Normalde bu tür restorasyonlardan uzak duruyorum, kıramadığım bir arkadaştan istek gelince ve bıçağın üzerinde daha önceden saçma işler yapıldığını farkedince, kıramayıp kabul ettim.
Bıçağın ağzı daha önceden başkası tarafından, bileme yapılma amacıyla oldukça hırpalanmış, üzerinde taş izleri ve yüzeyde kalın çizikler vardı. Bunları uygun şekilde düzelttim. Yüzeyde bunun dışında, yüzeyi bozacak bir işlem yapmadım. Kaba ve ince temizlik hepsi bu. Sap manda boynuzu ve "kulaklı", benim bu güne kadar gördüğüm hem en estetik hem de işlevsel bir sap, epeyce deformasyona uğramıştı ve bu şekliyle çok fazla dayanma şansı yoktu, yine manda boynuzu talaşıyla macun yaparak bu deforme alanları tamir edip eksik kısımları tamamladım, tamir edilen kısımların tesviyesi ve parlatması sonrası arada hiç doku farkı olmayacak şekilde yenilenmiş oldu. Gerek formu gerekse işçiliğindeki sadelik benim hoşuma gitti gerçekten, Sizlerle de paylaşmak istedim. Öyle sanıyorum ki, zaman içerisinde bu formun aynısını yorum katmadan yapacağım. Son olarak, bıçağın sertliği çok çok iyiydi, yeterli ve dengeli bir ısıl işlem yapıldığının kanıtı, bunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kılıf çok kötü durumdaydı ve dikişleri atmıştı, yeniden aynı dikiş formuyla ve uygun ip kullanarak diktim ve deri bakımını yaptım. Aşağıya kaba ölçülerini veriyorum, yapmak isteyen arkadaşlar olursa ışık tutacaktır. Son fotoğraflar işlem sonrasıdır.
Toplam boy: 460 mm
Namlu Boyu: 315 mm
Sap Boyu: 140 mm
Sırt kalınlığı balçak tarafında 9 mm
Genişlik ( balçak tarafında) 30 mm
Genişlik ( yalancı ağız tarafında) 33 mm