Bıçak Sanatı - Forum
Atölye Muhabbeti => Fırından Yeni Çıktı - (Eserlerimiz Galerisi) => Sabit Namlu => Konuyu başlatan: altugbalamur - 29 Mart 2017, 02:15:19
-
Annem için yaptığım sürpriz çalışmadır, pek sevindi :) aynı zamanda ilk mutfak bıçağı denemem olur.
Çelik olarak 3mm ck75, sapta ise zeytin ve paslanmaz pim kullandım.
Eğe rampasında ağız açıldı. Şef bıçağı gibi tam taşlama isteyen büyük bir bıçağa eğeyle ağız açmak çok uğraştırdı.
Biraz zoraki bitirdiğim bir çalışmadır :)
-
Elinize sağlık. 👍 👍 👍
-
Elinize sağlık. :)
Geniş bir alanı sabırla böyle düşük bir açıda eğelemek de sabır işidir.
Bıçak parlak haliyle çok güzel ama bıçağı patine etmeyi düşündünüz mü diye sorayım.
-
Gayet güzel olmuş, ellerinize sağlık. :2up :2up
-
Elinize sağlık
-
Evren bey patinasyon islemini birkac kez denedim sirke hardal porcoz ile denemelerim oldu ama istedigim verimi alamadim. Kullanildigi yillar icinde sebzelerin asidiyle kendi kendine kararir nasilsa ;) diger guzel yorumlariniz icin tesekkur ederim.
-
Elinize emeğinize sağlık
-
Büyük uğraş olmuş, elinize sağlık.
-
Evren bey patinasyon islemini birkac kez denedim sirke hardal porcoz ile denemelerim oldu ama istedigim verimi alamadim. Kullanildigi yillar icinde sebzelerin asidiyle kendi kendine kararir nasilsa ;) diger guzel yorumlariniz icin tesekkur ederim.
O kadar uzun beklemenize gerek kalmayacağına, ilaveten sonucun kararma ile kalmayacağına emin olabilirsiniz. Bıçak çok güzel olmuş, yazık olmasın emeklerinize.
-
Değerli yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim.
Öncelikle karbon çelikleri ile çalışmayı çok seviyorum.
40 sene öncesine kadar, insanlık tarih boyunca karbon çeliklerini kullanmıştı.
Ben de tarihi yöntemlere, nesnelere ilgi duyan, konuyu biraz içselleştiren bir kardeşinizim.
Bunun yanında karbon çeliğinin bana sunduğu özellikleri de seviyorum tabii. (Keskinlik kapasitesi, kendim sulayabilmem gibi...)
Bakımını yapmaktan ayrı bir keyif alıyorum. Gözüm gibi sakınıyorum, bu şekilde bıçağımın daha kıymetli olduğunu hissediyorum.
Mutfak bıçaklarından tutun (ki japonlar hala bu konuda ısrarcı) gündelik bıçaklara oradan padişahların en gözde kılıçlarına tamamı basit alaşımlı karbon çeliklerindne yapılmıştı. Düşünün ki atalarımızın kullandığına yakın formda çeliklerle çalışıyorum. Yeri geliyor dövme yapabiliyorum, bir derece polisaja da geliyor asitle karartmaya da. Hemen her boyutta her kalınlıkta temini mümkün. Seviyorum kısacası ^-^
Modern hayatın kesici aletlere olan ihtiyacımızı azaltmasıyla da bıçakçılıkla uğraşanlar yada mesleği gereği bıçakla içli dışlı olanlar hariç, iyi bir bıçağa sahip olmanın kıymeti unutulur oldu.
Bu sebeple insanlar mükemmel kesim performansı, ağız dayanımı, keskinlik kapasitesi vb. niteliklerden çok bakım istemememesi, makinede yıkanabilmesi yani pratik olması gibi özelliklere yöneldi.
Bıçaklarını yıllarca bilemeden kullanan ev hanımları var mesela. Kıymetsizleşen bir nesne oldu (malesef ki...)
8 sene önce vefat eden dedemi hatırlıyorum da kurbanda eline paslanmaz bıçak veremezdik. Eskiler gibi kesmiyor bunlar derdi. (nur içinde yatsın)
87 sene karbon çeliği kullanan insan aradaki farkı ayırt edebiliyor.
50 sene önce ninelerimiz hii eyvah paslanmaz değilmi bu tüh kaka kötü bu bıçak nabacaz... diye sitem etmiyorlardı velhasıl böyle bir imkan da yoktu :)
Niyetim tabii ki paslanmazları kötülemek değil sadece kendi tercihimin sebebini anlatmak. Benim mütalaam bu şekilde.
''Paslanmama'' durumunun sadece biraz fazla abartıldığını düşünüyorum.
Saygı ve selamet ile.
-
Eline sağlık güzel bir çalışma olmuş altuğ
-
Ellerinize sağlık çok hoş olmuş.
Ayrıca paslanmazlığın çok abartıldığı konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Bıçağın temel işlevi kesmektir paslanmamak değil :)
-
Elinize sağlık güzel ve temiz çalışma yapmışsınız. Yorumunuza sonuna kadar katılıyorum. Paslanmaz çeliklerin performansı iyi olsaydı tüfek namluları paslanmaz olurdu diye düz bir mantık güdüyorum kendimce. Kolay gelsin iyi çalışmalar...
-
Elinize sağlık çok güzel bir bıçak.
Karbon çeliği konusunda size tamamen katılıyorum.
Ancak -ellerinden öperim- anneniz yarın 'evlat bu bıçak paslanıyor ben bunu napayım'
derse üzülmeyin. Başıma geldi ondan biliyorum.
Ne hevesle yaptığım, hamonla su verdiğim bıçağı annem beğenmedi.
Zamanın ihtiyaçları çok zalım, kolay gelsin.
-
Karbon çelikler konusunda ben de yazılanlara sonuna kadar katılıyorum.
Öncelikle paslanmaz ve paslanır çelikler arasında bir seçim yapmak yerine bıçağın kullanım yerine göre kullanılacak çeliği seçmek lazım. Bazı tiplerde paslanmazlık çok önemli değil, örneğin kamp bıçakları, avcı bıçakları, savunma amaçlı bıçaklar vs.. Bu tiplerde ortak özellik bıçağın sürekli nemli, aşındırıcı bir ortamda olmaması ve genelde kılıfında tutulup temizlenip nadiren kullanım görmesi. Balıkçı bıçakları, çoğu mutfak bıçağı, tüm gün taşımalık EDC denilen bıçaklarda ise kullanıcının tercihi rol oynayacaktır. Bıkımını düzgün yaptığı, yeri geldiğinde yağladığı sürece bıçak paslanmaz, çeliği ne olursa olsun. Ancak gerçek hayatta öyle değil, bir ev kadınına ne kadar dil döksenizde paslanmaz olmayan kaliteli bir el yapımı bıçağı bir ay içinde hurdaya çıkarabiliyorlar (kişisel deneyimlerle sabit ;) )...
Bu durum maalesef geçerli oluyor. Ben yine de ileride mutfağımı karbon çelik bıçaklarla dolduracağım. 8)