Bıçak Sanatı - Forum
Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: orkunaydin350 - 06 Mayıs 2019, 17:18:46
-
Zaten kabiliyetinin ve yeteneğinin farkında olan, yeterince ilgi de gören, üstüne bir de show yapmayı seven Ukrayna'lı ünlü Shurap abimiz gün geçmiyor ki bir yenilikle daha karşımıza çıkmasın.
Yeni yayınladığı videosunda (https://www.youtube.com/watch?v=tEICxi9--u0/) bu sefer zırh delici mermiden bıçak dövüyor. Tam da "hah bu sefer efendi gibi tek parça çelikten bizim gibi bıçak yapacak" diye düşünürken videonun 3:15'inde golünü atıyor.
Isıl işlem yaparken namluyu propan ocağa sokabilmek için uzun bir cubuk yapmış. Fakat çubuğun sonu çatal şeklinde, aynı akort çatalı gibi. 3:11'den itibaren ısıl işleme başlıyor ve 3:15'de çatala bir metal parça ile vuruyor. Bu kesin birşeye yarıyordur ama ne? :-\ Eski köye yeni adet mi getiriyor yoksa benim daha önce görmediğim ve yaygın olan bir yöntem mi bu?
-
İlginç bir mermi, bugün için zırh delici tanımına çok uymuyor.
Klasik topçudan ziyade, piyadenin kullandığı gtt tipinin mühimmatina benziyor. Ama yine de zırh delici deyince, mühimmat yoğun tungsten içeriyor diye biliyorum. Tungsten dövme konusunu ustalarımız daha iyi yorumlarlar, ama ben dövülmüyor diye biliyorum.
O vurma olayı, aklıma birkaç şey getirdi. Birincisi tufal mı temizlemeye çalışıyor acaba dedim, komik geldi sonra. Kendine has bir kısaç yapmış, sağlam tutuyor mu diye de denemiş olabilir dedim, ama gayet sağlam vidalanmis görünüyor. Titreşim ile elde etmeye çalıştığı bir şey mi var diye düşündüm, çeliği rezonansa sokarak, su verme esnasında kendi yaptığı standart ileri geri hareketin yanısıra, bu titreşim ile hava kabarcığı yapışmasını minimize ediyor olabilir diye düşündüm ama arada kopukluk olduğu için ondan da emin olamadım.
O zaman bekleyelim bakalım, makul bir fikir gelir elbet.
-
Top mermilerini genel olarak iyi bildiğimi düşünürüm, çünkü askerliğimi topçu olarak yaptım. Bülent'in söylediklerine katılıyorum, günümüzde kullanılan zırh delici tapaya sahip mühimmat, zırh delici bir zırh içerir ki bu yoğun bir tungsten alaşımıdır, öyle dövmeye filan gelmez, dövülse bile su vermeye gelmez. Bu mühimmat daha eskiden kalma çelik döküm, yoğun karbonlu bir mühimmat olabilir. Zaten Tungsten olsa o taşla o kadar kolay kesemezdi malzemeyi. Tüm işin sonunda, bıçak üzerinde görünen ve benim dentridik olduğunu sandığım dokuya bakarsak; büyük olasılıkla mühimmat kalıplara döküldüğünde dentrid oluşmuş ve işin sonunda biz bu yapıyı gördük. Öte yandan tuhaf gelen şey, dentridik bir yapıyı o kadar agresif bir şekilde preste şekillendirince neden çatlamadığıydı. İnsanın aklına bir başka üçkağıt gelmiyor değil, hani biraz kötü düşünecek olsam, başlangıçtaki metalle çıkan ürün birbirinden farklımıydı acaba diye düşünürdüm ::) ::) yine de düşünmeyelim. Bence malzeme çelik dökümdü ve çapraz izlerle bu dokuyu geliştirdi ve ortaya bu sonuç çıktı. Tavlama sırasında demire kıstırdığı diapozon tipi malzemenin efsane olduğunu düşünüyorum, hadi belki tavlama sırasında namlu eğiliyorsa filan onu düzeltmek içindir diyeceğim ama aklıma pek yatmadı ::)
-
açıklamada bu yazıyor, :)
Karbonun yükselen difüzyonunu uyaran yöntemleri kullanarak dövme.. :)
difüzyon da buymuş,
Moleküllerin kinetik enerjileri sebebiyle çok yoğun bir bölgeden az yoğun bir bölgeye hareketleri.
belki bir açıklaması vardır ama ben bilmiyorum :)
-
Bir açıklama var ama bu kadar basit olmamalı. Moleküllerin kinetik enerjisinin, bu şekilde artirilabileceğine ben inanmıyorum.
-
ustam vurduğu çatal akort çatalı formunda, titreşimi kullanıyor sanırım, ama tabi nedenini bilmiyorum, çatal uzun ve bu da frekansı etkiliyor diye izlemiştim,,, derdimi anlatabileceğimi bilsem yazar sorardım :) sonra Cem Yılmaz'ın esprisine döner iş, :) meraklardayım.
-
Aman Ustam yanlış anlaşılmasın, benim eleştirim size değil, yapılan açıklamaya.
Füzyon, difüzyon, moleküllerdeki atomların, elektronların halini, hızını, sırasını, sayısını vs değiştirme, molekülleri döverek sıkıştırma (ne demekse), bunlar ve standart atölye ortamında yapıldığı iddia edilen diğer alengirli aktiviteler bana hiç inandırıcı gelmiyor. Söylemeye çalıştığım şey budur. Siz bulduğunuz yorumu paylaşmışsınız, teşekkürü borç bilirim.
Ben sizden ayrı olarak bu yorumu yapıyorum.
ustam vurduğu çatal akort çatalı formunda, titreşimi kullanıyor sanırım, ama tabi nedenini bilmiyorum, çatal uzun ve bu da frekansı etkiliyor diye izlemiştim,,, derdimi anlatabileceğimi bilsem yazar sorardım :) sonra Cem Yılmaz'ın esprisine döner iş, :) meraklardayım.
-
Tavlanmış ve kritik sıcaklığın üzerine çıkmış çelikte atomlar zaten hareket halinde ve hepsi zaten titreşiyor, oradaki diapozonun titreşiminin teorik olarak hiç bir faydası olacağını sanmıyorum. Yarattığı titreşimi zaten bağladığı demir sönümleyecektir. Bence efsane.
-
İlk başta hatam olabilir. Kusuruma bakmayın
Bildiğim kadarı ile zırh delici mermilere ve yollarda çekirdek yine normal mermi ile aynı oluyor yüzey kalitesine bakılırsa zaten bu kaplama gitmiş diyebilirim
Ama top mermileri ile ilgili çok derin bir bilgim yok.
Kalan kısma dòküm çelik diyebilirim . Tahminime göre bir düşük alaşımlı bir 40~60 C aralığında bir çelik olabilir.
Kıvılcımlara bakarak yaptığım bir yorum hiç tecrübeli değilim
Diapozon icinde söylediğine göre çıkarımda bulunursam.
Çelik içindeki karbon difüzyonunda demir atomları arasına tam yerleşmeyen karbon atomlarını FCC(Face Centered Cubic) yapısına oturması için yüksek frekanslı titreştirmek istiyormuş anladığım kadarı ile arkadaşımız .
Böylece östenizasyon sırasında bütün karbon atomlarını doğru yerde olmasını sağlayıp.daha homojen yapıya ulaşmaya çalışıyordur sertleştirme öncesi.
Değermi yapmaya? bence değer basit bir yöntem maliyeti yok küçük bir darbe sadece . Ne kadar faydalı orası tartışılır.
Benim kişisel düşüncem ise %0.1 bile değiştirmiyordur.
Ancak bu yöntem için söylemek istediğim şey . Eli ile tutarken vurması titreşimi az yada çok sönümlüyordur .ama buda tartışılır.
Herkese iyi geceler arada .
-
Yüzey merkezli kübik ( YMK) yapı sadece sıcaklıkla ortaya çıkar ve demirin bir fazıdır. Değil titretme deprem yapsak yine de bir yararı olmaz. Yani beton dökerken kullanılan vibrasyon işe yarar ama çelik, diapozon ::) ::) yıldırım çeliği, yunus yağı ::)
-
Tüm cevaplar için teşekkürler ustalarım. Merak ettiğim şey, aslında yaygın olan ve uygulanan birşeyi ben mi bilmiyorum acaba diye düşünmüştüm. Şükür ki öyle bir durum söz konusu değilmiş. :)
Zırh delici mermi dememin sebebi de videoya isim olarak kendisinin "armor piercing projectile" demesinden kaynaklı. kelime-kelime çeviri yapınca zırh delici mermi oluyor. Shurap abimiz burada da show yapmak istemiş galiba. :D
-
Valla çok iyi yakalamışsın.
Merminin yüzeyindeki oyuklara bakarak bunun uzun süre toprakta kalıp da sonra bulunduğunu ve temizlenmiş halini gördüğümüzü düşünüyorum. ( Edit: Pardon zaten 2. Dünya savaşından kalma olduğunu söylemiş. :) ) Savaşlarda çekilen malzeme kıtlığı yüzünden mermilerde bakır, kurşun gibi daha kıt metaller yerine çelik kullanıldığı malum. Tabi amacı çok da umursamıyorum. Yalnızca çeliğin içeriğini, özellikle karbon oranını kestirmeye yarayacak ayrıntılar işimize yarayacak.
3:15'teki diapozonun sesini duyan oldu mu? Ben duymadım. Duyacağımızdan daha yüksek frekansta bir ses üretiyor olsa gerek, yani ultrason. :) Sonuçta elde ettiği bıçakta bir pota çeliğinden bekleneceği gibi desenler vardı ve Shurap da görünüşe göre bunu zaten bekliyordu ki asite soktu. Bu ultrasonla alaşımın homojen yapısını bozup desenli hali oluşturmayı amaçlamış olabilir. Yani amacı "alloy banding" yada "carbide segregation" olabilir.
-
Sefa ustam pota çeliği gibi desenin olmasının nedeni çapraz pres yapması yoksa döküm olması veya başka bir nedeni var mı sizce? Bir başka videoda rulman bilyesini dövüp aynı deseni vermişti başka bir usta...
-
Bence her ikisi de, hem malzemenin çelik döküm olması hemde çapraz vs ezmesi.
-
Yüzey merkezli kübik ( YMK) yapı sadece sıcaklıkla ortaya çıkar ve demirin bir fazıdır. Değil titretme deprem yapsak yine de bir yararı olmaz. Yani beton dökerken kullanılan vibrasyon işe yarar ama çelik, diapozon ::) ::) yıldırım çeliği, yunus yağı ::)
Güldürdün hocam yahu :) ama eklemeden edemiyeceğim YMK yapıda yüksek sıcaklıkta ortaya çıksada karbonların %100 düzgün bir şekilde yapıya katıldığından eminmiyiz peki ? Bunu sormak isterim doğru zaten titreşiyor ama düşük frekansta çoğunlukla diye biliyorum
Çapraz pres +döküm olması ve eski bir savaş zamani ürünü olması (hızlı imalat için bence o dönemde aşırı homojenlik dengeli düzgün soğutmalı dökümler pek aranmamıştır.
Hızli ve seri imalat olmasından dolayı zaten malzemenin kendisi az çok desenleri krom karbür çizgileri gibi birçok yapı mevcuttur . Ama pres birinci etkendir . Soguma hizi şahmerdana göre daha hızlı ve daha fazla kuvveti malzemenin akış yönlerini değiştirmek içinde kullanıyor bu sayede desen elde edebiliyordur .
Rulmandada işe yarar bir yöntem olabilir yani benim fikrimce
Denemedim gormedim o açıdan yorum yapamayacağım .
-
Hatta sorumu şöyle değiştireyim. Ve buradaki kişilerden konuyu dağıttığım için özür dileyerek .
Ymk yapının karbon emme başarısıni konuşursak neden birçok çeliğe sıfır altı işlem konuşuluyor. Yani neden kalıntı östenit kalıyor bilmedigimden soruyorum . Ve tam ymk oluşturmayan karbonların ben kalıntı östenite sebep olduğunu düşünüyorum . Bunuda basit bir titreşim düzeltmezmi ? Belki Deney yapmak lazım kontrollü ortamda bunun için belki 10 tane aynı çelikte titreşimin etkisi için ama düşünmek istedim bilmiyorum
http://scholar.google.com.tr/scholar_url?url=https://www.jstage.jst.go.jp/article/isijinternational1989/34/2/34_2_205/_pdf&hl=tr&sa=X&scisig=AAGBfm1Aa1Y2BPv5ci52UvhYFOJAj4IsRg&nossl=1&oi=scholarr
İnş makaleyi doğru atmışımdir bir takım çeliğine yapılan sıfır altı işlemle ilgili bir makale Fe-12Cr-Mo-V-1.4C takım çeliği
-
Olayı hemen mühimmat noktasında aydınlatayım.
Videodan anladığım bu Pak 36 (3.7cm gerçi ilerleyen dönemde 5 cm çapında olan modelleri de var) ya da Pak 38 5 cm.Bunlar ikinci dünya savaşı başladığı sıralarda ilk kullanılan hafif tanksavar topları.Genelde bu tarz hafif topları yüksek mobiliteye sahip birlikler kullanıyor.En meşhurları Alman paraşüt birlikleri.
Savaşın başlangıcında dövme yüksek sertlikli çelikler mühimmat olarak kullanılıyor.Yumuşak çelikten imal zırhları yüksek sertlikli çelik ile delmek bir fikir.Bu fikir savaşın ilerleyen yıllarında çok işe yaramıyor.Almanlar mühimmat tasarımını değiştiriyor APCR denilen tungsten içerikli mühimmatlar kullanılmaya başlanıyor.Pak 38 bu mühimmatları kullanabiliyormuş.Pek çok kişiye yasak olan vaykipedyadan şöyle alıntı yapayım.
During World War II, projectiles used highly alloyed steels containing nickel-chromium-molybdenum, although in Germany, this had to be changed to a silicon-manganese-chromium-based alloy when those grades became scarce. The latter alloy, although able to be hardened to the same level, was more brittle and had a tendency to shatter on striking highly sloped armor. The shattered shot lowered penetration, or resulted in total penetration failure; for armor-piercing high-explosive (APHE) projectiles, this could result in premature detonation of the HE filling. Highly advanced and precise methods of differentially hardening the projectile were developed during this period, especially by the German armament industry. The resulting projectiles gradually change from high hardness (low toughness) at the head to high toughness (low hardness) at the rear and were much less likely to fail on impact.
Kısacası Ni-Cr-Mo alaşımlı çeliklerden mühimmat yapmak genel standart imiş ama Almanlar daha öncede malzeme kıtlığı yaşadığı gibi malzeme kıtlığı yaşayınca Si-Cr-Man alaşımlı çelikler kullanmışlar.Her ne kadar aynı sertlik elde edilmiş olsa da maalesef mühimmat daha kırılgan hale gelmiş ve açılı zırha çarptığında sekmek yada delmek yerine parçalanma eğilimi gösterirmiş.Bu durum haliyle deliş gücünü azaltığı gibi bazen yüksek infilaklı zırh delici APHE mühimmatın erken patlamasına da vesile olurmuş.Paragrafın geri kısmında mühimmatın ısıl işleminin yüksek tokluklu ön ve yüksek sertlikli arka kısım şeklinde olacak şekilde yapıldığı anlatılıyor.
Sefa hocamın dediği gibi döküm olması mümkündür ama döküm bomba ve top çekirdekleri daha ziyade anti personel olan çarpınca hemen patlaması istenen mühimmatlarda kullanılmakta.Örnekleri genelde el bombaları oluyor patlama anında kolay dağılıp parça tesiri oluşturuyorlar.Bu anlattığım 1. ve 2. cihan harbi için geçerli
Sertleşmiş çeliğin bomba yapımında kullanılması için 2. dünya savaşı ve Barnes Wallis'e uzanmak filan gerekir.
Bu UXO yada patlamamış askeri mühimmat-ordinat (Unexploded Ordinate) dedikleri muhabbet apayrı bir konu.Lanet midir kutsanma mıdır bunlar ayrı konular ama ikinci dünya savaşına katılmadığımız için bizde böyle bir sıkıntı yok.Arka bahçenizden bu top mermisini bulup bıçak yapabilirdik yoksa.Avrupa hala daha patlamamış ve kimi durumda bu özelliğini kaybetmiş ya da hala aktif milyonlarca mühimmata ev sahipliği yapıyor hani olur da ikinci dünya savaşı hala daha can alıyor başlıklı bir haber okursanız kulağım çınlayabilir.
-
Sefa hocama katılıyorum, malzeme bence de çelik döküm bir malzeme, oluşan desenler çeliğin soğuması ile içeriğinde oluşan dentritik yapıdan kaynaklanıyor gibi. Dentrit içeren pota çeliği gibi çeliklerde dövme yönü ve şekli doğal olarak desen oluşumunu da değiştiriyor.
Unutulmaması gereken konu bir çelik dentrit içeriyor ve dövülebiliyorsa sıradan bir karbon çeliği ile kıyaslamamak gerekir. Çünkü iç yapı tamamen farklı bir hal alıyor. ;)