılar değil.
Bir örnek : çok bilindiği için karbonu seçtim.
Grafit (saf karbon) - elmas (saf karbon) - (şimdilerde bir de grafen modası var o ayrı konu ).
Sanayide , süs eşyası olarak değeri olmasa da sanayinin işini görecek nitelikte elmas üretimi var.
Yani gücün yeterse sıkıştırırsın .

Taramalı Tünelleme Mikroskopu ile atomun içerisini göremesek de dizilimlerini görebiliyoruz.

Demir - yıldız kısaca hikayesi şöyle , basit 2 atomu birleştirip daha yüksek numaralı atomlar yapılabilir ve yeni atom ( element ) ikisinin toplamından az daha hafiftir ve bir "miktarcık" ısı salınır.
Ta ki demire kadar , ondan sonrası ısı salınmaz soğur çöker patlar falan... şeklinde yıldız hikayeleri var.
Daha ağır başka elementler için birde süpernovalar var.. kısacası ayrı hikaye.

El hasılı günümüzde bilgi çok çabuk eskiyebiliyor.   :)

 
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: orkunaydin350 - 29 Aralık 2021, 08:21:46
Kazım ustam; bilgi eskimez de, teknoloji eskir diyelim. ;)
Hala daha, ne kadar gücümüz olursa olsun atomu sıkıştırmak atölyede mümkün değildir. Nükleer enerji santralinde bıçak üretmemiz lazım eğer mümkün olsaydı. Açığa çıkan enerji ve ısının büyüklüğünü siz benden daha iyi bilirsiniz. Bıçağı döverken atom sıkışır mı gibi net bir soruya "gücün yeterse" diye cevap vermek bu soruyu soran için yanılgıya çok kolay gidebilmeyi sağlar. Bazı konularda özellikle de riskli konularda net olmak lazım. Paslanmazlar dövülmez, dövülen çelikte atomlar sıkışmaz arkadaşlar. :)
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: MustafaV - 29 Aralık 2021, 10:05:34
Kazım ustam konu özelinde konuşursak atomlardan bahsediyoruz ki siz de zaten "sıkıştırılamayan zamazingolar atomlardır" diyerek bu konuda net söylemişsiniz söylenmesi gerekeni. Bundan sonrası biraz daha detaya giriyor ki bence henüz atomu sıkıştıramayacağımızı anlatmamız gereken yerlerde detayları anlatmak işleri daha da karmaşıklaştırır gibi. Orkun ustama katılıyorum bu konuda.

Konu hakkında detaylı bilgisi olan birisi değilim ama astronomi ile ilgili sayılırım, astronomi bilgilerini okumayı severim, siz ustalarım demir konusu özelinde benden kat be kat bilgilidir kesinlikle.

Sizin detaylı bilgi vermenizi seven birisiyim, aman bu da yanlış anlaşılmasın.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Mucteba - 29 Aralık 2021, 10:32:22
Reddetmiyorum bilakis kabul ediyorum.Etkiden bahsederken atomlar arası, açı, bağ yapısı, uzaklık gibi kavramların değiştirilebileğine değinmedim.Teşekkürler saygılar.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: KAZIMUGUR - 29 Aralık 2021, 14:32:10
Katılarda atomlar ( saf ve ya alaşım-bileşik fark etmez) , pandemi öncesi cuma namazı safları gibi omuz omuza değiller.
Aralarında atomik boyutta devasa boşluklar olacak şekilde ve belirli bir geometrik düzende dizili olurlar.
Sıkıştırma ile anlatılan şey bu kristal yapının şeklidir.
Atom boyutunda  , ağırlığı oluşturan çekirdek ile elektronların arasındaki boşluk ise güneş ve gezegenleri boyutundadır.
Elektronlar ortadan kaldırılsa dahi o çekirdekler bir araya gelmez.
İlla getirilirse başka bir çeşit atomlar oluşur , nötron yıldızları gibi konular konuşulur.
İlla bir araya getirilecekse illa yüksek sıcaklık ve ya basınç gerekmez , sıkarsın kafasına.. misali yüksek hızlarda nötron bombardımanı yapılır - yapılıyor.
Doğal halde bulunmayan ancak laboratuvarlarda yapılan elementler bu yolla yapılıyor.

İşin bu tarafı bıçakçılığı hiç ilgilendirmiyor.

Isıl işlemde bu şekilde .

https://mme.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2017/07/METALiKMALZEMELER-2hafta.pdf

Pdf de teorik düzeyde olsa da güzel bilgiler var.
https://cdn.bartin.edu.tr/metalurji/d7ee7cd9-f063-4669-8e1c-393503ed6ffb/malzemeisunu3katilardakristalyapilar.pdf

Konunun çıkış noktası çeliklerde dövme ve sonuçları idi.
Çeliklerde dövme işlemi kafes yapıyı değiştirir ve bu durum fiziksel özellikleri etkiler.
Isıl işlem daha karmaşık bir durum olmakla beraber temelde kafes yapının değişik durumlarını kullanmaktır.

Çok sık olmasa da sanayide yüksek mekanik dayanım gerektiren durumlarda dövme çelikler kullandım -gördüm.
Aynı çeliğin dövülmüş ve dövülmemiş halini gördüm.
En uygun şekilde tavlanmış olsa dahi dövülmüş çelik de talaş kaldırma işlemi bariz şekilde farklıdır.
Kaldırılan talaş bile ben farklıyım abii der.
Bıçak şekillendirilirken kullanılan taşlama ya da zımpara işleminde bu çok zor fark edilir.
Bu yüzden fark yok zan ederiz ( tabii uygun sıcaklık değerlerinde usta işi dövme işlemi görmüş malzemeden söz ediyoruz ) .

"..paslanmazlar dövülmez.." dövülür.
Paslanmazdan kasıt paslanmaz çelikler ise dövülür.
Dövmeyin denilen toz metalurjik çelikler.

"..krom sertleştirilemez.." sertleştirilir.
Nötron bombardımanı ile sertleşir.
Uzay ortamında gereken durumlar oluyor ve maliyetine aldırış edilmeden yapılıyor.
Bu durum kromu sertleştiriyor ama aynı zamanda kırılgan hale getiriyor , görmedim okudum.

Bu bilgiler temel bilgiler , bıçak yaparken bizi ancak çoook uzaktan sadece meraktan ilgilendiriyor.










Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Şeref Acar - 30 Aralık 2021, 12:14:34
Ne kadar nezih bir konu.

Kazım hocam tornada dövme çelikten bahsetmişsin. Zannediyorum ki kütük şeklinde olan büyük malzemelerden kastın. Bu olay bahsi geçen iki malzeme oluşabilecek sertlik farkından olabilir mi?
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: KAZIMUGUR - 30 Aralık 2021, 17:34:32
Sadece torna değil freze de yazdım , yassı malzemeler freze de işleniyor.
Evet yassı malzemelerinde " toklaştığını " gördüm.
Sertlik değil " tokluk ".

Saçlar hadde ile imal ediliyor malum.
Haddeleme dövme işlemi kadar tokluk sağlayamaz.

Dövme bıçak ile tecrübem yok .
Dövme ile tecrübesi olan arkadaşlarımız daha doğrusu tecrübeli ustalarımız var forumda.
Onların görüşleri önemli.




Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Şeref Acar - 30 Aralık 2021, 22:39:18
İlk ergitmeden çıkan malzemenin belli bir yoğunlaşma sağlaması gerek ya da erimeden kalan yapı bozukluklarının ısıl işlemlerle giderilmesi gerek eyvallah. Ama fabrikadan çıkan malzeme gerekli usülde bu tarz işlemleri görüyor. Hadde işleminin dövmeden eksik bir tarafı olmamalı
sonuçta tonlarca basınç üreten makineler.

Ha derseniz ki bazı firmalar gerekli prosesleri eksik uygulayabilir, orası başka.

Bende dentrit çıkaran bir ck67 var. Gözümle görmesem inanmazdım ama bildiğim kadarıyla bu bir üretim hatası.
Başlık: Ynt: 3260 ereğli çelik
Gönderen: Şeref Acar - 30 Aralık 2021, 22:43:57
Kazım hocam şu bağlamda haklı.

Firmalar eksik işler yapabilir, özellikle Avrupa harici lokasyonda.

Ama bu dövmeden ziyade normalizasyon gibi yapıyı etkileyen işler için söylenebilir.

Hatırlatma: karbon çelikleri kastedilmiştir.