Bıçak Sanatı - Forum
Konu Dışı => Genel Muhabbet => Konuyu başlatan: Demircan - 08 Mart 2019, 14:23:31
-
Affınıza sığınarak bir soru sormak istiyorum
Bu forum hep mi böyle sessizdi biz geldik ondan sonramı oldu: :-[
-
Forum aslında hiç böyle değildi. Eski bir üye olarak konuşuyorum. Ara ara etkinlikler, toplantılar yapılır, herkes herkese yardım eder, bilgisini paylaşır çok da güzel muhabbetlerin döndüğü ortak alanımızdı. Fakat ; kendini açık göz sanan, bu işi hobiden çok çıkar için dostlukları hiçe sayıp arkadan iş çeviren , üstüne üstlük bıçağın ‘B’ sini bilmeyip buradan okuyup öğrendiklerini zaten hep biliyormuşcasına ukala insanlar çıkmaya başlayınca ister istemez bir sessizlik çöktü. Şimdi ise herkes birbirine daha bir mesafeli olarak yaklaşıyor seziyorum. Çünkü insanlarımız ,ben dahil çekinge içinde acaba bir bilgi ve paylaşım yapınca bir maraz doğacakmı diye. Fazla ayrıntıya girmeden kabaca hali bu sanırım.
-
Hocam eskiden hızına yetişemezdik forumun ama zannedersem sürekli ilgilenen arkadaşlar konular biriktikçe aynı konular üzerine yazmamaya başladı haklı olarak. Aslına bakarsanız biri kayda değer bir soru sorduğunda ya da bir ürün sergilendiğinde gereken yorumlar çok çabuk yapılıyor. Paylaşımları çoğaltmak elimizde diye düşünüyorum.
-
Forum aslında hiç böyle değildi. Eski bir üye olarak konuşuyorum. Ara ara etkinlikler, toplantılar yapılır, herkes herkese yardım eder, bilgisini paylaşır çok da güzel muhabbetlerin döndüğü ortak alanımızdı. Fakat ; kendini açık göz sanan, bu işi hobiden çok çıkar için dostlukları hiçe sayıp arkadan iş çeviren , üstüne üstlük bıçağın ‘B’ sini bilmeyip buradan okuyup öğrendiklerini zaten hep biliyormuşcasına ukala insanlar çıkmaya başlayınca ister istemez bir sessizlik çöktü. Şimdi ise herkes birbirine daha bir mesafeli olarak yaklaşıyor seziyorum. Çünkü insanlarımız ,ben dahil çekinge içinde acaba bir bilgi ve paylaşım yapınca bir maraz doğacakmı diye. Fazla ayrıntıya girmeden kabaca hali bu sanırım.
Tahmin edebiliyorum ve bir kısmına da şahitlik ediyorum ama böyle güzel bir forumu kalitesiz insanların boğmasına müsaade etmeyelim derim kendi çerçevemden. Bu forumu okumaya başlamadan önce sadece bıçağa merakı olan ve yapmak isteyen biriydim, bıçak yapılışından, çelik türlerine bununla ilgi kimyasallardan mekanik araçlara kadar işin inceliğini buralardan öğrendik.Bunu inkar eden haramzadedir. Ustalar her konuda çocuğa anlatır gibi incelikli cevaplar verdiler hala da veriyorlar.
-
Tam iki yıl önce kayıt olmuşum foruma bu sayede bakma gereği duydum tabi daha önce misafir misafir okuyorduk ama :) hayattan şans çalınca birkaç ustamla da tanışma fırsatı da oldu tabi çok mutlu ediyor insanı bu . Katıldığım zamanlarda bile sakindi daha çok paylaşım ardı gittikçe azalıyor ama sakindi daha önce yapılan etkinlikler konular muhabbetleri görünce bende keşke o zaman katılsaydım diyor insan her seferinde . ama yorumlardaki gibi konu biriktirkçe yazacak şeyler azalıyor ve mimli tedarikçi ve üyelerin konularını gördükçe insan anlıyor neden mesafeli ve daha az konuşmanın yapıldığını .
-
Forum aslında hiç böyle değildi. Eski bir üye olarak konuşuyorum. Ara ara etkinlikler, toplantılar yapılır, herkes herkese yardım eder, bilgisini paylaşır çok da güzel muhabbetlerin döndüğü ortak alanımızdı. Fakat ; kendini açık göz sanan, bu işi hobiden çok çıkar için dostlukları hiçe sayıp arkadan iş çeviren , üstüne üstlük bıçağın ‘B’ sini bilmeyip buradan okuyup öğrendiklerini zaten hep biliyormuşcasına ukala insanlar çıkmaya başlayınca ister istemez bir sessizlik çöktü. Şimdi ise herkes birbirine daha bir mesafeli olarak yaklaşıyor seziyorum. Çünkü insanlarımız ,ben dahil çekinge içinde acaba bir bilgi ve paylaşım yapınca bir maraz doğacakmı diye. Fazla ayrıntıya girmeden kabaca hali bu sanırım.
Biz geldikten sonramı böyle oldu kısmı şaka idi de: bu anlattıklarınız maalesef bütün forumlarda hatta hayatın içinde oluyor. Arkadan iş çevirenler haricinde forumda gerçekten değerli kişiler var (Temur.akin ) beyle tanışma fırsatımız oldu. İnşallah forum yöneticileri bir toplantı veya etkinlik düzenlerler herkesle tanışma fırsatı buluruz
-
Tabiki de çok değerli kişiler var. Bir çoğunla zaten görüşmekteyiz. Moderatörlerin ortak olarak alacağı bir karar ile buluşma çok güzel olur tabiki.
-
Forum aslında hiç böyle değildi. Eski bir üye olarak konuşuyorum. Ara ara etkinlikler, toplantılar yapılır, herkes herkese yardım eder, bilgisini paylaşır çok da güzel muhabbetlerin döndüğü ortak alanımızdı. Fakat ; kendini açık göz sanan, bu işi hobiden çok çıkar için dostlukları hiçe sayıp arkadan iş çeviren , üstüne üstlük bıçağın ‘B’ sini bilmeyip buradan okuyup öğrendiklerini zaten hep biliyormuşcasına ukala insanlar çıkmaya başlayınca ister istemez bir sessizlik çöktü. Şimdi ise herkes birbirine daha bir mesafeli olarak yaklaşıyor seziyorum. Çünkü insanlarımız ,ben dahil çekinge içinde acaba bir bilgi ve paylaşım yapınca bir maraz doğacakmı diye. Fazla ayrıntıya girmeden kabaca hali bu sanırım.
+1000 Birde artık yazılacak bir şey yok ki, yeni sorunlar çıkarsa zaten yazılıp çiziliyor, foruma yeni giren biri merak edip araştıracağına kolayına kaçıp yeni bir konu açıyor, biraz araştırsa bir sürü mesaj görecek konu ile ilgili. Kısaca yazacak yeni bir şey yok. Bu bir. Bir başka mesele de ben kendi adıma konuşuyorum hep elinize sağlık çok güzel demek artık olmuyor, beni mutlu etmiyor. Farklı şeyler olduğunda, hata yada merak ettiğim şey olursa o konuda yorum yapma gereği duyuyorum, buda bir başka konu. Tarık ustama katılmakla birlikte şunu da gözlemledim, şimdiye kadar bir sürü insan forumdan bıçak yapan biri olarak ( usta diyemiyorum zira ustalık çok ayağa düştü:( ) çıktı ve bu işten ekmek yemeye başladı ama artık forumu tanımıyor, muhtemelen gizli gizli takip ediyor, gereken bilgiyi topluyor alıyor üstüne koyabiliyorsa koyuyor ve yoluna devam ediyor. Ben Sefa ustamın" Bilgi paylaştıkça değerlenir. " sözünü kendime kılavuz aldım ve nefes alıp verdiğim sürece de bu forumda kalmayı düşünüyorum. Benim hayatımda son 10 yılda çok büyük bir yer aldı bu forum. İşe bakışımı, hayata bakışımı, ufkumu değiştirdi bu güzel platform. Allah kuranlardan ve bilgisini paylaşan ustalarımızdan razı olsun, sağlık ve uzun ömürler versin, ben çok şey borçluyum ve ne yazık ki ahde vefa olayının sadece forumda değil genel olarak toplumumuzda kaybolduğunu gözlemliyorum ve çok üzülüyorum. Maalesef vefasız bir toplum olduk. Etkinliklerde beraber olduğumuz can ciğer gözüken insanlar çıkarları söz konusu olunca gerçek yüzlerini meydana çıkardılar . Kendi adıma konuşuyorum yine, karşındakini bir değer görüyorsun ve kırk yıllık tanıdığınmış gibi davranıyorsun, muhabbet ediyorsun ama bir bakıyorsun biraz bir şeyler öğrenip eli iş tutmaya başladı mı hal ve hareket değişiyor hele de menfaatler işin içine girince gerçek yüz çıkıyor meydana. Böyle olunca da başka bir arkadaşa artık selam vermeye çekinir oluyorsun, daha temkinli oluyorsun mecbur. Benim gözlemim bu yönde, açık konuşuyorum etkinlik olursa da katılırmıyım bilmiyorum, çünkü bıkkınlık geldi sinsi insanlardan :( Hani derler ya " Mert düşmandan değil, sinsi dosttan kork." diye, benim de ruh halim bu şekilde...
-
Yukarıda yazılanlar pek çok forum için doğru.Maalesef maddi menfaatler işin içine girince insanlar değişiyor.Bu menfaatler ya da çıkar bağları sonunda forum yazışmalarına yansıyor.Kimileri çekip gidiyor kimileri banlanıyor. Bunun elbette pek çok örneği forumlarda var.Bir ikincisi insanımızda maalesef kolay yoldan zengin olma hastalığını var.Bilgisini veya emeğini paraya çevirmek istiyor.Bu bencilce yaklaşım maalesef insanları birbirinden soğutuyor.
Bir ikincisi forumlar 2005-2015 gibi yıllarda oldukça popülerdi.Yanlış bilmiyorsam özel amaçlı,konulu chat odalarından türedi. Mercedes C180 severler , olta balıkçılığına gönlünü verenler vs. İnsanlar gerçekten okuyordu.Özellikle yabancı forumlar vesaire.Şimdi hiç kimse uzun uzun oturup bir yazı okumak istemiyor.Sosyal medya başlarda facebook , şimdilerde instagram daha revaçta olan bir mecra. Youtube'ta bir yerde öyle.Bu nedenle forumlar malesef ikinci plana düşmüş durumda.Bunlar benim tespitlerim.
Benim burada bıçak paylaşmıyor olma nedenim hala cezaevi bıçakları gibi işçiliğimin olması.Beşinci bıçağımı yapıyorum henüz .
-
Merhabalar herkese. Bende foruma 2011 yılından beri üyeyim ama hiç fırsat bulup bu hobiye başlayamadım. Ya zaman olmadı ya mekan olmadı işin aslı zaman zaman niyet etsemde kendime güvenemediğimden başlayamadım bir türlü. Tabi bu arada da hiç bir şey üretmeden buradaki muhabbetlere de yorumda bulunma hakkını kendimde bulamadım.
Diğer arkadaşların da dediği gibi özellikle youtube kanalı forum sitelerinin ratingini bi hayli düşürdü. Nasipse eşimle yarın ilk bıçak denememizi yapacağız. (Tabi bütün ekipmanları ve 3 eğe biraz zımparayla nasıl bıçak yapılır falan hepsini buradan defalarca okuduk. Herkesin eline sağlık.) Yarından itibaren gelişmeler için bir konu açmayı düşünüyoruz ama biz bile buradan konu açıp tek tek fotoğraf falan yüklemektense video çekip youtube a yükleyip buradan link şeklinde mi ilerlesek diye düşünüyoruz. Çünkü okumak maalesef ki herkesin yavaş yavaş unuttuğu bir eylem haline geldi. Ayrıca şöyle de bir durum var ki izleyerek öğrenmek, yapan birini izlemek okumaktan çok daha öğretici de oluyor.
Mesele şu ki biz bu güzel platformu youtube gibi bir video oynatıcı ortama nasıl aktarırız. Bence bunu biraz düşünmemiz lazım. Buradan çok güzel bir proje çıkar diye düşünüyorum. Tabi bilmiyorum deneyen oldu mu ama böyle bir başlık görünce ilk aklıma gelenleri söyledim.
-
Mesele şu ki biz bu güzel platformu youtube gibi bir video oynatıcı ortama nasıl aktarırız. Bence bunu biraz düşünmemiz lazım. Buradan çok güzel bir proje çıkar diye düşünüyorum. Tabi bilmiyorum deneyen oldu mu ama böyle bir başlık görünce ilk aklıma gelenleri söyledim.
Bu kısım bana walter sorrells ‘ ı hatırlattı . Ama bunu yapmak için istek olsa bile çok fazla ekipman ve zaman gerekir . Bence okumayı unutmamalıyız. Okumadan (kitap, forum, ... jurnal ) ne kendimize, hobimize , geleneğimize ne de ülkemize sahip çıkabiliriz .
-
Şüphesiz ki okumayı unutmamalıyız. Hak veriyorum. Bunun yanında gelişen teknolojiye de ayak uydurmak lazım. Yoksa 30 yaşın altındaki hiç kimseye hitap edemiyor olacağız bir süre sonra. Ben 2002 den beri çeşitli forumlara üyelik yaptım. Bazılarında moderatörlük bile yaptım kısa süreli olarak. Oyun forumları, öğrenci toplulukları ... falan bende yeri ayrıdır. Sadece genç arkadaşlara da bir şeyler aşılamaya çalışmak adına böyle bir şey denene bilir mi diye düşünüyorum.
Söylediğiniz kişiyi ben de takip ediyorum inanılmaz işler yapıyor. Alec steele mesela çok kaliteli yayın yapıyor ama bunlar dediğiniz gibi inanılmaz ekipman istiyor. Bunun yanında Altuğ da var ama. Mesela onu da takip ediyorum. Youtube da dili döndüğünce anlatıyor. Eğeyle nasıl ağız açılır videosunu en az 4-5 kere izledim detayları için.
Böyle bir projede asıl mesele bence video kalitesi, montajı ve ya görsel efektler olmayacak. Diğer arkadaşların dediği gibi ortam artık çok bencil. Herkes kendi çıkarı peşinde. Çoğu insanın ilk iş bu kanaldan ne kadar kazanacağı ya da video gönderirlerse onların çıkarının ne olacağı olacaktır. Eğer bunda ortak bir payda bulup tüm forumun katılımıyla bir kanal yapılabilirse hem daha önce yapılmamış bir şey yapılmış hem de kim bilir belki bir yerlere ya da yeni başlayacak bir iki kişiye katkımız olur. Bilmiyorum çok mu hayalperestim
-
Affınıza sığınarak bir soru sormak istiyorum
Bu forum hep mi böyle sessizdi biz geldik ondan sonramı oldu: :-[
Demircan abi, bende seninle tanıştığıma çok memnun oldum. Keyifli bir sohbet oldu. Forum konusunda ise bilgi kaynağı olmaya, eserler sergilenmeye devam ediliyor aslında. Tabi profesyonel olarak bıçak yapan ustalarımız hali ile çok zaman bulamıyorlardır onları anlayışla karşılamak gerekir. Ben bıçak adına ne öğrendiysem bu forumdan öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum.
Forumdaki değerli ustalarıma bu vesile ile teşekkür ediyorum tekrardan, bilgilerini paylaştıkları için. Vefasız insanlar her dönem olacaktır, biz iyi ve güzel insanlarla hayatımıza devam etmeliyiz.
Giden gitsin, kalan sağlar bizimdir....
-
olur olur herşey dahi iyi olur inşallah ::))) kalan sağlar bizimdir. kendi adima konuşmak gerekirse İstanbul'da hayat zaten zor birde coluk cocuk olunca bazen oncelikler degisebiliyor :) bu formu ve sakinleri ni seviyorum
-
ayrica bir buluşma olursa iyi olabilir veya av ve doğa fuarinda bulusmasa olabilir gecen sene fuarda Soyturk ustam Tarik ustam Eylem abi tanismistim guzel olmuş tu
-
Konu benim için de kıymetli. Zira bu durumu geçen yıl falan durmadan dillendirmiştim.
Forumun bu sessizliğinin ana gerekçesi bence bir doygunluk hissi. Çünkü Türk bıçakçılığının son 5-6 yılına baktığımızda büyük bir ivme kazandı. Kullanılan çelikten tutun formlardan ısıl işleminden sap malzemesine kadar öyle gelişti öyle zenginleşti ki. Bence bunu sağlayan bu forum oldu. Başlangıçta D2'yi bulmakta bile zorluk çeken camia şimdi yeri geliyor beğenmiyor. çelik tedariği, ısıl işlem prosesleri, doğal sentetik sap malzemeleri, kurutulması hazırlanması üzerine desen atılması gravür, kın kılıf daha yazmadığım bir çok konu yazıldı araştırıldı özellikle yabancı forumlarda tartışılan bir çok konu masaya yatırıldı. Demem o ki Ansiklopedik bir bilgi platformu oluştururken başta moderatörler olmak üzere bir çok ustamız kafa yordu fikir belirtti araştırdı araştırmalarını paylaştı ve sonunda ansiklopedi hazırlandı. İllaki yenilikler ara ara oluyor. Mesela nikelin damaskusta kullanılması gibi. Ama onun dışında konuşulacak yeni bir konu artık pek fazla çıkmıyor. Bende bir konuda takıldığım zaman bu forumda konuşulmuştu diye gidip başlık içinden alacağımı alıyorum. İlk bıçaklarımda eksiklerimin soylenmesi için foruma resimleri yüklemeyi dört gözle beklerdim. Ustalarımızda sağ olsun gördükleri eksikleri yada fikirlerini beyan ederlerdi. Sonraları forumda oluşan durumlardan biraz çekinir olduk.
Soytürk abinin sözlerine olduğu gibi katılıyorum. Maalesef çıraklıktan gelinmeyip el becerisine güvenilerek yapılan işlemlere ve yapan kişilere bakıyorum hep bir eksiklik oluyor. En büyük eksikliklerimizden birisi bence ustaya olan saygısı. Maalesef insanımız iki bıçak yapınca kendini allame zannediyor. Öylesine fütursuz diolaglara denk geliyorum ki ben utanıyorum. Adam forumdan edindiği bilgiyle iki bıçak yapmış ustayı öyle aşağılıyorki şaşırıyorum. Tersi durumlarda söz konusu. Ustayım diye asla ortaya çıkmışlığımız yok ama alttan aldıkça tabi doğrudur dedikçe adamlar yanlışlarını doğru gibi göstermeye bunlar üzerinden akıl vermeye çalışıyorlar siz ne kadar yapılan işlemin doğru olmayacağını ifade etsenizde o tevazu sizi haksız bir konuma koyuyor. Sonrasında maalesef sizde hiç olmak istemediğiniz ben bilirim moduna giriyorsunuz. En sonunda yer yer ne kendinizden nede yapmaya çalıştığınız sanattan hoşlanıyorsunuz. Ne üzücü bir durum.
Kendi adıma konuşayım. Yapmış olduğum yaklaşık her bıçağı ki zaten 10 15 bıçak anca yapmışımdır aşamalarınının fotoğrafını çekiyorum ki belki birine yardımcı olur belki fikir verir diye ancak foruma hala eklemiş değilim nedense bende de bir soğukluk var demekki. İşin aslı eline sağlık güzel olmuşların yanında artık bunu neden bu malzemeden seçtin şundan yapsaydın daha güzel olmazmıydı, şu formu kullansaydın, burda hata yapmışssın şurda hata var bak şu malzeme var gibi cevapları özledim. İşin aslı bu cevaplar için yanıp tutuşuyorum. İnanın yerimde saydığımı düşünüyorum artık bence daha ince hususların konuşulması gerekiyor. Zira Türk bıçakçılığına yönelik yakaladığımız bu ivme giderek düşmeye başlayacak.
Buluşma fikri ise bana hep çekici geliyor. Zira bir çok ustamızı görüp onlarla muhabbet ediyor teşekkürlerimizi doğrudan iletiyoruz. Ben hele işçiliği ve malzeme seçimi önce olan forum ustalarının ellerinden öpmek istiyorum. Zira içimdeki bu aşkı bazı olumsuzluklara rağmen her daim diri tutuyorlar. O yüzden bir çay olsa da içsek der gibi bir buluşsakda yüzlerini görsek diyoruz derinden.
-
Herkesin mutabık kaldığı konu sanırım buluşma. Ben de katılmak isterim ve çok güzel olacağına inanıyorum. O yazıların yazan, o işleri yapan kişilerin aslında nasıl göründüğünü, seslerinin nasıl olduğunu merak ediyorum. Ayrıca yüzyüze tanıştıktan sonra bence daha sonraki diyaloglar daha samimi olacaktır. Tanışmanın ve buluşmanın gücüne inanıyorum.
Fakat Mehmet Atik ustanın ve Soytürk Dönmez ustanın foruma katkısı olacağını düşündükleri yorumlar bence biraz tehlikeli. Çünkü "neden bu malzemeden seçtin, şundan yapsaydın daha güzel olmazmıydı, şu formu kullansaydın..." gibi yapıcı eleştiri ile saygısızlık arasında çok ince bir çizgi var. Mesela bu eleştiriyi Sefa hoca Soytürk ustaya yazsa, kimsenin aklına kötü bir düşünce gelmez. Fakat Soytürk ustadan daha deneyimsiz biri yazsa, dışardan okuyanlar bile bunu saygısızlık gibi düşünebilir. Sen Soytürk ustayı biliyor musun? Adam sayısız bıçak yaptı, senin yaşın kadar(halbuki yorumu yazan kişinin yaşı bilinmiyor...) tecrübesi var. Sen de kim oluyorsun gibi cevaplar gelebilir. Bu noktada yorum yapabilecek kişileri seçmek mi gerekiyor? Ama bu da sanki biraz olacak iş değil gibi. Üyeler arasında ayrımcılık yapmak... Bu tür eleştirilerden olmazsa ilerleme de olmayacağı yönünde fikirler var -ki doğru da olabilir. Bilemiyorum nasıl bir çözüm bulmak lazım.
Sonuç olarak ustaların, hocaların "artık paylaşmak bile istemiyorum" , "zaten bir önceki bıçağın aynısı, o yüzden paylaşmaya gerek yok" , "10 15 bıçak anca yapmışımdır aşamalarınının fotoğrafını çekiyorum ki belki birine yardımcı olur belki fikir verir diye ancak foruma hala eklemiş değilim nedense bende de bir soğukluk var demekki" vb. vb. yorumları görünce çok üzülüyorum. Başkalarının yaptığı saygısızlıkların hataların sonuçlarını ben çekiyormuşum gibi hissediyorum. Bunun için de çok ketum bile olsa bir çözüm bulunsa çok iyi olur diye düşünüyorum.
-
Herkesin mutabık kaldığı konu sanırım buluşma. Ben de katılmak isterim ve çok güzel olacağına inanıyorum. O yazıların yazan, o işleri yapan kişilerin aslında nasıl göründüğünü, seslerinin nasıl olduğunu merak ediyorum. Ayrıca yüzyüze tanıştıktan sonra bence daha sonraki diyaloglar daha samimi olacaktır. Tanışmanın ve buluşmanın gücüne inanıyorum.
Fakat Mehmet Atik ustanın ve Soytürk Dönmez ustanın foruma katkısı olacağını düşündükleri yorumlar bence biraz tehlikeli. Çünkü "neden bu malzemeden seçtin, şundan yapsaydın daha güzel olmazmıydı, şu formu kullansaydın..." gibi yapıcı eleştiri ile saygısızlık arasında çok ince bir çizgi var. Mesela bu eleştiriyi Sefa hoca Soytürk ustaya yazsa, kimsenin aklına kötü bir düşünce gelmez. Fakat Soytürk ustadan daha deneyimsiz biri yazsa, dışardan okuyanlar bile bunu saygısızlık gibi düşünebilir. Sen Soytürk ustayı biliyor musun? Adam sayısız bıçak yaptı, senin yaşın kadar(halbuki yorumu yazan kişinin yaşı bilinmiyor...) tecrübesi var. Sen de kim oluyorsun gibi cevaplar gelebilir. Bu noktada yorum yapabilecek kişileri seçmek mi gerekiyor? Ama bu da sanki biraz olacak iş değil gibi. Üyeler arasında ayrımcılık yapmak... Bu tür eleştirilerden olmazsa ilerleme de olmayacağı yönünde fikirler var -ki doğru da olabilir. Bilemiyorum nasıl bir çözüm bulmak lazım.
Sonuç olarak ustaların, hocaların "artık paylaşmak bile istemiyorum" , "zaten bir önceki bıçağın aynısı, o yüzden paylaşmaya gerek yok" , "10 15 bıçak anca yapmışımdır aşamalarınının fotoğrafını çekiyorum ki belki birine yardımcı olur belki fikir verir diye ancak foruma hala eklemiş değilim nedense bende de bir soğukluk var demekki" vb. vb. yorumları görünce çok üzülüyorum. Başkalarının yaptığı saygısızlıkların hataların sonuçlarını ben çekiyormuşum gibi hissediyorum. Bunun için de çok ketum bile olsa bir çözüm bulunsa çok iyi olur diye düşünüyorum.
Eleştiri hususunda yıkıcı bile olsa benim ders almamı sağlıyorsa bence sıkıntı yok ama tabi herzaman kaldırılamayabilir. Ancak benim soylemek istediğim eleştiride kullanılan dile ayar çekilebilir. Çok kibarca söylenmek istenen söylenebilir gibime geliyor. Buluttan nem kapan insan zaten bir paylaşımda olmasa ikincide alınacak kırılacaktır. Bizim derdimiz bence bu sanatı yaymak ve ileri götürmek olmalıdır. Eleştiri sadece kusur arayınca da yapılmaz bence iltifatın ardından da eleştiri gelebilir. Yani çok sığ bakmamak lazım.
Paylaşım hususunda sana katılıyorum. Eksiklik bizde aslında. Benim foruma küsmüşlüğüm falan yok zaten yorumda söylemek istediğim ilk zamanki heyecanın olmadığıdır. Ama yinede özen göstermek gerekli. En kısa zamanda yüklemeye çalışacağım resimleri. Bu arada Soytürk abi saolsun foruma durmadan yeni eser yükleyen ustalarımızdandır.
Son olarak "Başkalarının yaptığı saygısızlıkların hataların sonuçlarını ben çekiyormuşum gibi hissediyorum" yazmışsın çok da doğru olmuş. Foruma illaki yeni üyeler geliyordur. Ben ne öğrendiysem bu forumdan öğrendim. Ama bu işi bana sevdiren forumdaki bu samimi ortamdı. Bizler bu işi bize sevdiren ustaların bize gösterdiği tahammülün zekatını vermek zorundayız. Aslında bir çok mesajda fikir belirtmek geliyor ancak en iyi bilenlerin cevaplamasını bekliyoruz genelde. Onun içinde biraz daha özveri göstermek gerekiyor.
Bu konu başlığı ve yapılan yorumlar aslında söylemeye çalıştığımda tam olarak bu. Çünkü belli zaman sonra insanda bir ülfet oluşuyor. Bu bulutu bazen bir iltifat bazen bir sitem bazen bir eleştiri ortadan kaldırıyor. Onun için iletişimde kalmalıyız :2up
-
Çünkü belli zaman sonra insanda bir ülfet oluşuyor. Bu bulutu bazen bir iltifat bazen bir sitem bazen bir eleştiri ortadan kaldırıyor. Onun için iletişimde kalmalıyız :2up
Ne güzel demişsin abi . Bende daha yolun çok başında biri olarak kesinlikle bıçak yapmaya bu forum sayesinde başladım ve ilk bıçağımın yorumlarını ezbere biliyorum :) insana nasıl bir heyecan ve şevk veriyor anlatamam . Taşlama çizgisi ne kadar kötü sonradan düzeltmiştim ama herkes o kısıtlı inkanları fotoğraflardan görünce çok güzel yorumlar yapmışlardı.senin de bu kısmı kötü imkanlar kısmını belirttiğini bile hatırlıyorum :) kesinlikle iletişimde kalmalıyız.
Bu arada bu yaz buluşma istemiyorum çünkü gelemem eğer olacaksa tokata haftasonu gelin çarşı izninde buluşalım 8) :D
-
Doygunluğun sebebi o ivmenin suni oluşundan.
İttire ittire bu ağır işi zevk için yapıyoruz,
masrafları da cebimizden karşılıyoruz.
Sen hamonu, damascusu bilmeyen bir insan
profili için en klas bıçakları yapabilirsin ama
müşterin yıldız gibi parlayan bıçak seviyordur.
Sırtında da rambo bıçağı gibi tırtıklar varsa
o bıçaktan iyisi yoktur.
A a ne o, bıçağın parlak değil. Hatta namluda
garip çizgiler var, olmamış bu bıçak...
Bi rahmetlinin sözü vardı
Ne kadar iyi olursanız olun, bulunduğunuz
ortam kadar iyi olabilirsiniz. Etrafınızdaki beş
kişinin ortalamasısınızdır.
-
ustalardan önce yorum yapanlar çoğaldı gibi geliyor banada ,şurayı şöyle yap burayı böyle gibi .
burada böyle diyebilecek ustalar belli, onun dışındakiler şöyle olsa daha mı iyi olurdu diyebilirler .
eskisi kadar yorum yazmıyorum , yorum derken beğeni babında.
şöyle yap böyle yap diyecek kadar bilgimde yok .
kendini ispatlamaya çalışan yada burayı sahiplenmeye çalışanlar var gibi .
benim gördüklerim yada sezdiklerim bunlar .
hepinize kolay gelsin .
-
Tüm arkadaşlaradan özür dileyerek bir soru sormak
istiyorum, herkese.
Benim gibi acemilerin (bıçaklar için)yorumlar ve
eleştiriler yapması, bıçağı yapan ya da yapmayan,
konuyu başlatan ya da başlatmayan kişileri
rahatsız ediyor mu?
Ve dahi, bir konu açıldığında, o konuyla ilgili
ufak da olsa bildiğimiz ölçüde fikir paylaşmamız,
kendini göstermeye çalışan bir ukala gibi mi
algılanıyor.
Yaptığımız ukalalıklar zorunuza gidiyor mu?
İsterseniz acemiler seslerini kessinler.
Dilerseniz insanlara ‘eline sağlık, başını şöyle
sonunu şöyle yapsan daha iyi olur gibi’
demeyelim.
Var mı karın ağrısı olan acemi ukalalara!
Hoş koskoca ustaların bu yorumlardan dolayı
çocuk gibi azarlandığına şahit oldum ya...
Eleştiri olayını sevmeyenler söylesin de
bilelim, ona göre ağzımızı kapatalım.
Eleştiri iyi bir şeydir, insanı ve toplumu
geliştirir.
Ayrıca forum denen şey; Eski Roma’da
aristokratların toplanıp güncel meseleleri
istişare ettiği meydan anlamını taşır.
Forumun amacı ‘fikir beyan etmektir’
Fikir’den ve tefekkürden hoşlanmayanlar
paylaşım yapmazlarsa (sevmedikleri)
eleştiriden de uzak olurlar.
Not: bu düşüncelerim geneledir.
Son zamanlarda bir bilgi paylaştığımızda
sanki kendimizi göstermeye çalışıyormuşuz
gibi, yazdığımız cüz’i de olsa bilginin
bir kıymeti yokmuş gibi bir algı oluştu
şahsımda. Ve yukarıda saydığım sevdiğim
insanların yorumlarında sanki onların da
yorum yapmaya çekinir olduğu ve sindirilmiş
oldukları hissi uyandığından yazılmıştır
bu yazı.
-
Tüm arkadaşlaradan özür dileyerek bir soru sormak
istiyorum, herkese.
Benim gibi acemilerin (bıçaklar için)yorumlar ve
eleştiriler yapması, bıçağı yapan ya da yapmayan,
konuyu başlatan ya da başlatmayan kişileri
rahatsız ediyor mu?
Ve dahi, bir konu açıldığında, o konuyla ilgili
ufak da olsa bildiğimiz ölçüde fikir paylaşmamız,
kendini göstermeye çalışan bir ukala gibi mi
algılanıyor.
Yaptığımız ukalalıklar zorunuza gidiyor mu?
İsterseniz acemiler seslerini kessinler.
Dilerseniz insanlara ‘eline sağlık, başını şöyle
sonunu şöyle yapsan daha iyi olur gibi’
demeyelim.
Var mı karın ağrısı olan acemi ukalalara!
Hoş koskoca ustaların bu yorumlardan dolayı
çocuk gibi azarlandığına şahit oldum ya...
Eleştiri olayını sevmeyenler söylesin de
bilelim, ona göre ağzımızı kapatalım.
Eleştiri iyi bir şeydir, insanı ve toplumu
geliştirir.
Ayrıca forum denen şey; Eski Roma’da
aristokratların toplanıp güncel meseleleri
istişare ettiği meydan anlamını taşır.
Forumun amacı ‘fikir beyan etmektir’
Fikir’den ve tefekkürden hoşlanmayanlar
paylaşım yapmazlarsa (sevmedikleri)
eleştiriden de uzak olurlar.
Not: bu düşüncelerim geneledir.
Son zamanlarda bir bilgi paylaştığımızda
sanki kendimizi göstermeye çalışıyormuşuz
gibi, yazdığımız cüz’i de olsa bilginin
bir kıymeti yokmuş gibi bir algı oluştu
şahsımda. Ve yukarıda saydığım sevdiğim
insanların yorumlarında sanki onların da
yorum yapmaya çekinir olduğu ve sindirilmiş
oldukları hissi uyandığından yazılmıştır
bu yazı.
Yaşça daha küçük ve daha acemi biri olarak ben diyemezdim katılıyorum ve bu yazıya da alınacak kişilerin belli olduğunu ve cevap gelirse bende de büyük rahatlamaya yol açacağını belirtmek isterim. Ukalalık bilmeden yaptıysak affola cümleyen özür dilerim kendi adıma. Nacizane kendimizi geliitirmeye çalışkyoruz diyebilirim.
-
Bu konu adım adım tatsız bir noktaya gidiyor. "Senin yorum yapmak haddine mi" gibi bir yaklaşım hobiye yeni başlamış veya belirli bir seviyeye gelmiş herkesi üzer, kırar. Yaptığımız yorumlarda hobiye heves eden insanları daha işin başında bu işten ve forumdan soğutmak şikayet ettiğimiz sessizliği daha da arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
-
Bende bu işe meraklı biri olarak yaklaşık üç yıldır forumu takip ediyorum.Forumdan çok şey öğrendim.Bunun için bu forumdaki yardımsever arkadaşlara teşekkürü borç bilirim.Eleştiri yada yorum konusuna gelirsek sadece çok beğendiğim bıçaklara yorum yapıyorum. Eleştiri konusuna gelirsek de birini kırmamak adına ve de kırılmamak adına yorum yapmıyorum. Çünki daha önce okuduğum konularda da bu tür konulardan tartışmalar çıkmış bende tekrar böyle tartışmalara sebep olmak istemem.Şeref arkadaşımızın yazdıklarına katılıyorum.
-
Yaptığımız ukalalıklar zorunuza gidiyor mu?
bu cümle sana yakıştı mı Şeref?
-
Yaptığımız ukalalıklar zorunuza gidiyor mu?
bu cümle sana yakıştı mı Şeref?
Ustam, karşı tarafta bizim yorumlar ukalalık
olarak algılanıyor ya o yüzden bu tabiri kullandım.
Evet seviyesiz olmuş bu cümle herkesten özür
dilerim.
-
karşı taraf kim? şimdi şöyle bir soru aklıma geliyor, ben karşıdamıyım bu taraftamıyım ? ::)
bu kadar sert olmanıza gerek yok.kişisel bir suçlama yok herkes aklından geçeni yazıyor. yazılanlara bakıyorum hepsini size yazmışlar gibi bir durum çıkarıyorsunuz .yazılanların hepsini hepsini siz yüklenmeyin herkes üstüne düşeni alsın.
-
Sağlık sorunlarım nedeniyle 7 ay foruma katılamadım. Elimdeki 2.bıçağı bitirip paylaştığımda çok az yorum aldım, o zaman hem şaşırdım hem motivasyonumun etkilendiğini fark ettim. Bir öncekinde sağlam eleştiriler almıştım ve bir sürü şeyi fark etmiştim. Forumda bir şeyler değişmiş diye düşündüm ve bu başlık açıldı. Acemi olduğum için paylaşılan eserlere (Soytürk Ustanın da dediği gibi) yapısal katkı yapmayan "Ellerinize Sağlık" düzeyinden öte katkı yapamıyorum. ama aslında bu yorum bile çalışma sahibi için; "okumuş, zaman ayırmış, değer vermiş" anlamına geliyor olabilir. Eleştirilmek genelde kimsenin hoşuna gitmez ama burada bir şeyleri yarıştırmıyoruz ki. Eleştirilerle öğreneceğiz. Sadece paylaşmak amaçlı olsa yaptıklarımı face de paylaşırdım, like alırdım. Şeref Ustamın söylediği içeriğe tamamen katılıyorum (uslubunu biraz sert bulmakla beraber ). Ustaların, kalfaların ve acemilerin yorumları- olmazsa bu forumun işlevi eksik kalır.
-
karşı taraf kim? şimdi şöyle bir soru aklıma geliyor, ben karşıdamıyım bu taraftamıyım ? ::)
bu kadar sert olmanıza gerek yok.kişisel bir suçlama yok herkes aklından geçeni yazıyor. yazılanlara bakıyorum hepsini size yazmışlar gibi bir durum çıkarıyorsunuz .yazılanların hepsini hepsini siz yüklenmeyin herkes üstüne düşeni alsın.
Ne tarafta olmak isterseniz.
Malum zihniyet yüzünden insanlar korkudan
yorum yazamıyor.
Yorum yapmak için üst sınıfta olmak gerekiyor
bu zihniyere göre.
Teşbihte hata aranmaz:
Bir acemi yorum yaptığında durum ne ise
bir çocuk bir şey söylediğinde ya da sorduğunda
yapılması gereken aynı şeydir.
Buna binaen siz, Bobinajcı Haydar Bey
zannediyorum çocuğunuz vardır.
Çocuğunuz bir şey söylediğinde ya da
sorduğunda ona ‘sen sus, ne bileceksin,
büyüklerinin işine karışma’ mı dersiniz.
Yoksa konu hakkındaki fikirlerini beraber
istişare mi edersiniz?
-
Sağlık sorunlarım nedeniyle 7 ay foruma katılamadım. Elimdeki 2.bıçağı bitirip paylaştığımda çok az yorum aldım, o zaman hem şaşırdım hem motivasyonumun etkilendiğini fark ettim. Bir öncekinde sağlam eleştiriler almıştım ve bir sürü şeyi fark etmiştim. Forumda bir şeyler değişmiş diye düşündüm ve bu başlık açıldı. Acemi olduğum için paylaşılan eserlere (Soytürk Ustanın da dediği gibi) yapısal katkı yapmayan "Ellerinize Sağlık" düzeyinden öte katkı yapamıyorum. ama aslında bu yorum bile çalışma sahibi için; "okumuş, zaman ayırmış, değer vermiş" anlamına geliyor olabilir. Eleştirilmek genelde kimsenin hoşuna gitmez ama burada bir şeyleri yarıştırmıyoruz ki. Eleştirilerle öğreneceğiz. Sadece paylaşmak amaçlı olsa yaptıklarımı face de paylaşırdım, like alırdım. Şeref Ustamın söylediği içeriğe tamamen katılıyorum (uslubunu biraz sert bulmakla beraber ). Ustaların, kalfaların ve acemilerin yorumları- olmazsa bu forumun işlevi eksik kalır.
Üslubumun sert olmasının sebebini çok güzel
özetlemişsiniz. Şimdi, ikinci bıçağınıza pek yorum yapan
olmadı, hatta geçmiş olsun diyen dahi...
Ve üçüncü bıçağınızı paylaşmak için hiç de hevesiniz
yok, doğru mu?
Birtakım kompleksler yüzünden bazı insanların
diğer bazı insanların şevkini kırmaya, hevesini
öldürmeye hakkı yok.
Üslubum sert oldu evet, bizzat yardımcı olmaya
çalıştığım biri beni azarladı. Zamanında Soytürk
usta Mercek Altında’daki bir bıçağa yorum yaptı
diye kıyamet koparıldı. Daha nice örnek...
Millet sindirilmiş, laf etmeye çekinir olmuş.
Bunlar bizim fazlasıyla zorumuza gitmişti.
Kalbimiz kırılmıştı.
-
Şeref Bey size kesinlikle katılıyorum. Şahsen ben bu başlıktaki bir yorum nedeniyle forumda yeni açılan başlıklara yorum yapmıyorum. Bu foruma üye olan her insanın yapılanlara katkı sağlamaya hakkı var bence. Yapıcı şekilde yapılan her eleştiri forumun gelişimine katkı sağlayacaktır.
Ayrıca ticari veya reklam amaçlı olmadığı müddetçe herkim olursa olsun forumu sahiplenmesinde bence bir sakınca yok. Kimse burada baki değil çünkü. Ne kadar kişi sahiplenirse o kadar gelişir ve forumun bekası sağlanır.
-
Tüm arkadaşlaradan özür dileyerek bir soru sormak
istiyorum, herkese.
Benim gibi acemilerin (bıçaklar için)yorumlar ve
eleştiriler yapması, bıçağı yapan ya da yapmayan,
konuyu başlatan ya da başlatmayan kişileri
rahatsız ediyor mu?
...
Tecrübeli göz çok önemli. Ama bu sadece %50. Tecrübelinin bir problemi var. Yıllar içinde bir çok şeyi eleyince, herşeyi gördüğünü düşündükçe tecrübelide körlük oluşur, yeni fikirlere yeni sorulara kapanma eğilimi artar.
Acemi göz ise özgürce bakar ve tecrübelinin artık sorgulamayı bıraktıklarını sorgular, denemeyi unuttuklarını dener. O yüzden %50 de acemini soruları gerekir. Acemi susarsa ilk söylenmesi gereken ama unutulmuş olan en temel bilgilerin eksikliğini ortaya çıkaracak insan kalmaz. Forumdaki ölü linklerin farkına dahi önce acemiler varır. Forumdaki bilgilerin güncellenmesine vesile olur.
Tecrübeyle kesinlikle gelişen şey el alışkanlığı, tecrübe size bunu illa ki verir ancak bunun eksikliği de teknik geliştirmenize ve bu geliştirdiğinizi paylaşmanızla sizin gibi yeni başlayanların başlangıcını kolaylaştırmanıza vesile olur.
AR&GE'cilikte bundan 20 yıl önce yaptıklarıma ve aklıma gelen fikirlerime bakıyorum. O zamanki halimi şimdiki halimle gömemem.
-
değerli ustalarim, kirmayin birbirinizin kalbini bakin yazi lar her zaman farkli algilanir duygular farkliymis gibi aktarilir bence gerginliğe gerek yok
-
Arkadaşlar, yapmayın lütfen, elbette acemiler soru soracak, cevap arayacak, merak edecek ama araştırma yapılmadan soru can sıkıcı oluyor, hani çaba sarf etmeden , kısa yoldan neticeye varma izlenimi oluşturuyor ( bende ). Şeref kardeşim, Haydar usta biraz sert girmiş ama olay da sen de biraz alınganlık yaptın bence, yazı dile ile konuşma dili diyelim biz buna ;) Açık konuşayım, hobiye yeni başlayan birinin konu açıp soru sorduğu zaman forumda ondan daha deneyimli bir arkadaşımızın cevap vermesi benim çok hoşuma gidiyor, forumu sahiplenmiş diyorum kendi kendime. Bunda kötü bir şey yok ki Haydar ustam, asıl sorun bence sahiplenmeyip alacağını alıp çeken gidenler, benim rahatsız olduğum o kişiler. Birde caka satıyorlar her şeyi kendim öğrendim diye. Her konuya cevap yazan hevesli kardeşimiz benim gözümde sus pus olan dan kat be kat değerlidir.
-
kırılacak yada kızacak birşey yok benim açımdan .benim asıl işim degil bu iş, benimki hobi, bu işle ilgili ticari bir kaygımda yok .
ben olmasamda bu platform yerinde durur.
benim buraya katacagım çok bişey yok ama öğrenecegim çok şey var.
sonuç bu söze geliyor -Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar ---diye yazmış Eylem bey .
-
ustalardan önce yorum yapanlar çoğaldı gibi geliyor banada ,şurayı şöyle yap burayı böyle gibi .
E ben de yapıyorum, o zaman bir daha yapmayayım. Hani "eline sağlık" dışında yorum yapacaktık? Askerlikteki devrecilik gib, ustalar forumu bırakmadan yada rahmetli olup buradan göçmeden ben hiç yorum yapmayayım o zaman. Şimdiye kadarki yazdıklarımdan ötürü verdiğim rahatsızlıklardan dolayı özür dilerim.
burada böyle diyebilecek ustalar belli, onun dışındakiler şöyle olsa daha mı iyi olurdu diyebilirler .
Onu diyebilecek ustaların bir listesi var mı? Forum kurallarında yoktu, ben kaçırdım sanırım.
eskisi kadar yorum yazmıyorum , yorum derken beğeni babında.
Zaten bu başlığı açan arkadaşın anlatmak istediği de bu. Neden yapmıyorsunuz?
şöyle yap böyle yap diyecek kadar bilgimde yok .
Eğer kastettiğiniz Sefa hocaysa mesela, o zaman forumda kimsenin yok zaten. :) Bunu hepimiz kabul ediyoruz sanıyorum. Hepimiz susup Sefa hocam burayı bireysel sitesi gibi kullanmayı, sadece o yorum yapmayı ve kimsenin fikrini söylememesini ister mi acaba? (Örnek olarak Sefa hoca diyorum, özel bir sebep yok.)
kendini ispatlamaya çalışan yada burayı sahiplenmeye çalışanlar var gibi .
Sadece beğendiğini söyleyerek mi bunu yapıyor? Yada sadece fikrini söyleyerek mi bunu yapıyor? Eğer biryerde yanlış bilgi veriyorsa yada densizlik yapıp "2x2=5" derse ve siz bu durumda susarsanız, o zaman bu duruma göz yumup devamında tekrarlanmasına zemin hazırlamış olursunuz. "Orkun'cum, heycanını ve yardımcı olmaya çalışmanı anlıyorum ama, malesef o söylediğin öyle değil, 2x2=4'tür" demeniz gerekir.
benim gördüklerim yada sezdiklerim bunlar .
Niye ortada somut bir problem yokken çıkarımlar yaparak kendinize problem üretiyorsunuz ki?
hepinize kolay gelsin .
Bunlar da nacizane benim fikirlerim. Şeref ustanın tepkilerini haklı buluyorum. Aynı düşünceleri paylaşıyorum. Bunları konuşmak ortamı geriyor olabilir fakat konuşulmadığı zaman forum çok sessiz oluyor, insanlar zamanında söylemedikleri şeyleri biriktirip çıkarımlar yapmaya başlıyor. Bir üye yanlış bilgi veriyorsa direk müdehale edip o anda neticelendirmek gerekir bence. Bunu sonraya siz bırakırsanız, o kişi yorum yaparak size forumu sahipleniyor da görünür, kendini ispatlamaya çalışıyor da görünür. Hepimize kolay gelsin...
-
bu aşagıdaki yazı sizin orkun bey, .siz lafı uzatmışsınız ben kısa yoldan yazmışım .aynı şeylerden bahsediyoruz. işte o ince çizgiden .
sende kimsin gibi cevalar gelebilirmiş demekki.
Fakat Mehmet Atik ustanın ve Soytürk Dönmez ustanın foruma katkısı olacağını düşündükleri yorumlar bence biraz tehlikeli. Çünkü "neden bu malzemeden seçtin, şundan yapsaydın daha güzel olmazmıydı, şu formu kullansaydın..." gibi yapıcı eleştiri ile saygısızlık arasında çok ince bir çizgi var. Mesela bu eleştiriyi Sefa hoca Soytürk ustaya yazsa, kimsenin aklına kötü bir düşünce gelmez. Fakat Soytürk ustadan daha deneyimsiz biri yazsa, dışardan okuyanlar bile bunu saygısızlık gibi düşünebilir. Sen Soytürk ustayı biliyor musun? Adam sayısız bıçak yaptı, senin yaşın kadar(halbuki yorumu yazan kişinin yaşı bilinmiyor...) tecrübesi var. Sen de kim oluyorsun gibi cevaplar gelebilir.
-
konunun gittiği yere bakarak yazı yazmak istemezdim.
ama içimdeki o sese dur diyemedim.
kendim için öz eleştiri olarak bunu yazmak istedim.
mühendislik öğrencisi olarak okulda öğrendiğim ısıl işlem bilgisi belki karbon çeliklerini geçmezken burada
ısıl işlem hakkında yazmak bana düşmezken belki 2 dakika araştırıp bulduklarımı paylaşmam ve yorumlamam ukalalık olarak gözükmüş olabilir .
ancak burada sefa hocam olsun tanımadığım diğer kişiler olsun onların yanlışlarımı düzeltmesi ve birileri tarafından duzeltilmek hiçbir zaman zoruma gitmedi .aksine mutlu ediyor.
çünkü şahsım olarak ben çizimin ve yazının düzeltilmesi ile ögrenen biriyim . çizimi kullanarak üretim benim için birçok konuda kolaylık ve doğruluk sağlamıştır.
pratik çoğu zaman sonrasında gelmiştir (dersem yalan söylemiş oldum sanırım aşağıda yazdıklarıma bakarak)
belki değişik çeliklerden 10 tane bıçak heba ettim .
hatta burada sayacağım
2 tane eski eğe bir tane kamyon makası. 1000x40mm ck67 3 tane 380mm daire testere bir adet rulman .
en azından elime geçenler 9mm kalinlığında bir baltamsı 1~ kilo ağırlığında bir bıçak makastan yapılma
4~5 tane değişik sapli bir kaç bıçak
bir tanesi bir yüzüklerin efendisindeki cüce baltalarina benzeyen bir bıçak (aslında hiç birşeye benzemiyor)
gittikçe daha hatasız oldular ve guzelleştiler ,taşlama eşikleri düzelmeye başladi .
kesici ağızda hala problemim var sapları yeni yeni güzelleştirmeye başladım. (en azından kendi açımdan )
hatta 2 tanesine meneviş yapmadan sap taktım.
sonra birini sapı çıkartırken kırdım, ardından ısıl işlemi tekrarladım. (sefa hocama buradan selamlar )
her seferinde hatalarımı göruyorum yada bir şekilde soruyorum.
burada neden paylaşmıyorum.çünkü içime sinmeyen birşeyi teknik olarak düzeltmeden kozmetik olarak gösterime sunmayi tercih etmiyorum. ki diğer şey kendi bildiğim hataları düzelttikten sonra görmediğim hatalar için paylaşım yapmak isterim.
burada birçok bıçak ustası ve belki ondan daha fazla çeşitli sektörlerde usta ve bilgisi olan insanlarla dolu bir ortam var . faydalanmak istemek bir suç yada utanılacak birşey değil bence
bazen okumaktan usanıyorum araştırmaktan usanıyorum . bir şekilde forumdan numarasını aldığım kişileri arıyorum. direk onlara soruyorum. (yanlış yapıyorum)
belkı onları sıkıyorum belki çok rahatsız ediyorum. her seferinde söylenmeden cevap veriyorlar . yine onlara teşekkürlerimi sunuyorum.
birgün güzel birkaç bıçak yaptığıma inandığımda hepsini tekrar arayıp tekrar teşekkkür edeceğim .
ve ayrıca
"en kötüden en iyi bıçağa"(neye göre kötü neye göre iyi karar vermek bana düşmez ama) kadar hiç bir bıçağa yorum yapamam zaten yaparsamda bu benim yanlışım olur. tekniğimi daha oturtmuş değilim ki başkalarına faydam olsun. kozmetik olarak yada kullanış olarak fikir sunmak içinde çok fazla bir bıçak çeşidi görmedim ki yorum yapayım . eline sağlık demekte çok yapmacık geliyor
buradaki yazının özeti konu başlığı için
forum neden sessiz . benim açımdan bir ansiklopedi görevi görüyor ansiklopediye yazı yazacak bir kıvamda değilim.
biraz aceleci biriyim bu yüzden benim sunabileceğim forumda tartışılacak kalitede ürün ortaya çıkmıyor en azından benim açımdan .
ve profilimde yazdığı gibi az okuyan çok konuşan çok düşünen biriyim bence bu açıdan forumu sadece okuyan biri gibi kullanmayı tercih ediyorum. çünkü çok yazarsam çok hatam olur.
belki konu dışı bir yazı olmuş olabilir ama benim açımdan forumda sesimi az çıkarma sebebimi açıklamaya çalıştım.
inşallah bir hatam ve saygısızlığım olmamıştır yazımda
varsa affola bilmeden yapmışımdır ve kötü türkçem için özür dilerim herkesten .
-
Konuya yazıp yazmamakta çok kararsız kaldım ancak yine de dayanamayıp yazacağım,
Toplum olarak eleştiriye pek tahammül gösteremiyoruz. Sıradan bir televizyon tartışma programında bile işler biraz sertleşip, ismi çok duyulan ve özellikle de söyleyecek bir şeyi olmayan tanınmış kişi hemen kariyerinden dem vurup, aslında sadece kariyer söyleminin arkasına saklanarak haklı duruma geçmeye çalışır. Oysa gerçek farklıdır, durum bir yenilgiymiş gibi algılanıp, kariyer veya deneyim silahı çekilerek durum bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Deneyimin veya eğitimin kendini geliştirmeye değil, buna yaslanıp karşı tarafı ezmek için bir silaha dönüştüğünü görürüz.
Bu yaklaşım hiç bir zaman doğru bir yaklaşım değil, toplumu veya özelde mesleği, sanatı, sporu vs geriye götüren sekter bir yaklaşım biçimidir. Ne yazık ki toplumun genelinde var olan bu yaklaşım zaman zaman forumda da görülebilir, normaldir. Aramızdan kimileri daha deneyimli, daha bilgili veya daha hızlı ilerleyen veya daha becerikli olabilir, ama bu durum, bu kişilerin hiçbirine bir dokunulmazlık yaratmaz veya yaratmamalıdır. Çok uzatmadan bağlayayım, burada paylaşılan veya savunulan herşey eleştirilebilir, bu eleştiriyi yapan kişinin deneyimiyle veya bilgisiyle bağlantısızdır, öyle de olmalıdır. Bir çok zaman bir çok başlıkta paylaşılmıştır ama burada bir kez daha yinelemekte yarar var "İşlere veya görüşlere yapılan eleştiriyi kişiliğimize yönelik bir saldırı olarak algılamamalıyız". Adamın işine bir eleştiri yapılınca bunu kendisine bir hakaret gibi algılamamalı, "senin bildiğin yanıldığına yetmez" dememeli. Aynı zamanda eleştiriyi yapan da işi hakarete vardırmamalı, aşağılamamalı, karşıdaki kişiyi incitmemeli. Bu şekilde ilerleme olur başka türlü gelişme şansımız yok ne yazık ki, birey olarak olmadığı gibi toplum olarakta yok. İyilik yapmak istiyorsak her işi ve herkesin işini eleştirebilmeliyiz, kendini geliştirmek isteyen herkes de bunu baştan kabullenmeli.
O kadar saçma savunmalara tanıklık etmişliğimiz var ki, "taşlama eşiği olmamış" dersin, "ben öyle olmasını istedim" der, "menevişleme neden yapmadın" dersin, "gerek görmedim" der... bir süre sonra yorar insanı bu, hatta zamanla iş başka boyuta varır ve eleşitiriyi yapana "her boka karışıyor" der.. Bu işe başlama çok erken olur, önce şundan başla dersin ki bu bir öneridir, bir üstten bakış değildir " kıskanıyor" bile diyen olmuştur emin olun. Böyle olmaz, burada ister en deneyimli ister en deneyimsiz olsun, saygı çerçevesinde herkes eleştiri yapabilmeli ve her eleştiriyi kabul etmelidir.
Hatta işi biraz daha ileriye götürüp birşey daha eklemek isterim, yapılan eleştiriyi hazmedemeyip gidenler oldu, bu hiç bir zaman bir kayıp değil hatta tam tersine rafine olmak adına iyidir de. Umarım anlatmak istediğimi doğru anlatabilmişimdir.
Forumun sessizliğine gelince, forum aslında bir çok noktada işlevini yerine getirdi ve gerektikçe getirmeye de devam ediyor, bsiz bakmayın bu platformun üzerine basarak yükselmeye çalışanlara, bu doğaldır ve her zaman olur. Bir yetersizlikle yükselmek ve yücelmek isterseniz, kendinize en iyiyi ve doğruyu bulup onu düşmanlaştırırsanız bu iş daha çabuk olur. Hiç bir zaman provakasyona gelmemek lazım, burada estetiğin yanında temel olarak konuştuğumuz ve paylaştığımız en önemli ve bizi ileriye taşıyacak şey bilim. Bilimin olduğu ve konuşulduğu bir ortamda geleneksel yaklaşım tarzıyla yol alamayız, bu eksende herkes herşeyi konuşacak başka yolu yok.
Forum sessiz belki ama biraz önce istatitiklere baktım, kurulduğundan bugüne kadar o kadar çok şey yazılıp çizilmiş ki. Herşey bir yana, kuruluştan bu yana toplam sayfa gösterimi 58245820 ( ellisekiz milyon küsür) bu çok anlamlı ve önemli. Tek başına bir başvuru kaynağı olmuş neredeyse, ve toplumun bir gereksinimine cevap veriyor ve bunu yapan buradaki davranış kollektifi, az şey mi, sessiz mi ;)? Bu anlamda, acemisinden ustasına, beceriksizinden en beceriklisine, bilgilisinden en bilgisizine kadar burayı oluşturan ve katkı veren herkes en az diğer kadar değerli. Unutmamak lazım ki hiç bir şey gelişmiş ve bitmiş olmuyor, herşey sadece gelişim içinde, yaşamın diyalektiği böyle. Forum aslında "sessiz" ken bile ne kadar sesli ;) Hürmetler.
-
Merhaba ustalarım forumdaşlarım bu hobiye başlayalı yaklaşık 7 8 ay oldu bi acemi olarak görüşlerimi bende açıklamak isterim öncelikle bu forumu kuranlardan bu kadar bilgiyi tecrübeyi buraya aktaranlardan Allah razı olsun forumda aklıma takılan ne varsa araştırarak okuyarak öğrendim daha öncesinde çeliklerle alakalı bıçak ile alakalı hiç bir tecrübem yoktu gerek ustalarım gerekse forumdan öğrendiğim bilgilerle bişeyler yapmaya çalışıyorum beğeni konusunda elbette herkes görüşlerini söyler herkesin zevki rengi farklıdır fakat önemli nokta olarak eleştiri yapılması bu işin daha da ileriye gitmesine güzel işler ortaya çıkmasına olanak sağlar zaten yapılan eleştiri kişiliğe şahsa değil yapılan işe oluyor bunu kişisel olarak algılayanlar açık söylemek gerekirse zoruna gidenler yaptığı işi paylaşmasın bi zahmet bu işi gerçekten öğrenmek ileriye taşımak isteyen kişilerede engel olmasın siz değerli ustalarım yapılan işleri eleştirin bunu sizler yaparsanız bu işler daha da ileriye gidecek ve daha güzel işler ortaya çıkacaktır bu sizlerin elinde saygılarımla.
-
Konuya yazıp yazmamakta çok kararsız kaldım ancak yine de dayanamayıp yazacağım,
Toplum olarak eleştiriye pek tahammül gösteremiyoruz. Sıradan bir televizyon tartışma programında bile işler biraz sertleşip, ismi çok duyulan ve özellikle de söyleyecek bir şeyi olmayan tanınmış kişi hemen kariyerinden dem vurup, aslında sadece kariyer söyleminin arkasına saklanarak haklı duruma geçmeye çalışır. Oysa gerçek farklıdır, durum bir yenilgiymiş gibi algılanıp, kariyer veya deneyim silahı çekilerek durum bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Deneyimin veya eğitimin kendini geliştirmeye değil, buna yaslanıp karşı tarafı ezmek için bir silaha dönüştüğünü görürüz.
Bu yaklaşım hiç bir zaman doğru bir yaklaşım değil, toplumu veya özelde mesleği, sanatı, sporu vs geriye götüren sekter bir yaklaşım biçimidir. Ne yazık ki toplumun genelinde var olan bu yaklaşım zaman zaman forumda da görülebilir, normaldir. Aramızdan kimileri daha deneyimli, daha bilgili veya daha hızlı ilerleyen veya daha becerikli olabilir, ama bu durum, bu kişilerin hiçbirine bir dokunulmazlık yaratmaz veya yaratmamalıdır. Çok uzatmadan bağlayayım, burada paylaşılan veya savunulan herşey eleştirilebilir, bu eleştiriyi yapan kişinin deneyimiyle veya bilgisiyle bağlantısızdır, öyle de olmalıdır. Bir çok zaman bir çok başlıkta paylaşılmıştır ama burada bir kez daha yinelemekte yarar var "İşlere veya görüşlere yapılan eleştiriyi kişiliğimize yönelik bir saldırı olarak algılamamalıyız". Adamın işine bir eleştiri yapılınca bunu kendisine bir hakaret gibi algılamamalı, "senin bildiğin yanıldığına yetmez" dememeli. Aynı zamanda eleştiriyi yapan da işi hakarete vardırmamalı, aşağılamamalı, karşıdaki kişiyi incitmemeli. Bu şekilde ilerleme olur başka türlü gelişme şansımız yok ne yazık ki, birey olarak olmadığı gibi toplum olarakta yok. İyilik yapmak istiyorsak her işi ve herkesin işini eleştirebilmeliyiz, kendini geliştirmek isteyen herkes de bunu baştan kabullenmeli.
O kadar saçma savunmalara tanıklık etmişliğimiz var ki, "taşlama eşiği olmamış" dersin, "ben öyle olmasını istedim" der, "menevişleme neden yapmadın" dersin, "gerek görmedim" der... bir süre sonra yorar insanı bu, hatta zamanla iş başka boyuta varır ve eleşitiriyi yapana "her boka karışıyor" der.. Bu işe başlama çok erken olur, önce şundan başla dersin ki bu bir öneridir, bir üstten bakış değildir " kıskanıyor" bile diyen olmuştur emin olun. Böyle olmaz, burada ister en deneyimli ister en deneyimsiz olsun, saygı çerçevesinde herkes eleştiri yapabilmeli ve her eleştiriyi kabul etmelidir.
Hatta işi biraz daha ileriye götürüp birşey daha eklemek isterim, yapılan eleştiriyi hazmedemeyip gidenler oldu, bu hiç bir zaman bir kayıp değil hatta tam tersine rafine olmak adına iyidir de. Umarım anlatmak istediğimi doğru anlatabilmişimdir.
Forumun sessizliğine gelince, forum aslında bir çok noktada işlevini yerine getirdi ve gerektikçe getirmeye de devam ediyor, bsiz bakmayın bu platformun üzerine basarak yükselmeye çalışanlara, bu doğaldır ve her zaman olur. Bir yetersizlikle yükselmek ve yücelmek isterseniz, kendinize en iyiyi ve doğruyu bulup onu düşmanlaştırırsanız bu iş daha çabuk olur. Hiç bir zaman provakasyona gelmemek lazım, burada estetiğin yanında temel olarak konuştuğumuz ve paylaştığımız en önemli ve bizi ileriye taşıyacak şey bilim. Bilimin olduğu ve konuşulduğu bir ortamda geleneksel yaklaşım tarzıyla yol alamayız, bu eksende herkes herşeyi konuşacak başka yolu yok.
Forum sessiz belki ama biraz önce istatitiklere baktım, kurulduğundan bugüne kadar o kadar çok şey yazılıp çizilmiş ki. Herşey bir yana, kuruluştan bu yana toplam sayfa gösterimi 58245820 ( ellisekiz milyon küsür) bu çok anlamlı ve önemli. Tek başına bir başvuru kaynağı olmuş neredeyse, ve toplumun bir gereksinimine cevap veriyor ve bunu yapan buradaki davranış kollektifi, az şey mi, sessiz mi ;)? Bu anlamda, acemisinden ustasına, beceriksizinden en beceriklisine, bilgilisinden en bilgisizine kadar burayı oluşturan ve katkı veren herkes en az diğer kadar değerli. Unutmamak lazım ki hiç bir şey gelişmiş ve bitmiş olmuyor, herşey sadece gelişim içinde, yaşamın diyalektiği böyle. Forum aslında "sessiz" ken bile ne kadar sesli ;) Hürmetler.
+ 1
saygılar hocam
-
Forumla ilgili en büyük hayalim birinin ciddi olarak Bıçak Sanatı Forum belgeseli yapması. Nasıl kuruldu,ustalar ve çalışma ortamları, geçmişten bugüne kafa yorulanlar, üretilenler, efsaneler. Bıçak ustaları,marangozlar,makine ustaları,muhendisler yapılan hesap kitap v.b. Bu forum bu ülkede bıçakçılığı, kısmen demirciliği yeniden alevlendirdi. Eski ustalar bir iki bolge hariç mutfak bıçağı ve klasik çoban çakısı dışında üretim yapmıyordu,onlar bile bu havadan etkilendi,kendini yeniledi. Yanlış anlaşılmasın bu forum yokken bıçakçılık yoktu demiyorum ama bu forum geleneksel olanla modern olanı bilimsel bir süzgeçten geçirip harmanladı ve herkese rehber olacak bir arşiv yarattı. Ben 2014 te üye oldum ama bir iki yıl da üye olmadan okumuşluğum vardır forumu. Az yorum yapıyorum belki ama 6 - 7 yıldır takip ediyorum, başlarda "ham çarık, kıl çorap" çağında iken kafa yoran herkes sayesinde bugün modern bıçakçılık durağındayız. Forumu anlamak için en eski sohbetlere bakılmasını öneririm :) Sorulan sorular ve konuşulanlar ne aşamada iken ne aşamaya gelinmiş görmek mümkün. Bunda emeği geçen herkese bir üye olarak teşekkür ederim. Kısacası Bıçak Sanatı Forum candır.
-
Forumla ilgili en büyük hayalim birinin ciddi olarak Bıçak Sanatı Forum belgeseli yapması. Nasıl kuruldu,ustalar ve çalışma ortamları, geçmişten bugüne kafa yorulanlar, üretilenler, efsaneler. Bıçak ustaları,marangozlar,makine ustaları,muhendisler yapılan hesap kitap v.b. Bu forum bu ülkede bıçakçılığı, kısmen demirciliği yeniden alevlendirdi. Eski ustalar bir iki bolge hariç mutfak bıçağı ve klasik çoban çakısı dışında üretim yapmıyordu,onlar bile bu havadan etkilendi,kendini yeniledi. Yanlış anlaşılmasın bu forum yokken bıçakçılık yoktu demiyorum ama bu forum geleneksel olanla modern olanı bilimsel bir süzgeçten geçirip harmanladı ve herkese rehber olacak bir arşiv yarattı. Ben 2014 te üye oldum ama bir iki yıl da üye olmadan okumuşluğum vardır forumu. Az yorum yapıyorum belki ama 6 - 7 yıldır takip ediyorum, başlarda "ham çarık, kıl çorap" çağında iken kafa yoran herkes sayesinde bugün modern bıçakçılık durağındayız. Forumu anlamak için en eski sohbetlere bakılmasını öneririm :) Sorulan sorular ve konuşulanlar ne aşamada iken ne aşamaya gelinmiş görmek mümkün. Bunda emeği geçen herkese bir üye olarak teşekkür ederim. Kısacası Bıçak Sanatı Forum candır.
Her kelimesine katılıyorum ve belgesel fikrini çok sevdim :2up :2up :2up Muhteşem bir şey olurdu O0
-
Forumla ilgili en büyük hayalim birinin ciddi olarak Bıçak Sanatı Forum belgeseli yapması. Nasıl kuruldu,ustalar ve çalışma ortamları, geçmişten bugüne kafa yorulanlar, üretilenler, efsaneler. Bıçak ustaları,marangozlar,makine ustaları,muhendisler yapılan hesap kitap v.b. Bu forum bu ülkede bıçakçılığı, kısmen demirciliği yeniden alevlendirdi. Eski ustalar bir iki bolge hariç mutfak bıçağı ve klasik çoban çakısı dışında üretim yapmıyordu,onlar bile bu havadan etkilendi,kendini yeniledi. Yanlış anlaşılmasın bu forum yokken bıçakçılık yoktu demiyorum ama bu forum geleneksel olanla modern olanı bilimsel bir süzgeçten geçirip harmanladı ve herkese rehber olacak bir arşiv yarattı. Ben 2014 te üye oldum ama bir iki yıl da üye olmadan okumuşluğum vardır forumu. Az yorum yapıyorum belki ama 6 - 7 yıldır takip ediyorum, başlarda "ham çarık, kıl çorap" çağında iken kafa yoran herkes sayesinde bugün modern bıçakçılık durağındayız. Forumu anlamak için en eski sohbetlere bakılmasını öneririm :) Sorulan sorular ve konuşulanlar ne aşamada iken ne aşamaya gelinmiş görmek mümkün. Bunda emeği geçen herkese bir üye olarak teşekkür ederim. Kısacası Bıçak Sanatı Forum candır.
Bu belgesel fikri gerçekten de çok güzel. Şimdilerde ufacık problemlerle karşılaşılıyor gibime geliyor. Ama ilk kurulmasının kararı nasıl alındı, en büyük problemler genelde hep en başlarda olur. Hangi problemlerle karşılaşıldı. Forumun açılış sayfasında Bir usturamız vardı meşhur nasıl ortaya çıktı. Günün sonunda o usturanın çeliğine ulaşınca gözlerdeki sevinç nasıldı. Ya da ilk yumurtanın doğuşu, çeliğe ulaşma da komik hikayeler. Karşılaşılan absürd durumlar falan. Yani bizler sonuçta yeniyiz biz mirasa konmuş gibi olduk ama Asıl işin sıkıntısını çeken çabalayan araştıran ustaların emekleri, çabaları araştırmalar falan ben hakketen çok merak ediyorum. Olsa ne güzel olurdu. Belki gelmiş geçmiş bütün ustaları eklemek zaman ve emek alır ama en azından Forum yöneticilerinin hikayelerini anlattığı bir seri çekilse bile çok güzel olur. Ya harbi bunu yapsak bir söyleşi mesela. Ayrı ayrı ve ortak röportaj gibi de olur. Bunun için içimizden biri çıkar mı bilmem ama eğer profesyonel birini tutabilirsek ben gücümün yettiği nispette yardımcı olmaya gönüllüyüm. Vallahi çok heyecanlandım.
-
Forumla ilgili en büyük hayalim birinin ciddi olarak Bıçak Sanatı Forum belgeseli yapması. Nasıl kuruldu,ustalar ve çalışma ortamları, geçmişten bugüne kafa yorulanlar, üretilenler, efsaneler. Bıçak ustaları,marangozlar,makine ustaları,muhendisler yapılan hesap kitap v.b. Bu forum bu ülkede bıçakçılığı, kısmen demirciliği yeniden alevlendirdi. Eski ustalar bir iki bolge hariç mutfak bıçağı ve klasik çoban çakısı dışında üretim yapmıyordu,onlar bile bu havadan etkilendi,kendini yeniledi. Yanlış anlaşılmasın bu forum yokken bıçakçılık yoktu demiyorum ama bu forum geleneksel olanla modern olanı bilimsel bir süzgeçten geçirip harmanladı ve herkese rehber olacak bir arşiv yarattı. Ben 2014 te üye oldum ama bir iki yıl da üye olmadan okumuşluğum vardır forumu. Az yorum yapıyorum belki ama 6 - 7 yıldır takip ediyorum, başlarda "ham çarık, kıl çorap" çağında iken kafa yoran herkes sayesinde bugün modern bıçakçılık durağındayız. Forumu anlamak için en eski sohbetlere bakılmasını öneririm :) Sorulan sorular ve konuşulanlar ne aşamada iken ne aşamaya gelinmiş görmek mümkün. Bunda emeği geçen herkese bir üye olarak teşekkür ederim. Kısacası Bıçak Sanatı Forum candır.
Bu belgesel fikri gerçekten de çok güzel. Şimdilerde ufacık problemlerle karşılaşılıyor gibime geliyor. Ama ilk kurulmasının kararı nasıl alındı, en büyük problemler genelde hep en başlarda olur. Hangi problemlerle karşılaşıldı. Forumun açılış sayfasında Bir usturamız vardı meşhur nasıl ortaya çıktı. Günün sonunda o usturanın çeliğine ulaşınca gözlerdeki sevinç nasıldı. Ya da ilk yumurtanın doğuşu, çeliğe ulaşma da komik hikayeler. Karşılaşılan absürd durumlar falan. Yani bizler sonuçta yeniyiz biz mirasa konmuş gibi olduk ama Asıl işin sıkıntısını çeken çabalayan araştıran ustaların emekleri, çabaları araştırmalar falan ben hakketen çok merak ediyorum. Olsa ne güzel olurdu. Belki gelmiş geçmiş bütün ustaları eklemek zaman ve emek alır ama en azından Forum yöneticilerinin hikayelerini anlattığı bir seri çekilse bile çok güzel olur. Ya harbi bunu yapsak bir söyleşi mesela. Ayrı ayrı ve ortak röportaj gibi de olur. Bunun için içimizden biri çıkar mı bilmem ama eğer profesyonel birini tutabilirsek ben gücümün yettiği nispette yardımcı olmaya gönüllüyüm. Vallahi çok heyecanlandım.
Hocam aslında konu bir belgesele çok uygun ama işin teknik kısmı kurgusu,montajı falan profesyonellik isteyen işler. Bundan dolayı teknik bilgisi ya da bu konuda çevresi olan arkadaşlar gündemlerine alırlarsa bir yol katedilebilir. Hem röportajlar olur hemde atölyelerde çekimlerle ciddi kalitede bir belgesel ortaya çıkabilir. Hemen yarın gibi düşünmeye gerek yok ama bu konuda düşünmeye, kafa yormaya başlarsak elbet bir yolu bulunur. Bunu sadece bir tanıtım olarak görmüyorum, böyle bir belgesel değindiğiniz gibi aşılan zorlukları,katedilen yolu hatırlatacak böylelikle bu forumun değeri gerçekten anlaşılabilecektir. Umarım gelecekte böyle bir çalışma yapılır.
-
Yeri gelmişken ben de içimdeki "değiş tokuş etkinliği" arzusunu dile getirmek istiyorum. :)
-
Soytürk ustam bu konuda çok haklı. Forumda o kadar çok ve geniş bilgiler var i sadece merak edip biraz araştırmak yeterli. Bunun ötesinde yeni bir forum üyesi olarak beklentim yapmaya çalıştığım çalışmalara ustalarımın yorum ve tavsiyede bulunması ki bunu da zaten yeterince yapıyorlar. Asıl biz üretken olamıyoruz. Kendi adıma söylemek gerekirse henüz tamamlayıp görücüye çıkarabildiğim bir bıçak vb. çalışmam olmadı.
-
Yeri gelmişken ben de içimdeki "değiş tokuş etkinliği" arzusunu dile getirmek istiyorum. :)
:2up Forumun en heyecanlı ve en eğlenceli geçen konusu DTE4 idi. :D
-
HAYIRLI SOHBETLER...
1 ay kadar oldu foruma girmeyeli, Girip bir kolaçan edip, birkaç bir şey de öğrenip çıkayım dedim. Bu konuya rastladım, herkes zaten yazmış neyin neyden kaynaklandığını...
Öncesini bilemiyorum ama bana göre en güzel zamanlar 2015 2017 zamanlarıydı. O zamanlar hiç bir şey bilmeyip foruma sürekli girdiğim için bana öyle geliyor da olabilir.
Ustalarımız ve değerli abilerimiz her zaman der, konu açmanıza gerek yok, şurada var gibisinden. Bende merak ettiğim her şey için illa bir konu açayım, sorayım olayına pek girmedim. Zaten bir konuyu merak ediyorsan araştırmasını okumasını bilmen gerekir, arama butonunu genellikle kullanmıyorum, merak ettiğim şey ne ile ilgili ise o konulara teker teker girip arayıp okumak bana daha cazip geliyor.
Aynı zamanda bir konuyu okurken, yan taraftan farklı farklı bilgiler de gözüme çarpıyor ve onları da öğrenmiş oluyorum, bence en önemlisi de bu
İnsanların bir şeyler öğrenmesi için bu forumda emek veren herkesten ALLAH razı olsun