Avuç içi taşlamayı mümkün mertebe kaçınılmaz olduğu durumda kullandım. Dımışki yumurtası keserken, kaynak yerlerini temizlerken falan işim düştü. Profil demir keserken, bıçak taslağı çıkarırken şerit testere yada el testeresi, taşlamalarda şerit zımpara makinesi yada eğe sayesinde bu aletten kaçınabildim.
Her aletin ayrı bir doğası var. Örneğin şerit testerenin verdiği güvenlik hissi tepsi yestereye göre çok daha fazla. Bence Biraz da riskten yöntem olarak da kaçınmak gerek. Misal tuz çözeltisinde su vermek de gönlümün çok uzak olduğu bir yöntem. Atölye içinde küçük bir yanardağ bulundurmak canımın çekmediği bir risk.
Risk faktörünü geçtim; bilemek için böyle güçlü ve hızlı bir alet kullanmaya kendi kalite anlayışımdan dolayı karşıyım. Sırf ağızdaki 62~ HRC'lik suyu kaçırmamak için 4-5 saat boyunca su altında yavaşça bıçkıları biledikten sonra avuç taşlama ile bileme fikrine o kadar uzağım ki...