Bıçak Sanatı - Forum
Atölye Muhabbeti => Metalurji (ısıl işlem, testler, analizler, çeliğin yapısı vs.) => Konuyu başlatan: merter - 03 Ağustos 2013, 01:18:15
-
öncelikle merhaba tanışma bölümünde kendimi tanıtmıştım.
ustalara bi sorum olacak,daha önce d2 ye ısıl işlemden sonra eğe çizik bile atamaz diye okumuştum.ama bendeki d2 ye eğe çizik atıyor çeliği eğelemiyor ama köşesinle çizebiliyor.Ama işin ilginci aynı d2 bıçakla çekiçle vurarak 2mm profil demiri resmen doğruyorum 10 luk somunu kesiyorum vede ağzında neredeyse hiç bozulma yok.
Bu normalmi yani çeliğin çizilebilmesi yoksa dahada sertleşirmi? yardımcı olabileceklere şimdiden teşekkür ederim.
-
egenin cizmesi normal muhim olan talas kaldiramamasi. yani egelediginizde bicaginizda malzeme kaybi olmuyorsa sikinti yoktur caninizi sikmayin<=
-
Çizilme doğal, eğe sonuçta bıçağınızdan daha sert bir malzeme, Mohs'un sertlik skalasının mantığı da budur, yani kendinden sert her malzeme diğerini çizebilir...
-
sizin D2 bıçağınız düzgün bir ısıl işlem ve menevış sonrası 60/61 hrc sertliginde olacaktır. kaldıkı eğeler 63 ve 67 hrc sertlıkler arasında olur. mesela benim bır belalı eğem var ısıl işlemi yapılmış menevışsız D2 gıbı bır çelığı hıç zorlanmadan aşındırıyor. 2mm demırı doğrayıpta ağız bozulmuyorsa o bıçağınızın değerini bilin ;)
-
o zaman eğeden yaptımız bıçak keskinliğini d2 den daha uzun süremi korur.?
-
sertlik arttikca agiz dayanimi artar ama kirilganlikda artar. bildigim kadariyla bicaklarda 61 hrc ustu bu yuzden cok tavsiye edilmez tabi toz metalurji celikler filan haric. tabi ustalarim daha iyi bilirler
-
o zaman eğeden yaptımız bıçak keskinliğini d2 den daha uzun süremi korur.?
Mantıken sertlik aşınma dayanımı ile aynı imiş gibi bir algı vardır, ancak herşey bununla bitmez, çeliğin alaşım elemanlarının etkisi ve ekstra karbonun yaptığı karbürler, çeliğin üretim teknolojisi gibi şeyler de oldukça etkilidir. Teorik olarak 61 HRC bir D2 bıçak, aynı şekilde yapılmış 1095 veya w2 gibi bir malzemeden (eğe çeliği) yapılmış yine 61HRC bir bıçağa göre daha uzun aşınma direncine sahiptir. Ya da RWL34 gibi toz metalurjik bıçak D2'yi sollar. Bunlar tamamen çeliğin alaşım elemanları ile ilgilidir. ZDP gibi bir çelikten yapılmış bıçağa eğe işlemeyebilir hiç, o da ayrı bir canavar. Ancak tabii tamamen bıçakların düzgün ışıl işlem gördüğünü ve ağız yapılarının aynı olduğunu farzediyoruz.
-
Peki emre usta, Agız dayanımı bir kenara bırakırsak, keskinlik ile sertlik arasında nasıl bir baglantı var. Yani ısıl islem yapılmıs bir celigin menevislenme suresi ve ısısı keskinligi nasıl etkiler. Tanecik yapısındaki degisimin Kıragı olusumundaki etkisi nedir. Tesekkurler
-
Keskinlik ile sertlik arasında hiçbir alaka yoktur. Keskinlik bileği işlemi ile alakalıdır. Tabii bileği işlemine derenç yüzünden çoğu kullanıcı bıçak sertleştikçe keskinliği yeterince iyi yakalayamayabiliyor. Kılağı oluşumunda sertlik arttıkça daha ince ve düzgün kılağı görmekteyim, ancak genelde kılağıyı olabildiğince yok edecek şekilde ağızı iyice cilalı masatlamayı tercih ediyorum bu yüzden sertlik çok önemli olmuyor. Ancak kasap bıçakları gibi çelik masat ile kılağı düzleme yapılan bıçaklarda sertliğin oldukça düşük olması gerekmekte, örneğin 54-52 HRC civarı ideal. Daha yüksek sertliklerde kılağı düzleşme değil kırılıp dökülme eğiliminde olduğundan her seferinde aşındırmalı bileme (örneğin taşta bileme) gerekmekte. Bu da tezgah başında çalışan kasap için bela olacağından düşük sertlikler bu durumlarda gerekli olabiliyor. Tane yapısının homojenliği de düzgün kılağıda önemli oluyor, örneğin 440B bir bıçağın kılağısı D2 bıçağın kılağısına göre çok daha homojen ve daha uzun dayanımlı olabiliyor. D2 ağız yapısındaki güzellik ise büyük karbür adacıklarının zaman içinde ağızda mikroskobik testere gibi kalması oluyor. bu durum bıçağın kör iken bile oldukça iyi kesmeye devam etmesine neden oluyor. Her gün kullanılan Ablama hediye ettiğim D2 mutfak bıçağı 2-3 yıldır bileylenmemiş olmasına rağmen iş görüyor garip bir şekilde. Elbette pek iyi kesmiyor artık ancak sürtme tekniği ile kesme işini hala sorunsuzca devam ettirebilmekte. Bunun nedeni aşırı yüksek sertlikte ve neredeyse elmas gibi körleşmeyen bölgeciklerinin olması ağız yapısında. Bu durum tabii ki bu tip bir bıçağın bileğisinin oldukça sabır gerektirdiği durumunu doğuruyor...
-
Verdiginiz bigiler icin cok tesekkur ederim, ben epeyce bir suredir Civa celigi ile calısıyorum. Bu celige kafayı biraz takmıs durumdayım karbon celiklerinden elime ne gecti ise bu celikle karsılastırma yapıyorum. tabi keskinlik dedigimiz seyinde ne olduguna karar vermekte fayda var. İlginc bir sekilde Standart demir testeresinden biledigim parcalara kıl aldıramazken bir kosele parcasını yag gibi kesiyordu. Civa celigi ise kıl ve tahta uzerinde cok mukemmel bir performansını gordum. Yani kılı kesmede bu kılagı denilen olusumun mikroskobik boyutta testere gibi olan yapısının arasına kılın girmesi veya girmemesi gib bir varsayım yapmıstım .Civa celigini ise kucuk parcalar halinde farklı ısıl islemler ve menevislemer yapıp aynı bileme teknikleri ile test ediyorum. ilginc birsekilde su vererek yaptıgım ısıl islem sonrasında sırf denemek icin menevislemedigim ( cok kırılgan olmasını test nedeni ile onemsemiyoruz) kucuk bir parcanın keskinligine hicbir ulasamadı. Tabi kırılan parcalardan anladıgım kadarı ile dev gibi tanecik buyumesi yasanmıstı. Tabi bunlar bende plesebo etkisinden de kaynaklanıyor olabilir :) Fakat birsey daha kesfettimki sertlik ile parlaklık arasında kesin bir dogru orantı var ( aynı tip celikten bahsediyorum). Belki duzeltme ve eklemeler yaparsınız . saygılarımla
-
Sonuçta keskinlik dediğiniz ağzın kavuştuğu uç noktasının yapısının küçüklüğü ile bağıntılı diye düşünüyorum. Çeşitli çelikler bileme işlemine farklı yanıtlar verebiliyor. Sertlikten karbür yapısına kadar birçok şey bunu etkiliyor. Cıva çeliği çok kolay parlatılabilen, çok hızlı ve kolay bilenen bir çelik türüdür. Bu açıdan bıçaklar için ideal olabilecek bir yapısı vardır. On yıllardır O1 türü çelik tüm dünyada en çok kullanılan el yapımı bıçak çeliği olagelmiştir, cıva çeliği bu malzemeye oldukça yakın özellikler ihtiva eder.
Sizin tecrübe ettiğiniz kıl ve deri arasındaki performans farklılıkları kanımca çeliğin özelliklerinden çok bileme işleminin iki çelik için farklı sonuç vermesidir. Cıva çeliğinde 100 kez git gel yapıldığında mesela bileme işlemi tamamlanırken diğerinde 500 kez veya 50 kez gitgel yapmak gerekebilir. Çeliğin türü ve sertliği yüzünden bazı taşlar bazı çeliklerde etkisiz kalabiliyor, veya zımpara makinesi kullanıyorsanız uyguladığınız basınç veya zımpara hızı farklı çeliklerde farklı sonuçlar verebiliyor. Dediğimin arkasındayım, keskinlik teorik olarak çelikten bağımsızdır.
-
Konusu geçmişken merak ettim. ZDP gibi çeliklerin D2 gibi çelilere göre özelliği nedir?
-
Hayırlı günler bende sizlerin verdiği heves sayesinde D2 çelikten bir bıçak yapmaya çalıştım ısıl işleminide acemice de olsa :'( normal soba kömüründe yaklaşık 35 - 40 dakika aralığında bekleterek soğumasınıda doğada kendi haline bırkarak yaptım işin güzelide artık unutkanlıkmı desem ısıl işlem sonrası menevişlemeyide unuttum ayrıyetten sonradan yapmak istedim ama daha berbat etmek istemediğim için ellemedim vede mutfakta sanırım bir kaç küçük su damlacığınteması ile paslandığını fark ettim şimdi ne yapmamı önerirsiniz şimdiden tavsiyelerinizi bekliyorum Allaha emanet olun.
-
Tabiri caizse önce ateş etmiş sonra nişan almışsınız, D2 çelikle ilgili yapılmaması gereken işlemlerin neredeyse hepsi yapılmış. Sizin yerinizde olsam o bıçağı tehlike yaratmayacak işlerde kullanır veya emekli ederdim. D2, östenizasyon isteyen ve östenizasyonu da oksijensiz bir ortamda isteyen bir çeliktir. Mangalda su verme işlemi yanlış olmuş, o işlem yanlış olunca menevişlemeyi de nasıl yapacağınızı zaten bilemezsiniz ve kontrol etme şansınız da olmaz. D2 zaten paslanmaz sınıfında bir çelik değil, sadece paslanmaya biraz dirençli. Bence D2 ile ilgili konuları araştırın, en azından ikinci bıçakta yararı olur.