Bıçak Sanatı - Forum

3260 ereğli çelik

bayrak

  • ***
  • 103
  • birol aslan
  • Meslek: inşaat
  • Yer: istanbul
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #20 : 25 Aralık 2013, 16:00:49 »
çelikten ve demirden pek anlamasamda bu forumdaki yazıları okuyunca sıcak demircilik ve metal işleme konusunda burayı bir okul olarak gördüğümü belirtmek isterim, her kim bu forum sitesinin kurulmasına vesile oldu ise sonsuz teşekkürler,insanların yaptıklarını gördüğümde sanki kendim yapmışım gibi mutlu oluyorum inanın.geçen hafta trt belgesel kanalında sıcak demircilik konulu hare diye bir belgesel vardı bir baktım GÖKHAN BAKLA yazıyor ,şahsi tanışmamım olmadığından sadece forumdan ismini biliyordum orada damascus çeliği ile alakalı bir demir dövmesi çalışması yaptılar biriyle, izledim çok mutlu oldum,en azından TÜRK kılıçları bıçakları vs işleri tarihte kalmayacak yaşatılacak ,burada tanıdığım, gökhan bakla'ya, emre kipmen'e,  taner salar'a, sefa çabuk hocamıza, turgut aydemir'e, mehmet genç'e ,rasim ustaya,özgür özdemir'e,ve daha şu an adı aklıma gelmeyen herkese sonsuz teşekkürler iyiki varsınız dostlar. birol aslan
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 46
  • *****
  • 9473
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #21 : 25 Aralık 2013, 16:13:21 »
Video izleyelim, gözümüz gönlümüz açılsın. Sayfayı hazırlayanlara teşekkür ediyorum:

http://www.metalurjigenc.org/kaynaklar/ders-notlari-mesleki-yazilar/gorsel-tane-yapisi-grain-structure
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

RSM57

  • ***
  • 2640
  • 0532 375 01 99
  • Meslek: Sıcak Dövme
  • Yer: Eyüp/İstanbul
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #22 : 27 Aralık 2013, 09:18:29 »
Emre bey zaten  440c,  D2,  HSS  Çeliklerde dövme işlemi yapamazsınız.Bu malzemeler sadece talaşlı imalatta kullanabilirsiniz. Ama 4140,  1050,  1075, 1095, Gibi çelikler dövme ile daha mukavemetli olacağını biliyorum.

vözvölö

  • ***
  • 395
  • Onur Arkut
  • Meslek: esnaf
  • Yer: bolu gerede
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #23 : 05 Şubat 2014, 01:57:12 »
dövme işleminin bi faydası yoksa neden dünyanın parasını verip de çelik örs alıyoruz ki? döküm örs yapalım olsun bitsin? (Çokmu saçmaladım :P )

Mucteba

  • ***
  • 55
  • Meslek: Güvenlik gorevlisi
  • Yer: Ankara
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #24 : 28 Aralık 2021, 09:53:20 »
Selamlar, saygılar. Peki bir müddet çekiç darbesi vurulduğunda çeliğin ısınmasının sebebi atomik düzeyde bi olaya tekabül etmiyor mu? Bende dövmenin üretilen bıçağın özelliklerine etkisi olduğuna inanmak istemiyorum ancak her darbede atomlar arasında etkileşim olmamasını aklım almıyor. Kelebek etkisi denildiğinde küçük değişimlerin büyük değişimler yarattığını düşünürsek küçük sayılmayacak darbelerin çelikte muhakkak  atomlara  etkisi oluyordur.Yada bizim küçüklük ve büyüklük ölçütümüzün, atoma göre büyük sandığımız darbelerin,atomik düzeyde niceliğini kaybettiği... Bütün bunlar sonucunda "yav" dedim. Kendi kendime. Ateşin başında terlemiş bir ustanın teri,emeği, özverisi, tecrübesi ve gözü nuru ile yaptığı bıçak tabiki dedim daha iyi olur o kadar alın teri var dedim (Sanırım bana Ayinsel geldiği için) ki bilimsellikten  uzak bir yaklaşım (hehe). Gelenekci tarafta olmayı biraz da sevdiğimden.
   İyi çalışmalar saygılar, sevgiler
Vazgeçtiğin an kaybedersin.

orkunaydin350

  • *
  • 1815
  • Orkun AYDIN
  • Meslek: Bilişim
  • Yer: Bursa
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #25 : 28 Aralık 2021, 11:44:37 »
Selamlar, saygılar. Peki bir müddet çekiç darbesi vurulduğunda çeliğin ısınmasının sebebi atomik düzeyde bi olaya tekabül etmiyor mu? Bende dövmenin üretilen bıçağın özelliklerine etkisi olduğuna inanmak istemiyorum ancak her darbede atomlar arasında etkileşim olmamasını aklım almıyor. Kelebek etkisi denildiğinde küçük değişimlerin büyük değişimler yarattığını düşünürsek küçük sayılmayacak darbelerin çelikte muhakkak  atomlara  etkisi oluyordur.Yada bizim küçüklük ve büyüklük ölçütümüzün, atoma göre büyük sandığımız darbelerin,atomik düzeyde niceliğini kaybettiği... Bütün bunlar sonucunda "yav" dedim. Kendi kendime. Ateşin başında terlemiş bir ustanın teri,emeği, özverisi, tecrübesi ve gözü nuru ile yaptığı bıçak tabiki dedim daha iyi olur o kadar alın teri var dedim (Sanırım bana Ayinsel geldiği için) ki bilimsellikten  uzak bir yaklaşım (hehe). Gelenekci tarafta olmayı biraz da sevdiğimden.
   İyi çalışmalar saygılar, sevgiler

Olaya zaten subjektif bir yönden baktığınızdan. :) Bunun üzerine ne kadar da bilimsel deneyler, raporlar, sonuçlar gelse anlamayıp reddetmek kolay gelecektir. Tabi ki o kadar emek ve ter boşuna değil. Talaşlı üretimle bir bıçak çıkabilen çeliği döverek 2 bıçak çıkarabilirsiniz. Hammadde tasarrufu sağladığı kesin ama atomları mikroskopla bile göremedimizi hatırlatmak isterim. Soğan zarından mikroskopla baktığımız şeyler hücreydi. Atomu hücrelerle kıyaslayınca daha ne kadar küçük olduklarını tahmin bile edemiyorum ben kendi adıma.

MustafaV

  • ***
  • 676
  • Mustafa VAROL
  • Meslek: Muhasebeci
  • Yer: Konya
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #26 : 28 Aralık 2021, 12:02:54 »
Orkun ustama ekleyeyim, çeliğin ısınması öyle mikro ölçekte olan bir şey değildir. Basitçe, sürtünmeden dolayı oluşan ısınma gibidir dersem sanırım yanlış ifade etmiş olmam.

Demir atomu dediğimiz şeyi öyle basitçe bir kaç kilogramlık veya tonluk basınçlarla sıkıştırmanın imkanı yoktur. Demir atomları evrendeki en kararlı atomlar olarak anılırlar. Demir atomlarının dev yıldızların ölümüne yakın, çekirdeklerinde sıkışırken, milyar santigrat derece sıcaklık olan bir ortamda reaksiyona girdiği, neredeyse saatte 100binkm hızla bir büzüşme gerçekleştiğini düşünürseniz bunu elimizdeki bir çekiçle sağlayamayacağımızı hayal edebilirsiniz. Bunun sonucunda demir atomları gerçekten sıkışır, elektronlar protonlar tarafından yakalanır ve elimizde nötron olur. Nötron yıldızı dediğimiz şeyler böylece oluşurlar. Bu olaylar sırasında yıldızın dış katmanlarının ne kadar büyük bir şok dalgası ile ne kadar uzağa yayıldığını süpernovaların fotoğraflarından da anlayabiliriz.

Gelenekseli benimsemenin elbette bir zararı yoktur fakat bu esnada bilimi göz ardı etmemeliyiz. Bunların dışında, ateşin başındaki bir ustanın ürünü elbette bizim gibi bıçak ile uğraşan insanlar için daha kıymetli gelebilecektir.
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur

dela

  • *
  • 2049
  • Mehmet UYSAL
  • Yer: Mahmudiye / Eskişehir
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #27 : 28 Aralık 2021, 15:41:37 »
Başımıza elma düştüğünde tekrar tekrar yerçekimini bulmamıza gerek yok.
Çekiçle çeliğe vurduğumuzda tabi ki ısınma meydana gelir. Çünkü termodinamiğin 1. yasası devreye girer.

KAZIMUGUR

  • **
  • 120
  • Meslek: Elk müh
  • Yer: Antalya
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #28 : 28 Aralık 2021, 18:13:54 »
Karışık bir kaç satır.
Bu dünya , gücü yeten yetene dünyasıdır.


Herkesin mikropskopu yok.
Dövme çelikle dövülmemiş çelik farkını bıçakta değil de tornada - frezede çok bariz görebilirsiniz.

Sıkıştırılamayan zavazingolar atomlardır ! ( şimdilik ) ,  moleküller ya da kristal yapılar değil.
Bir örnek : çok bilindiği için karbonu seçtim.
Grafit (saf karbon) - elmas (saf karbon) - (şimdilerde bir de grafen modası var o ayrı konu ).
Sanayide , süs eşyası olarak değeri olmasa da sanayinin işini görecek nitelikte elmas üretimi var.
Yani gücün yeterse sıkıştırırsın .

Taramalı Tünelleme Mikroskopu ile atomun içerisini göremesek de dizilimlerini görebiliyoruz.

Demir - yıldız kısaca hikayesi şöyle , basit 2 atomu birleştirip daha yüksek numaralı atomlar yapılabilir ve yeni atom ( element ) ikisinin toplamından az daha hafiftir ve bir "miktarcık" ısı salınır.
Ta ki demire kadar , ondan sonrası ısı salınmaz soğur çöker patlar falan... şeklinde yıldız hikayeleri var.
Daha ağır başka elementler için birde süpernovalar var.. kısacası ayrı hikaye.

El hasılı günümüzde bilgi çok çabuk eskiyebiliyor.   :)

 

orkunaydin350

  • *
  • 1815
  • Orkun AYDIN
  • Meslek: Bilişim
  • Yer: Bursa
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #29 : 29 Aralık 2021, 08:21:46 »
Kazım ustam; bilgi eskimez de, teknoloji eskir diyelim. ;)
Hala daha, ne kadar gücümüz olursa olsun atomu sıkıştırmak atölyede mümkün değildir. Nükleer enerji santralinde bıçak üretmemiz lazım eğer mümkün olsaydı. Açığa çıkan enerji ve ısının büyüklüğünü siz benden daha iyi bilirsiniz. Bıçağı döverken atom sıkışır mı gibi net bir soruya "gücün yeterse" diye cevap vermek bu soruyu soran için yanılgıya çok kolay gidebilmeyi sağlar. Bazı konularda özellikle de riskli konularda net olmak lazım. Paslanmazlar dövülmez, dövülen çelikte atomlar sıkışmaz arkadaşlar. :)

MustafaV

  • ***
  • 676
  • Mustafa VAROL
  • Meslek: Muhasebeci
  • Yer: Konya
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #30 : 29 Aralık 2021, 10:05:34 »
Kazım ustam konu özelinde konuşursak atomlardan bahsediyoruz ki siz de zaten "sıkıştırılamayan zamazingolar atomlardır" diyerek bu konuda net söylemişsiniz söylenmesi gerekeni. Bundan sonrası biraz daha detaya giriyor ki bence henüz atomu sıkıştıramayacağımızı anlatmamız gereken yerlerde detayları anlatmak işleri daha da karmaşıklaştırır gibi. Orkun ustama katılıyorum bu konuda.

Konu hakkında detaylı bilgisi olan birisi değilim ama astronomi ile ilgili sayılırım, astronomi bilgilerini okumayı severim, siz ustalarım demir konusu özelinde benden kat be kat bilgilidir kesinlikle.

Sizin detaylı bilgi vermenizi seven birisiyim, aman bu da yanlış anlaşılmasın.
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur

Mucteba

  • ***
  • 55
  • Meslek: Güvenlik gorevlisi
  • Yer: Ankara
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #31 : 29 Aralık 2021, 10:32:22 »
Reddetmiyorum bilakis kabul ediyorum.Etkiden bahsederken atomlar arası, açı, bağ yapısı, uzaklık gibi kavramların değiştirilebileğine değinmedim.Teşekkürler saygılar.
« Son Düzenleme: 29 Aralık 2021, 10:34:44 Gönderen: Mucteba »
Vazgeçtiğin an kaybedersin.

KAZIMUGUR

  • **
  • 120
  • Meslek: Elk müh
  • Yer: Antalya
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #32 : 29 Aralık 2021, 14:32:10 »
Katılarda atomlar ( saf ve ya alaşım-bileşik fark etmez) , pandemi öncesi cuma namazı safları gibi omuz omuza değiller.
Aralarında atomik boyutta devasa boşluklar olacak şekilde ve belirli bir geometrik düzende dizili olurlar.
Sıkıştırma ile anlatılan şey bu kristal yapının şeklidir.
Atom boyutunda  , ağırlığı oluşturan çekirdek ile elektronların arasındaki boşluk ise güneş ve gezegenleri boyutundadır.
Elektronlar ortadan kaldırılsa dahi o çekirdekler bir araya gelmez.
İlla getirilirse başka bir çeşit atomlar oluşur , nötron yıldızları gibi konular konuşulur.
İlla bir araya getirilecekse illa yüksek sıcaklık ve ya basınç gerekmez , sıkarsın kafasına.. misali yüksek hızlarda nötron bombardımanı yapılır - yapılıyor.
Doğal halde bulunmayan ancak laboratuvarlarda yapılan elementler bu yolla yapılıyor.

İşin bu tarafı bıçakçılığı hiç ilgilendirmiyor.

Isıl işlemde bu şekilde .

https://mme.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2017/07/METALiKMALZEMELER-2hafta.pdf

Pdf de teorik düzeyde olsa da güzel bilgiler var.
https://cdn.bartin.edu.tr/metalurji/d7ee7cd9-f063-4669-8e1c-393503ed6ffb/malzemeisunu3katilardakristalyapilar.pdf

Konunun çıkış noktası çeliklerde dövme ve sonuçları idi.
Çeliklerde dövme işlemi kafes yapıyı değiştirir ve bu durum fiziksel özellikleri etkiler.
Isıl işlem daha karmaşık bir durum olmakla beraber temelde kafes yapının değişik durumlarını kullanmaktır.

Çok sık olmasa da sanayide yüksek mekanik dayanım gerektiren durumlarda dövme çelikler kullandım -gördüm.
Aynı çeliğin dövülmüş ve dövülmemiş halini gördüm.
En uygun şekilde tavlanmış olsa dahi dövülmüş çelik de talaş kaldırma işlemi bariz şekilde farklıdır.
Kaldırılan talaş bile ben farklıyım abii der.
Bıçak şekillendirilirken kullanılan taşlama ya da zımpara işleminde bu çok zor fark edilir.
Bu yüzden fark yok zan ederiz ( tabii uygun sıcaklık değerlerinde usta işi dövme işlemi görmüş malzemeden söz ediyoruz ) .

"..paslanmazlar dövülmez.." dövülür.
Paslanmazdan kasıt paslanmaz çelikler ise dövülür.
Dövmeyin denilen toz metalurjik çelikler.

"..krom sertleştirilemez.." sertleştirilir.
Nötron bombardımanı ile sertleşir.
Uzay ortamında gereken durumlar oluyor ve maliyetine aldırış edilmeden yapılıyor.
Bu durum kromu sertleştiriyor ama aynı zamanda kırılgan hale getiriyor , görmedim okudum.

Bu bilgiler temel bilgiler , bıçak yaparken bizi ancak çoook uzaktan sadece meraktan ilgilendiriyor.











Şeref Acar

  • *
  • 1535
  • Yer: sarıyer
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #33 : 30 Aralık 2021, 12:14:34 »
Ne kadar nezih bir konu.

Kazım hocam tornada dövme çelikten bahsetmişsin. Zannediyorum ki kütük şeklinde olan büyük malzemelerden kastın. Bu olay bahsi geçen iki malzeme oluşabilecek sertlik farkından olabilir mi?

KAZIMUGUR

  • **
  • 120
  • Meslek: Elk müh
  • Yer: Antalya
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #34 : 30 Aralık 2021, 17:34:32 »
Sadece torna değil freze de yazdım , yassı malzemeler freze de işleniyor.
Evet yassı malzemelerinde " toklaştığını " gördüm.
Sertlik değil " tokluk ".

Saçlar hadde ile imal ediliyor malum.
Haddeleme dövme işlemi kadar tokluk sağlayamaz.

Dövme bıçak ile tecrübem yok .
Dövme ile tecrübesi olan arkadaşlarımız daha doğrusu tecrübeli ustalarımız var forumda.
Onların görüşleri önemli.





Şeref Acar

  • *
  • 1535
  • Yer: sarıyer
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #35 : 30 Aralık 2021, 22:39:18 »
İlk ergitmeden çıkan malzemenin belli bir yoğunlaşma sağlaması gerek ya da erimeden kalan yapı bozukluklarının ısıl işlemlerle giderilmesi gerek eyvallah. Ama fabrikadan çıkan malzeme gerekli usülde bu tarz işlemleri görüyor. Hadde işleminin dövmeden eksik bir tarafı olmamalı
sonuçta tonlarca basınç üreten makineler.

Ha derseniz ki bazı firmalar gerekli prosesleri eksik uygulayabilir, orası başka.

Bende dentrit çıkaran bir ck67 var. Gözümle görmesem inanmazdım ama bildiğim kadarıyla bu bir üretim hatası.

Şeref Acar

  • *
  • 1535
  • Yer: sarıyer
Ynt: 3260 ereğli çelik
« Yanıtla #36 : 30 Aralık 2021, 22:43:57 »
Kazım hocam şu bağlamda haklı.

Firmalar eksik işler yapabilir, özellikle Avrupa harici lokasyonda.

Ama bu dövmeden ziyade normalizasyon gibi yapıyı etkileyen işler için söylenebilir.

Hatırlatma: karbon çelikleri kastedilmiştir.