Bıçak Sanatı - Forum
Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: DUMRU - 17 Nisan 2012, 17:33:04
-
Belki benim düşünce sistemim yetersiz geliyor. Lakin merak ediyorum. Kesme nedir? Kesici aletler nasıl keser? Kesme kalitesi neye bağlıdır?
Aptalca bir soru olsada ustalarımdan cevap bekliyorum..
-
Bence müthiş bir soru Hüseyin, dananın kuyruğu noktası. Bizim için önemli olmasının yanında son derece bilimsel bir soru. Bu noktadan hareketle bir sürü şey oturu kafada. Şimdi yazamayacağım, zamanım kalmadı pc başında oturmaya, ancak mutlaka konunun işlenmesi gerek....
-
Çokk güzel bir soru. Çok büyük bir eksiğimiz varmış, soruyu görünce anladım.
Bence kesme bir araç tarafından bir nesneye yerel olarak çok yoğun bir basınç uygulamak yoluyla nesnenin biçiminin kalıcı olarak değiştirilmesidir.
Bir bıçağa uyguladığınız kuvvet aynı iken o kuvveti ne kadar küçük bir alana yoğunlaştırabiliyorsanız kesme beceriniz o oranda artar.
Bu yazdıklarım mikroskopla bakan adamın yorumlamasına uydu ama balta, testere, kılıç, Emre'nin kıl olduğu ekmek bıçağı diye sayınca işe yaramaktan uzak.
O halde kesme türleri diye saymak belki faydalı olabilir.
** Bir baltanın kütük üstündeki yaş bir söğüt dalını kesişi, bir usturanın tıraş edişi, ya da savrulan düz kılıcın uçtan gerideki bir noktasının kesişi. Bunların hepsi çok dar bir yüzeyin nesneye doğru ilerlemesi; o nesnenin, üzerine uygulanan etkiye, çevresi ile var olan temasının yahut kütlesinden ileri gelen eylemsizliğinin sayesinde tepki göstermesi ve bu tepkiden dolayı nesnenin kesici ağzın uyguladığı basınç vasıtasıyla biçim değiştirmesidir. Yani, kesici ağzı nesneye doğru hareket ettirirsiniz, uçmaz kaçmazsa arkasında destek varsa kesilir.
Peki nasıl kesilmez? Örneğin nesnenin bıçaktan kaçmasını önleyen bir destek yoksa, destek yetersizse, cismin kütlesi yüzeye direnç için ona yeterli eylemsizlik veremiyorsa kesilmez.
Bir baltayı söğüt dalına dik vurunca dal çok kolay esner, kesilmez. Baltayı çok iyi bilersen yine keser ya da aynı baltayı çapraz vurursan o yönde vuruşuna karşı direnir ve kesilir. Dalı kütüğün üstüne koysan kesilir.
Kıral Rişar'ın kör kılıcı kütüğe vurulunca kütük yer tarafından desteklendiğinden, kılıç da hem ağır hem de hızlı olduğundan ( =kinetik enerjisi çok yüksek olduğundan) keser. Buna karşılık kıralın kılıcının kesmesi, körlüğünden dolayı fazlaca kuvvet ister. O nedenle de çok hafif olan ipek şalı kesemez. Şal kuvvete karşı gelmeyip kılıçla beraber savrulur.
** Makasın kesişi. Yukardaki gibi kesici yüzey nesneye doğru ilerliyor ama arkadan da aynısına yapan başka bir yüzey olduğundan nesnenin kaçacak yeri kalmıyor.
** Eğri bir kılıcın ya da nesnenin üzerinde ilerletilen bir bıçağın kesmesi. Burada nesneye değen yüzey, o muntazam olmayan kesici yüzeyin daha ufak bir kısmı olduğundan dolayı kuvvet daha dar bir alana odaklanır.
Bu dediklerimde itiraz edilecek çok şey çıkacaktır. Yanlış ya da eksik yazmış, saçmalamış olabilirim. Birlikte düzeltiriz.
(Bir kerede yazmadım. Son gördüğünüzden beri değişmiş olabilir. Şimdi ise bitti.)
-
Aynen başlığı görünce bile sevindim. Süper bir konu olacağı kesin.
Kesmek bence bir nesnenin bir başka nesnedeki atomları düzgün bir hat üzerinde ayırmasıdır. Yumuşak nesnelerin atomları arasındaki bağ kuvvetsizdir böylece kolay kesilir , sert nesnelerin arasındaki bağ ise göreceli daha kuvvetlidir ve zor ayrılır. Kesici ağızın sağlamlığı atomlar arası bağları ayırmaya yetecek düzeydeyse ve yeterince inceyse düz bir hat üzerinde daha az atomun bağını ayırmakla meşgul olur. Böylece çok daha kolay ve güzel bir kesim elde edilir.
-
Benim keskinlikten anladığım tek bir şey, o da minimum alan. Yani sonuçta basınç kesiyor fikrimce, mesela tamamen küt bir levhayı sertleştirip hidrolik presle oduna bastırsanız odunu ikiye ayırır. Ancak elle bastırdığınızda tahtaya cizik bile atamayan 3 milimlik çelik sacı mesela 20 derecelik açıda ıskarpela ağız açsanız belli bir derinliğe kadar zorlamasız kesecektir. Eğer 20 derecelik iskarpela ağız yerine tam taşlama veya iç bükey bir taşlama ile iyice ince, mesela 0.5 milim ağız kalınlığı bırakıp 20 derece ağız açsanız zorlamasız keseceği derinlik çok daha artacaktır.
Bu ağız kalınlığı ile ilgili kısımdı. Bileyleme (bileği mi doğrusu harbiden? garip geliyor bana) olayına baktığımızda da işin aslı en kenarda bir atomluk sıraya ininceye kadar açıyı taşlamaktan ibaret olay.
Verhooven'in güzel bir çalışması bıçak keskinliğine dair:
http://www.bushcraftuk.com/downloads/pdf/knifeshexps.pdf (http://www.bushcraftuk.com/downloads/pdf/knifeshexps.pdf)
Burada kendisi de sonuç bölümünde kabul ediyor ki bıçağın fonksiyonelliği ile keskin ağızdaki kılağı durumunun arasında bir ilişki var ve bu konuda herhangi bir bilimsel araştırma yapılmış değil.
Şu durum var, özellikle mesela domates keserken farkedebileceğiniz bir olay, oldukça keskin ve kılağısı alınmış bir bıçak neredeyse hiç güç sarfetmeden domatesin kaygan zarını yarıp geçer gider. Ancak bıçak biraz körleşse domatesi kesmek yerine ezer. Ancak kasti veya değil, biraz kılağı bırakılmış bir bıçak testereleme hareketiyle çok iyi kesme performansı gösterir uzun süre. Bu yüzden ilginç bir şekilde D2'nin AEBL'den veya RWL3'ten daha iyi performans sergilediğini farkettim mutfakta. Nedeni büyük ihtimalle karbür yapısı nedeniyle uzun süre iş gören bir mikro testere oluşturması.
Kılağısı alınmamış bir ustura ise can yakacaktır. Burada esas olan testereleme hareketi değil basınç kesiğidir.
Bir baltada da aynı şekilde basınç kesiğidir önemli olan, bu yüzden ikisinin de performansı aynı şekilde bileyleme metoduna bağlıdır.
Bunlara tezat mutfakk bıçaklarımda bileylemeyi bir usturada yapıldığı şekilde değil, körleşse bile iş görmeye bir süre devam edebilsin diye farklı bir şekilde bitiriyorum. Genelde su taşı veya yağ taşı gibi biley taşlarını kamp bıçağı gibi basınçlı kesme performansı gerektiren bıçaklarda kullanırken, mutfak bıçaklarında elmas taş kullanırım. Bu biley taşı türü bana ağızın keskin kerarında çok ince ama belirgin bir testere dişi kıvamında bitiriş vermektedir. Kılağısını aldıktan sonra bile sanki ince bir kılağı kalmış hissi vermekte.
-
lazerde kesiyor ama nasıl kesiyor lazer ışınlı bıçakta yapılsa yapılabilir
-
Sürtünme ya da hareket olmadan kesme işlemi gerçekleşmediğine göre; kesme= sürtünmeye bağlı aşındırma diyebilir miyim?
Normal firen sistemi gibi değilde ABS gibi düşünsem doğru mudur?
-
lazerde kesiyor ama nasıl kesiyor lazer ışınlı bıçakta yapılsa yapılabilir
lazerin yaptığı işin "teknik manada" kesme olmadığını düşünüyorum. sanki sublimleştirme (katıdan gaza dönüştürme) gibi birşey. (yanılıyor da olabilirim :)
-
Hiç sürtünme olmadan kesme olur, hele ki güzelce bileylenmiş ve iyice ayna yüzey elde edilmiş bir kenarda değdiğinde kesiverme gübü güzellik olur, ama bu şekilde bilenmiş ağızda körleşme oldukça hızlı olur ve hafif köreldiğinde bile kesme performansı hızla düşer...
-
Kesim yaparken, kesilen nesneden parça kopması kesicimizin yetersizliğinden midir?
-
Kesim yaparken, kesilen nesneden parça kopması kesicimizin yetersizliğinden midir?
Kesmekten bahsederken şu ana kadar en uç hatta odaklanmıştık. Halbuki bir de bundan sonraki yüzeyler (yanaklar) var. Bu yüzeyler birbirinden çok hızlı ayrılırsa bu yüzeyler kesilmekte olan parçayı iki yana doğru kuvvetle iter. Bu itmeye direnemeyen parça kırılır. Direnen parça ise bıçağı zorlar. Hatta bıçak bu yüzden daha körmüş gibi gelir.
Batılılarda iki farklı balta var. Bir tanesi yanaklarının açısının fazla olduğu, kütük yarmak amacıyla saplı bir kama gibi kullanılan balta. Buna "splitting axe" diyorlar, yani anlama sadık kalarak çevirirsek yarma baltası. Diğeri ise ağaca boyunca değil dikine vurarak kullanılan, yani bir ağacı ya da dalı kesmeye yarayan "felling axe". Bu ikinci tipteki yanaklar bir bıçakta olduğu gibi küçük bir açıyla hatta paralel ilerliyor. Bizdeki baltalarda yanakların açısı genel olarak ikisinin ortasında kaldığından yakacak için hem kütük yararken hem de dal falan keserken sıkıntı oluyor. Tabi ikincisi için tağra kullanılıyor, sorun kalmıyor.
-
kesme bana göre yüzeye yapılan en ince hattaki basınç sonucu yüzeyin 2 ye ayrılması eylemi kafamdaki oluşan resim aşşağı yukarı bu
baltanın kesimi ise ağırlıkla birlikte (ki bu bir balyoz olsaydı ezerdi) gelen kuvvetin inceltilmiş hatta 2 ye ayırma mevzusu zaten kütüğün üzerindeki kuru oduna vurduğumuzda çatlamadan itibaren komple kendini atar sağa sola sadece yarılmasına olanak sağlayacak güç önemli bana göre yada onun gibi birşey :)
-
Kesmeyi neye göre sorduğunuza göre değişir bıçağın tahtayı kesmesiyle makasın sacı kesmesi farklı gibi gözükebilir ama sonuç olarak kesme :malzemelerin kesme zorlanması sonucu plastik şekillenerek koparılmasıdır.aslında birnevi koparılma (mukavemet konusuna bakabilirsiniz)
-
Herkes biliyordur ya yinede benim de bir tuzum olsun. Üç türlü kesme vardır, birisi talaş kaldırarak kesme: malzemenin birbirine tutunma kuvvetlerini yenebilen bir kuvvetle, malzemeden küçük parçacıklar koparma mantığına dayanır.
İkincisi koparma; burada da yine uygun bir kuvvet kullanarak malzemenin biribirine tutunma kuvvetlerini yenerek bağlrı bir hat boyunca ayırma işlemidir.
Üçüncüsü ; şiddetli oksidasyon, bu yöntemde de normalde yavaş gerçekleşen kimyasal yanmanın, lokal olarak bir yere toplanıp şiddetli bir oksitleyici göndererek şiddetlendirilerek parçanın o hattan koparılması işlemdiri, bunu daha çok oksijenle kesme, plazmayla kesme vs diye adlandırırız.
-
Uzayda yer kaplayan her hangi bir maddenin dışarıdan müdahele ederek atomlarını ayırma işlemine kesme denilebilir. Türüne göre değişik isimler verilebilir ama kesme eylemini kapsayan bir tanım olabilir.
Kesmek deyince erkeklerin kesmek için bazen bir bakışı yetebiliyor ;)