Teşekkürler
Cok kullanisli gozukuyor, eline saglik. Bir-iki sey soracagim: namlu ck60 mi?(sorunlar yasadigin icin soruyorum , nasil su verdin filan yani) , bir de agac parcayi geciririp percini (bu kisim bicagin bir parcasi olsa da ne soylemek istedigim anlasilmistir herhalde ) sisirmeden sistemi nasil sikistirdin? bu kisim zor ve nazik gibi duruyor, percine cok vursan agaci catlatabilirsin, ama bunda hersey yerli yerinde gozukuyor.
not: bir de derileri epoksileyip epoksi sertlestikten sonra taslamissindir herhalde , deri zimparada kolay calisilan bir materyal midir? Zimparayi suratle calisilmaz hale getirdigini duymustum dogru mudur?
Yok, Ck67. Gerçi ben ikisinin karakter olarak çok farkını görmedim. Bazen suda bazen yağda bazen su + yağda iyi sonuç aldım. Bazen de yağda sertleştiremedim, suda çarpılma ve çatlama yaşadım vs. vs...
Ck60 ve Ck67'nin gerektirdiği soğuma hızı kritik bir noktada. Kesiti çok değişken olan, yani hem etli hem ince bölgeleri olan parçalarda bir çok soğutma ortamı iki farklı kesit için de su almayı sağlayamadığından su alan ve su almayan kısımlar arasındaki hacim değişiklikleri, gerilime ve kırılmalara neden oluyor. Yani kalın kısımlar da su alabilirse bir çatlama nedeni oradan kalkıyor. Buna karşılık düşük sıcaklıklarda aşırı hızlı soğuma çatlama ve çarpılmayı yine tetikliyor.
Benim kanaatim bunlar.
Ck60'tan yaptığım çok ufak bir bıçak ve balta var. İkisinde de iyi bir sonuç aldım. Ufak bıçaktaki meneviş fazla yüksek olmayan bir sıcaklıkta verilmişti diye hatırlıyorum. Bunun ciddi bir sertliği var. Baltanın da sadece ağzını ısıtıp su vermiştim. Menevişi de baltanın ağzını değil de ortasını ısıtarak vermiştim. Bunda da iyi sonuç aldım.
Tabii başarısız olduğum örnekler de oldu. Avcı bıçağıma su vermeden önce hem 5,4 mm'lik Ck60 hem de 4 mm'lik Ck67'den aynı boyda parça kesip bunları kil/harç kaplayıp su vermeye çalışmıştım. Ck60'ta hamon başına birer kırığım olmuştu.
Gelelim bıçağın sapının sonundaki zeytini sabitleme yöntemime...
Açıkçası bu deneme bıçağını planlı yapmadım. Önceki gün kuyruğu birleştirme noktasına gelince önce kuyruğu 3 mm'lik bir çubuk şekline gelsin diye zımparalayayım dedim. Amacım kuyruğa ortasında 3 mm'lik delik olan bir parça koyup perçinlemekti. Sonra 3 mm'den daha bir uç elde edince önce bu ucu kesip attım sonra dikdörtgen şeklinde uzanan kuyruğu testere ile keserek oydum. Bu arağa başsız bir M4 vida sokup lehimledim. Böyle olunca nispeten güvenli bir lehimleme yapmış oldum. Sonra Bauhaus'tan almış olduğumu az öncesinde farkettiğim bir somuna uyacağını bildiğimden böyle bir vidayı tercih ettim. Zeytini somunun çapı olan 5 mm ile deldim. Tüm deri parçalarını epoksileyip istifledikten sonra zeytin parçasını taktım ve bu somunla her şeyi sıktım.
Daha sonra bu zeytini ve somunu zımparalayınca düz tornavida için olan baş kayboldu ve perçin gibi göründü.
Bu somunun fotoğrafı elde olmadığından çizimini ekte verdim.
Eylem bence çok kullanışlı bir saha bıçağı görüntüsü var bıçağın. Bencede derinin üzerini birşeyle kapatma , bu haliyle kullanmak eminim daha kullanışlı olacaktır. Ellerin dert görmesin 
Bıçağı salimen bitirirsem bir arkadaşa vereceğim. Özellikle aşırı özenli yapmamaya çalışıyorum ki vitrine hapsetmesin, Sahada eskitsin. Test mühendisine ihtiyacım var.
