Bıçak Sanatı - Forum
Atölye Muhabbeti => Metalurji (ısıl işlem, testler, analizler, çeliğin yapısı vs.) => Konuyu başlatan: selcuk.eren - 25 Mayıs 2017, 09:50:34
-
Değerli ustalar ve üyeler merhabalar, iyi günler… bu konuyu Sefa Abi’ ye sormak niyetindeydim. Ama sonradan fikir değiştirip, umumla paylaşalım, belki birisini bir hatadan döndürmeye vesile olur diye düşündüm. (Aşağıdaki sorudan anlaşılacağı üzere ben o hataya düştüm :()
Aşağıdaki meseleyi basit gibi ele alırken, birden bire komplike hale getirdik. Bu komplikasyonun sebebi de, genel olarak bildiklerimiz ile başımıza gelen arasındaki farktan kaynaklanıyor. Olay özetle şudur:
N695’ den bir bıçak yaptık. Isıl işlemden sonra sertlik 59 HRC gibi oldu. bunun yüzeyindeki tufalı temizlemek beni bezdirince, taşlamaya verdim. Taşlamaya vermeden önce ustalara danıştım. Genel olarak aldığım cevap şu oldu: ‘’profesyonel taşlama makinaları sürekli su akıtır, bor yağı ile destekler, zaten makinanın tablası büyük ve soğuk bir demirdir. Yani bıçak ısınmaz ve suyu kaçmaz, sertlik yarım derece bile düşmez’’ şeklindeydi. Sanayide taşlamayı yapacak olan usta da tamamen aynısını söyledi. Neticede taşlattım ve güzel bir yüzey elde ettim.
Fakat son perdahı yaparken, zımparanın çok etki ettiğini fark ettim. Ve şüphelenip sertliğini ölçtürdüm. 54 HRC geldi. Yani sadece saptan 5 ölçüm yapıldı ve ölçümler 54 bandında yoğunlaştı. Konuyu ısıl işlem tecrübesi olan başka bir arkadaşla paylaşınca, O da şunu dedi: ‘’biz daha önce 61 HRC sertlikteki D2 bıçakları taşlattık. Taşlamadan sonra ölçtüğümüzde 54-55 HRC olduğunu gördük. Kaldı ki, D2 azıcık ısınınca hemen suyu kaçan bir çelik değildir. D2 ısınmalara dayanıklıdır.’’
Şimdi sorum şu: taşlama makinaları profesyonel ve sürekli su-bor yağı ile ısınmayı engelliyor. Evet bu doğru ve genel kanı da bu doğrultuda. fakat yine de bıçağın ayarı kaçıyor. Bu da kesin. Peki bu durum sizce, taşlama sırasında bıçağın tablada sabit kalmasını sağlayan manyetik alan etkisinden olabilir mi?
Diğer sorum: aynı makinada 61 HRC sertlikteki TOZ METAL bıçağı da taşlatmıştım. Sonradan onu da kabze kısımlarından ölçtürdüğümde hala 60,5-61 HRC dolaylarında olduğunu gördük. Acaba bunun bozulmaması, meneviş değerlerinin 550C gibi yüksek olmasından mı kaynaklanmıştır?
sayglar, selamlar....
-
Şimdi sorum şu: taşlama makinaları profesyonel ve sürekli su-bor yağı ile ısınmayı engelliyor. Evet bu doğru ve genel kanı da bu doğrultuda. fakat yine de bıçağın ayarı kaçıyor. Bu da kesin. Peki bu durum sizce, taşlama sırasında bıçağın tablada sabit kalmasını sağlayan manyetik alan etkisinden olabilir mi?
Diğer sorum: aynı makinada 61 HRC sertlikteki TOZ METAL bıçağı da taşlatmıştım. Sonradan onu da kabze kısımlarından ölçtürdüğümde hala 60,5-61 HRC dolaylarında olduğunu gördük. Acaba bunun bozulmaması, meneviş değerlerinin 550C gibi yüksek olmasından mı kaynaklanmıştır?
sayglar, selamlar....
Öncelikle manyetik alanın bıçağın sertliğine olumlu veya olumsuz bir etkisi yoktur, diyerek bunu yanıtlamış olalım. Sertleştirilmiş bir çelikten mekanik yöntemlerle parça koparmak, lokal olarak işlemi yaptığınız yerde sıcaklığın yükselmesine neden olur. Bu işlem devirli aletlerle kıvılcım çıkararak yapıldığında, sıcaklık devire bağlı olarak daha çok veya daha az yükselir. Bu tür mekanik işlemler sırasında, işlemin yapıldığı noktalarda lokal olarak sıcaklıklar bizim tahminlerimizin çok çok üzerine çıkar ve doğal olarak yüksek menevişlenmiş bir yüzeyiniz olur. İşlemin soğutularak yapılmış olması bir miktar bu olumsuzluğun önüne geçer, ama tamamen engellemez. En azından yüzeyde oluşan sıcaklığın merkeze kadar nüfuz etmesini engeller. Sertlik ölçümü sırasında ise, cihaz ilk başta bu yüksek menevişlenmiş yüzeyi kolaylıkla geçtiği için, doğru olmayan bir sonuç verir ve aslında elmas ucun son temas ettiği noktadaki sertlik, cihazın ölçtüğü sertlikten biraz farklıdır. Aslında burada yaşanan durum yüksek olasılıkla budur.
Hazır sırası gelmişken bu konuyla bağlantılı olarak eklemek isterim; yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi aslında cihazın ölçtüğü sertlik tüm hikayeyi anlatmaz ve kimi zaman sertlik yorumumuz bizi doğru olmayan yargılara ulaştırır. Sertlik cihazından okuduğunuz değer, elinizdeki bıçakla ilgili çok yüzeysel bilgi verir. Oysa işin içinde bıçağın niteliklerini belirleyen başka faktörler de var. Hafif alaşımlı çeliklerde oluşan karbürler, veya martenzitik paslanmaz çeliklerde alaşımı oluşturan ve karbür yapan alaşım elemanları, bıçağınızın sertliğinden çok daha fazlasını belirler. Doğru yapılan bir östenizasyon ( ki bu işlem hafif alaşımlı karbon çeliklerinde de önemlidir) sonucu yapıda oluşan karbürleri menevişleme sıcaklıklarıyla çözemeyiz. Bilindiği gibi bu çeliklerde karbürlü yapıyı eski haline getirmek epeyce sıkıcı bir işlemdir. Bunu yapmak için; östenizasyon sıcaklığına tekrar çıkıp ( genel olarak söylüyorum) sonra bu sıcaklıktan saatte 50 derece olmak koşuluyla, sıcaklığı kontrollü olarak düşürmek gerekir. Şimdi düşünün, menevişleme sıcaklığının anlık olarak yükselmiş olması bu karbürleri dağıtır ve çözebilir mi? elbette hayır. Burada sertliğin düşmesine asıl neden olan, karbürlerin oluşumundan arda kalan ve tüm yapıda dağılmış olan ve karbürler dışında, yapının sertleşmesine neden olan taneciklerdir. Sertliği ölçtüğünüzde aslında bu yapıyı ölçersiniz, oysa karbürler yapıda dağılmış halde dururlar ve ağız dayanımınız bıçak sert olmasa bile iyidir, çabuk körelmez. karbürlerin arasında yer alan tanecikler yüksek meneviş etkisiyle yumuşa da karbürleriniz sertliğini korumaya devam eder ve keser. Karbon çeliklerinde bu durum böyle değildir. Orada ağız dayanımı sertlikle doğru orantılıdır. Umarım anlatabilmişimdir ::)
( O kadar çok yazım hatası ve noktalama işareti eksikliği vardı ki, aceleden dikkat etmemişim, bunları düzeltmek için düzenlemek zorunda kaldım.)
-
Hocam son derece ogretici bilgi paylasimi ve tatminkar anlatiminizdan dolayi tesekkur ederim. Lokal menevislenme hic aklimiza gelmemisti. Sanirim biraz fantastik bir dusunceyle manyetik alan etkisine yogunlasmistim. Neyse, zahmet edip yazmissiniz. Ben de ziyadesiyle anladim. Tesekkur ederim.
-
Sanayi tipi satih taşlamacilar bor yagi kullanmaz. Bor yagi kullanilan tasin gözeneklerini doldurur ve verim düser. Genelde kullanilan en iyi sogutma sivisi duraner kimyanin urettigi Hakupur marka olandir. (Kodunu unuttum). 5 lt suya 30ml gibi karistirip kullanılır. (SAGLIGA ZARARLIDIR) Bu sivilarla en ufak bir sertlik azalmasi olacağını hic zannetmiyorum.
-
aslında perdahı elde çalışıyorum ve ısıl işlemden sonra taşlama yaptırmam, yok denecek kadar azdır. fakat, yine de bazen mecbur kalınabiliyor. (işte bu kazara yumuşattığım bıçaklarda olduğu gibi yüzeydeki gözenekler bir türlü gitmeyince insanı bezdiriyor, çileden çıkarıyor). ısıl işlemden sonra taşlama konusunda kendini mecbur hissedenler olabilir. sizin ki gibi, bıçağın ayarının bozulmasını engellemeye yönelik ip uçları paylaşılınca güzel ve yararlı oluyor. ayrıca en başa dönersek, en doğrusu ısıl işlemden önce tüm yüzey işlemlerini halletmektir. benim gibi aceleye getirince cezasını ayaklar çekiyor :)
-
Merhabalar,
Söz konusu malzemelerin(N serisi, toz metal her ne ise) işleme ve taşlama tavsiyeleri diye broşürleri vardır.
Muhtemelen taşlama hızlı olduğu için sıcaklığınız artmış, mikron seviyelerinde sertlik düşüşü meydana gelmiş. Sefa Bey'in de bahsettiği gibi, yeni bir meneviş yapılmış gibidir diyebiliriz.
Öneri: Taşlama hızını düşürmek ve daha ince taş kullanmak, iş parçasını ısıtmamak.
-
Merhabalar,
Söz konusu malzemelerin(N serisi, toz metal her ne ise) işleme ve taşlama tavsiyeleri diye broşürleri vardır.
Muhtemelen taşlama hızlı olduğu için sıcaklığınız artmış, mikron seviyelerinde sertlik düşüşü meydana gelmiş. Sefa Bey'in de bahsettiği gibi, yeni bir meneviş yapılmış gibidir diyebiliriz.
Öneri: Taşlama hızını düşürmek ve daha ince taş kullanmak, iş parçasını ısıtmamak.
Sizi gördükçe met. mühendisi olasım geliyor :D .
-
Şimdi sorum şu: taşlama makinaları profesyonel ve sürekli su-bor yağı ile ısınmayı engelliyor. Evet bu doğru ve genel kanı da bu doğrultuda. fakat yine de bıçağın ayarı kaçıyor. Bu da kesin. Peki bu durum sizce, taşlama sırasında bıçağın tablada sabit kalmasını sağlayan manyetik alan etkisinden olabilir mi?
Diğer sorum: aynı makinada 61 HRC sertlikteki TOZ METAL bıçağı da taşlatmıştım. Sonradan onu da kabze kısımlarından ölçtürdüğümde hala 60,5-61 HRC dolaylarında olduğunu gördük. Acaba bunun bozulmaması, meneviş değerlerinin 550C gibi yüksek olmasından mı kaynaklanmıştır?
sayglar, selamlar....
Öncelikle manyetik alanın bıçağın sertliğine olumlu veya olumsuz bir etkisi yoktur, diyerek bunu yanıtlamış olalım. Sertleştirilmiş bir çelikten mekanik yöntemlerle parça koparmak, lokal olarak işlemi yaptığınız yerde sıcaklığın yükselmesine neden olur. Bu işlem devirli aletlerle kıvılcım çıkararak yapıldığında, sıcaklık devire bağlı olarak daha çok veya daha az yükselir. Bu tür mekanik işlemler sırasında, işlemin yapıldığı noktalarda lokal olarak sıcaklıklar bizim tahminlerimizin çok çok üzerine çıkar ve doğal olarak yüksek menevişlenmiş bir yüzeyiniz olur. İşlemin soğutularak yapılmış olması bir miktar bu olumsuzluğun önüne geçer, ama tamamen engellemez. En azından yüzeyde oluşan sıcaklığın merkeze kadar nüfuz etmesini engeller. Sertlik ölçümü sırasında ise, cihaz ilk başta bu yüksek menevişlenmiş yüzeyi kolaylıkla geçtiği için, doğru olmayan bir sonuç verir ve aslında elmas ucun son temas ettiği noktadaki sertlik, cihazın ölçtüğü sertlikten biraz farklıdır. Aslında burada yaşanan durum yüksek olasılıkla budur.
Hazır sırası gelmişken bu konuyla bağlantılı olarak eklemek isterim; yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi aslında cihazın ölçtüğü sertlik tüm hikayeyi anlatmaz ve kimi zaman sertlik yorumumuz bizi doğru olmayan yargılara ulaştırır. Sertlik cihazından okuduğunuz değer, elinizdeki bıçakla ilgili çok yüzeysel bilgi verir. Oysa işin içinde bıçağın niteliklerini belirleyen başka faktörler de var. Hafif alaşımlı çeliklerde oluşan karbürler, veya martenzitik paslanmaz çeliklerde alaşımı oluşturan ve karbür yapan alaşım elemanları, bıçağınızın sertliğinden çok daha fazlasını belirler. Doğru yapılan bir östenizasyon ( ki bu işlem hafif alaşımlı karbon çeliklerinde de önemlidir) sonucu yapıda oluşan karbürleri menevişleme sıcaklıklarıyla çözemeyiz. Bilindiği gibi bu çeliklerde karbürlü yapıyı eski haline getirmek epeyce sıkıcı bir işlemdir. Bunu yapmak için; östenizasyon sıcaklığına tekrar çıkıp ( genel olarak söylüyorum) sonra bu sıcaklıktan saatte 50 derece olmak koşuluyla, sıcaklığı kontrollü olarak düşürmek gerekir. Şimdi düşünün, menevişleme sıcaklığının anlık olarak yükselmiş olması bu karbürleri dağıtır ve çözebilir mi? elbette hayır. Burada sertliğin düşmesine asıl neden olan, karbürlerin oluşumundan arda kalan ve tüm yapıda dağılmış olan ve karbürler dışında, yapının sertleşmesine neden olan taneciklerdir. Sertliği ölçtüğünüzde aslında bu yapıyı ölçersiniz, oysa karbürler yapıda dağılmış halde dururlar ve ağız dayanımınız bıçak sert olmasa bile iyidir, çabuk körelmez. karbürlerin arasında yer alan tanecikler yüksek meneviş etkisiyle yumuşa da karbürleriniz sertliğini korumaya devam eder ve keser. Karbon çeliklerinde bu durum böyle değildir. Orada ağız dayanımı sertlikle doğru orantılıdır. Umarım anlatabilmişimdir ::)
( O kadar çok yazım hatası ve noktalama işareti eksikliği vardı ki, aceleden dikkat etmemişim, bunları düzeltmek için düzenlemek zorunda kaldım.)
Yazı süper olmuş ustam çok teşekkür ederim. Benim aklıma başka bir olasılık geldi; acaba ısıl işlemde bir sorun olabilir mi? Belkide sadece yüzeyde bir sertlik oluşmuştu oda taşlanınca sonuç bu şekilde oldu ::)
-
Soytürk bu olasılık yok, çünkü çelik martenizitik paslanmaz gruptan bir çelik. Bu ve benzeri çelikler derin sertleşir, bu tür çeliklerde sadece yüzeyde veya bir başka bölgede sertlik oluşmaz, ya hep ya hiç. Zaten Selçuk ısıl işlem sonrası 58 HRC geldiğini söylemiş ama taşlama sonrası 54 e düşmüş. Bu değerlerden yola çıkarak konuştuk. Şimdi aklıma geldi, acaba sertliğin 58 ölçüldüğü yerle 54 ölçüldüğü yer aynı yer mi ::) Yani ilk ölçüm doğru mu ::) ::) ::)
-
Hocam isil islemi yapan arkadas temkinlidir. Sertlik olcumunu sap kismindan baslayarak, en uca kadar 5-6 olcum yapiyor. Yogunluk olan sertlik degerine hukmediyor. Zaten bicak elime geldiginde bir cok olcum deligi vardi..
-
Yok benim demek istediğim o değildi, yanlış ifade etmişim. Yani, iki ölçüm de aynı işletme de mi yapıldı ? anlamında..
-
Hocam olcumler farkli sehirlerde ve farkli makinalarda yapildi. Fakat her iki olcum un de sahih olduguna ve gercekten sertlikte bir dusus olduguna, toz metalurjik bicak sayesinde kani oldum. Toz metal bicak birinci makinada 5-6 olcum sonucu 61hrc degere ulasildi. Ikinci makinada bizzat ben 7 olcum yaptirdim ve yine 60,5-61 civarinda seyretti. Buradan makinalarin hassas ve tutarli oldugunu anladim.
-
Sulu ck75'i çok sık (3 saniyede bir gibi...) ıslatıp taşlarken sorun yaşadığım zaman taşlamanın ısıl işleme etkisini daha ciddiye almak gerektiğini öğrenmiş oldım. Taşladığım ağız olduğundan problemi çok net görmüştüm. Ağızda meneviş renklerini bir kere bile görmedim ama kılağı çok artıp ağız dayanımı çok düşünce problemden şüphem kalmamıştı. Sonra ağızı su altında ve 4 saatten uzun sürede açar olmuştum
-
Numune kesip bana gönderin, mikrovickers ile ölçeyim sertliğini