Bıçak Sanatı - Forum
Atölye Muhabbeti => Fırından Yeni Çıktı - (Eserlerimiz Galerisi) => Mercek Altında => Konuyu başlatan: dela - 20 Mayıs 2019, 00:27:16
-
Çelik : Daire testere
Kabza : Gürgen (sefa usta formülü sonlandırma)
Kalınlık : 3,2 mm
Namlu boyu : 12,5 cm
Toplam boy : 22,5 cm
-
Hocam eline sağlık
Çok değişik bir klası var bıçağın.
Gürgen değil de desenli bir ağacı
hakediyordu bu namlu ama bu da fena değil.
-
Gerçekten tarzı var. Eline sağlık.
-
Hocam eline sağlık
Çok değişik bir klası var bıçağın.
Gürgen değil de desenli bir ağacı
hakediyordu bu namlu ama bu da fena değil.
Sağolasın Şeref Ustam.
Elimdeki ceviz stoğum azalmıştı. Son yaptığım bıçaklarda gürgen kullanmak zorunda kaldım.
Memlekette (Bilecik) irice bir kök cevizim var. Zincirli motorla kesip kesip getirmiştim. Yakın zamanda
gidemediğimden elimdekiler azaldı. Bayrama gidince getireceğim. Şimdilik böyle. :(
Gerçekten tarzı var. Eline sağlık.
Sağol. Teşekkür ederim. :2up
-
Hocam, hep yazacaktım ama hep unuttum ::) Öncelikle söylemek isterim ki, işlerinizde hep farklı bir yan var ve tüm işlerinizde bütüncül bir estetik var. Bu içten gelen bir şey, belki çok iş yapınca öğrenilebiliyor, ama kimi zaman da Sizin gibi insanlarda birdenbire vücut buluveriyor. paylaştığınız her işe bakmadan önce "acaba şimdi ne yaptı" demeden geçemiyorum.
Yine de gıcıklık yapmadan geçmeyeceğim ^-^ Yazacaklarımı "ben olsaydım" diyerek yazıyorum;
- Sapın namlu tarafındaki keskin köşeleri mutlaka yumuşatırdım veya o köşelere bir açı verirdim,
- Bıçaktaki rustik görüntü güzel ama iki noktadaki o leke gibi duran siyahlıkları yok ederdim ve genel dokuya uydururdum,
- Sırtta devam eden pürüzlü doku sapta da devam etmeliydi, ya sapı ve sırtı temizlerdim veya sapı da aynı görüntüye sokardım,
- Sapın formu bu kadar güzelken özellikle alttaki köşelerden kurtulurdum, ya pah kırardım veya yuvarlardım.
- Namlunun ortasını boşaltma düşüncesi değişik ve güzel, bunu namlu formuna göre uca doğru genişletmişsiniz bu da güzel ama ağız taşlaması sol tarafta uca doğru daha dar ve bu sırıtmış. Ayrıca, acaba bu boşluk taşlama hattının üzerinde olsa daha iyi olurmuydu, ::) gerçekten merak ettiğim için sordum, bir fikrim yok.
Ahşabın sadeliğini ben beğendim, kimi işlere sade ahşap daha çok yakışıyor ki bu işte yakışmış doğrusu.
Sonuç olarak, bunlar biraz da zorlama eleştiriler, ben işi çok beğendim, ellerine kollarına sağlık :2up :2up
-
Hocam, hep yazacaktım ama hep unuttum ::) Öncelikle söylemek isterim ki, işlerinizde hep farklı bir yan var ve tüm işlerinizde bütüncül bir estetik var. Bu içten gelen bir şey, belki çok iş yapınca öğrenilebiliyor, ama kimi zaman da Sizin gibi insanlarda birdenbire vücut buluveriyor. paylaştığınız her işe bakmadan önce "acaba şimdi ne yaptı" demeden geçemiyorum.
Yine de gıcıklık yapmadan geçmeyeceğim ^-^ Yazacaklarımı "ben olsaydım" diyerek yazıyorum;
- Sapın namlu tarafındaki keskin köşeleri mutlaka yumuşatırdım veya o köşelere bir açı verirdim,
- Bıçaktaki rustik görüntü güzel ama iki noktadaki o leke gibi duran siyahlıkları yok ederdim ve genel dokuya uydururdum,
- Sırtta devam eden pürüzlü doku sapta da devam etmeliydi, ya sapı ve sırtı temizlerdim veya sapı da aynı görüntüye sokardım,
- Sapın formu bu kadar güzelken özellikle alttaki köşelerden kurtulurdum, ya pah kırardım veya yuvarlardım.
- Namlunun ortasını boşaltma düşüncesi değişik ve güzel, bunu namlu formuna göre uca doğru genişletmişsiniz bu da güzel ama ağız taşlaması sol tarafta uca doğru daha dar ve bu sırıtmış. Ayrıca, acaba bu boşluk taşlama hattının üzerinde olsa daha iyi olurmuydu, ::) gerçekten merak ettiğim için sordum, bir fikrim yok.
Ahşabın sadeliğini ben beğendim, kimi işlere sade ahşap daha çok yakışıyor ki bu işte yakışmış doğrusu.
Sonuç olarak, bunlar biraz da zorlama eleştiriler, ben işi çok beğendim, ellerine kollarına sağlık :2up :2up
Sefa hocam sağolasın.
Eleştiri olarak ortaya koyduğunuz değerlendirmelerin tamamını ben de yaptım.
Ve suçluyu şu iki hususta bulmuştum.
Birincisi bu işe geç başlayınca kafamda yapmak istediğim şey fazla. Buda bende işin bir an önce bitmesi davranışına sürüklüyor.
İkincisi her hobici yaptığını göstermek ister. Bende elimdeki iş biter bitmez foruma koyayım diye acele ediyordum. Bu yüzden birkaç gün önce paylaşım yapma konusuna "yeter gari" demiştim.
Birde elimdeki alet edevat yapmaya çalıştığım işler için yetersiz kalıyor herhalde. :(
Sizin de uyarınızla kafamda aldığım karar pekişti.
Bundan sonra daha az iş. Ayrıntı ve detaylara özen.
Teşekkür ediyorum.
-
Hocam, hep yazacaktım ama hep unuttum ::) Öncelikle söylemek isterim ki, işlerinizde hep farklı bir yan var ve tüm işlerinizde bütüncül bir estetik var. Bu içten gelen bir şey, belki çok iş yapınca öğrenilebiliyor, ama kimi zaman da Sizin gibi insanlarda birdenbire vücut buluveriyor. paylaştığınız her işe bakmadan önce "acaba şimdi ne yaptı" demeden geçemiyorum.
Yine de gıcıklık yapmadan geçmeyeceğim ^-^ Yazacaklarımı "ben olsaydım" diyerek yazıyorum;
- Sapın namlu tarafındaki keskin köşeleri mutlaka yumuşatırdım veya o köşelere bir açı verirdim,
- Bıçaktaki rustik görüntü güzel ama iki noktadaki o leke gibi duran siyahlıkları yok ederdim ve genel dokuya uydururdum,
- Sırtta devam eden pürüzlü doku sapta da devam etmeliydi, ya sapı ve sırtı temizlerdim veya sapı da aynı görüntüye sokardım,
- Sapın formu bu kadar güzelken özellikle alttaki köşelerden kurtulurdum, ya pah kırardım veya yuvarlardım.
- Namlunun ortasını boşaltma düşüncesi değişik ve güzel, bunu namlu formuna göre uca doğru genişletmişsiniz bu da güzel ama ağız taşlaması sol tarafta uca doğru daha dar ve bu sırıtmış. Ayrıca, acaba bu boşluk taşlama hattının üzerinde olsa daha iyi olurmuydu, ::) gerçekten merak ettiğim için sordum, bir fikrim yok.
Ahşabın sadeliğini ben beğendim, kimi işlere sade ahşap daha çok yakışıyor ki bu işte yakışmış doğrusu.
Sonuç olarak, bunlar biraz da zorlama eleştiriler, ben işi çok beğendim, ellerine kollarına sağlık :2up :2up
Sefa hocam sağolasın.
Eleştiri olarak ortaya koyduğunuz değerlendirmelerin tamamını ben de yaptım.
Ve suçluyu şu iki hususta bulmuştum.
Birincisi bu işe geç başlayınca kafamda yapmak istediğim şey fazla. Buda bende işin bir an önce bitmesi davranışına sürüklüyor.
İkincisi her hobici yaptığını göstermek ister. Bende elimdeki iş biter bitmez foruma koyayım diye acele ediyordum. Bu yüzden birkaç gün önce paylaşım yapma konusuna "yeter gari" demiştim.
Birde elimdeki alet edevat yapmaya çalıştığım işler için yetersiz kalıyor herhalde. :(
Sizin de uyarınızla kafamda aldığım karar pekişti.
Bundan sonra daha az iş. Ayrıntı ve detaylara özen.
Teşekkür ediyorum.
Acelecilik konusunda tüm söylediklerine katılıyorum, ben de farklı değildim ;) insan zaman içerisinde kendini disipline ediyor, veya heyecanına biraz gem vurabiliyor belki, geçecektir bu süreç :2up
-
...........
Acelecilik konusunda tüm söylediklerine katılıyorum, ben de farklı değildim ;) insan zaman içerisinde kendini disipline ediyor, veya heyecanına biraz gem vurabiliyor belki, geçecektir bu süreç :2up
Hocam o zaman bu sürece bir tanım koymak gerekir.
Teklifim "Bıçak hobi ergenliği dönemi" ::)
Ben tam ortasındayım herhalde... :D