Bıçak Sanatı - Forum
Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: DUMRU - 09 Aralık 2011, 10:00:22
-
Toroslar'ın eteğinde doğmuş büyümüş birisi olarak kar yağışı benim hayatımda da diğer insanların hayatında olduğu gibi ayrı hazzı olan bir hava durumudur.
Ne zaman kar yağsa aklıma hep çocukluğum gelir. İki katlı taşdan çift duvar örme evimizin oturduğumuz odasında iki pencere vardı. Pencereler duvar boşluğu arasında kaldığı için 60 cm lik pencere önü benim mekanım olurdu. Gürül gürül yanan bir soba, sobanın üstünde kaynayan güğümler ve fırınında pişen patetes ve soğan. Gökyüzünden salınan bir kar tanesini seçer zemine inişinde ki zerafeti izlerdim.
Kar çok yağıp açıklık kalmayınca bir fare kapanı bulur evimizin önündeki bahçemizde 80 küsür yaşındaki ceviz ağacının dibine kurar pencereden takip ederdim. Acıkan serçeleri kapana yakalanır yakalanmaz 17 tahta basamaktan oluşan o merdivenden ışık hızıyla iner 2.5 metrelik temelden kar zemine zıplar toplamda 1 dakika gibi bir zamanda
Kar daha çok yağarsa sapanımı kaptığım gibi sokaklarda alırdım soluğu. Bakkal serçesi dediğimiz soğuktan ve açlıktan uyuşmuş garip serçecikleri akşam yemeği olarak eve götürürdüm.
Okuldan kalan zamanlarımızı kaya kaya buz pisti yaptığımız yollarda ayaklarımıza giydiğimiz naylon ama mavi naylon ayakkabı ile kayarak geçirirdik.
Eeee bu işin birde eve dönüşü var. Annem kızar bağırır. Üst baş perperişan,eller buz ayaklar çurçuluk...
Ve bugün Bozkır'a çok güzel kar yağıyor. Aklıma geldi çocukluğum.
Sizler ne yapardınız?
-
Sanırım 30 yaş ve üzerinde olan herkes için durum aynıdır. Benim çocukluğum Sivas'ın Divriği ilçesinde geçti. Sarp dağlarla çevrili yaban hayatıyla günlük yaşamın iç içe olduğu bir yerdi.
Aynı pencere boşluğu benim içinde birçok defa yatak vazifesi görmüştür, şaka maka baya küçükmüşüm.
Kar yağdığı zaman yazdan bulunup itinayla saklanmış olan, naylon gübre çuvalları ortaya çıkardı, en teknolojik kızakları bile geride bırakacak kadar hız yapan bu çuvallarla en büyük zevkim , durumu iyi olan kızak sahibi arkadaşlarımı geçmekti.
Parmak uçları yırtılan eldivenlerin içine evde köşe bucak saklanan bulaşık eldivenlerini giyilince kim ne yapsın gore tex i :D
Çok kar yağdığı zamanlarda dağlarda aç kalan hayvanlar ilçenin içlerine kadar gelirdi, bizim oturduğumuz bölge ilçenin dışında olduğu için , keklikler bahçemize kadar gelir, tilkiler çöpleri karıştırır , vaşakların nerden çıkacağı hiç belli olmazdı. Nüfusu yazın fazlsıyla çoğalan sokak köpekleri , kışın aç kalan kurtlar sayesinde bayağı bi azalırdı.
Karın çok fazla yağdığı dönemlerde avcılar ava çıkmaz, avcılar kulubünün para toplayarak aldığı buğdaylar , pazardan toplanan sebze meyveler dağlara serpilirdi.
Çocuklukmudur cahillikmidir nedir , at kuyruğundan kıl tuzaklar yapıp açlıktan evimizin dibine kadar gelen keklikleri yakalardık, sanırım 92 baharında kafesimde 17 tane kınalım vardı :)
güzel günlerdi
-
çukurova çocuğu olarak çocukluğumda kar ile ilgili bir anım yok
ancak ;
karla ilgili anılarım hep jiple mücadele ve mahsur kalma üzerine ::)
-
Kıl tuzağı haaa:)
Az karatavuk yakalamadım bende onunla.
Ne yalan söyleyeyim ben kekliklere hiç kıyamam. Onların bende ki yeri başkadır. Bir defa nefsime galip gelip vurduğum yere yaralı düşen kekliğin kayalığa saklanmış ve ölümün kaçınılmazlığına teslim olmuş "hadi gel al canımı" bakışı içime batar durur hep.
Av bana göre değilmiş bunu o zaman anladım. Çok zaman balıklara da acıyıp geriye salasım gelir. Ufak çok balıkda salmışımdır. Lakin yediklerim daha çoktur:)
-
eskiden antalyalı arkadaş gelirdi bursaya anlatırdı
orda hiç kar yağmaz derdi,acaba ciddende öylemi merak etmişimdir,oranın insanları ömründe kar görmedimi,canlı canlı
-
Tarsus'a bir kere yağmıştıda yere düşmeden havada eriyordu saatlerce beklemiştik tutsun da o beyazlığı görelim diye. İlk defa 19 yaşımda Ankara'da görmüştüm yeni yürümeyi öğrenen çocuklar gibi ilk karda düşüşüm de aynı zamana rastlar
-
doğuda 2250 metre yükseklikte - 20 derecede bir mezrada yaşayan bir köy öğretmeni için kar hiç sevinilecek bişi değil
önce kar çanak anteni kapatır
daha sonra elektirikler kesilir
sonra yollar kapanır
sular donar
lojmanda ekmek biter yiyecek biter (cepte para var ama para neye yarar dağ başında)
ata eğeri vurup ( muhtarın atı ) tüfeği omuzlayıp (kurt var dağda) direk komşu köye ;)
öğretmen yada doktor arkadaşın yanına
ağızda da bir türkü
şu dağlarda kar olsaydım olsaydım